Şuayb Aleyhisselâm, her peygamber gibi, kavmine önce tevhîdin hakikatini anlattı, sonra da onları, sosyo-ekonomik hayatlarına egemen olan vurgun-soygun-talan düzeninden vazgeçirmeye çalıştı…
Kur’ân-ı Kerim, bolluk içinde yaşayan Medyen ve Eyke halkının kurduğu zulüm düzeni ile yolsuzluk ekonomisinin nasıl bir toplumsal fesada, çürüme ve çözülmeye, nihayet topyekûn helâke yol açtığını ibretle anlatır ve peygamberleri Hz. Şuayb’ın (a.s) onlara öğütlerini tüm insanlığın dikkatine sunar:
“…Ölçüyü ve tartıyı eksik tutmayın! Gerçekten ben sizi bir bolluk/refah içinde görüyorum. Ve doğrusu sizi çepeçevre kuşatacak olan bir günün azabından korkuyorum.” “Ve ey kavmim! Ölçüyü ve tartıyı adaletle yapın; insanlara eşyasını/haklarını eksik vermeyin; yeryüzünde bozguncular olarak dolaşmayın.”“Eğer inanan kimseler iseniz Allah’ın (helâlinden) bıraktığı (kâr) sizin için daha hayırlıdır. Ve ben sizin üzerinizde bir muhafız da değilim.”(Hûd 11/84-86)
A‘râf suresinin 7/85-86. âyetleri ile Şu‘arâ suresinin 181-184. âyetlerinde de benzer öğütler tekrarlanır. Bu âyetlerde açıklandığı üzere, refah düzeyi yüksek olan Medyen ve Eyke kapitalistleri, mikyâl/ölçü, mîzân/tartı ve standartlarla oynayarak insanların eşyalarını; mal-mülklerini, hak-hukuklarını, emek ve sermayelerini çalmakta idiler. Kur’ânî ifade ile onlar, insanların “eşyâsını” (paradâhil birçok “şey”lerini) noksanlaştırıp azaltmaktaydılar. Bu sebeple, Şuayb (a.s), onlara “İnsanların eşyasını eksiltmeyin/çalmayın.”(Ârâf 7/85; Hûd 11/85); “muhsîrîn’den: eksiltenlerden (hırsızlardan) olmayın”(Şuara 26/181) diye öğüt verdi.
Demek; Medyen-Eyke soyguncuları, kelimenin tam anlamıyla muhsir ve mutaffifidiler. “Muhsir”; ölçüyü eksik tutup insanların malını/parasını çalan, “mutaffif” ise; insanlardan bir şey alırken tam, onlara bir şey verirken de eksik ölçen yani ticarette ölçüp tartarken hile yapan kişidir. Bunlar, piyasa oyunları ile ucuza mal kapatıp depolayarak fahiş fiyatla satan karaborsacılar, vurguncularve dahası, –Taberî Tarihi’nde geçtiği üzere- sahte para basarak paranın değeriyle oynayan kalpazanlardır.
Kur’ân’ın 83. sûresine ‘Mutaffifîn’(mutaffifler) isminin verilmesi ve sûrenin “Veyl (lânet) olsun mutaffiflere”âyeti ile başlaması da manidardır.
Şuayb Aleyhisselam’ın bütün bu âyetlerdeki öğütlerini şöyle anlayabiliriz:
“Ey kavmim! Başta ticaretiniz olmak üzere bütün iş ve ilişkilerinizde ölçü-tartıyı ve dengeyi gözetmediğiniz ortada. Gelin ölçülü, dengeli, adaletli olun; insanların mallarını ve emeklerini çalarak onları, hakları olan şeylerden mahrum bırakmayın. Eğer her işinizde ölçüsüz, dengesiz ve adaletsiz davranmaya devam ederseniz, Allah’ın lütfu olan toplumsal düzeniniz de tamamen bozulur. Eğer Allah’a ve O’nun indirdiği hakikatlere inanıyorsanız, Allah’ın size bıraktığı helal kazanç kalıcı değer olarak daha hayırlıdır. Allah’ın lütfu ile nüfusunuzun ve servetinizin arttığını unutmayın. Ve sizin gibi zengin ve güçlü iken bir anda yok olup giden milletleri hatırlayın ve bozgunculuktan vazgeçin. Ama takdir edersiniz ki, ben sizin üzerinizde bekçi değilim; sadece sizi hakka davet etmekteyim.”
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır da, Hûd/86. âyetin tefsiri sadedinde; Hz. Şuayb’ın (a.s) Medyen-Eyke ileri gelenlerine nasihatlerini şöyle anlar:
“Ticarette ve siyasette biz böyle hakka, hukuka riayet ederek adaletle hareket ettiğimiz takdirde, doğru dürüst iş yaptığımız takdirde fazla bir şey kazanamayız, diyecek olursanız; Allah’ın bakıyyesi, haramını attıktan sonra Allah’ın helâlinden size ihsan edeceği o temiz ve helâl bakıyye, helâl kazançtan size kalan sizin için daha hayırlıdır; müfsitlikle, haksızlıkla, eksik ölçüp yanlış tartmakla toplayacağınız haram fazlalardan netice itibariyle daha kârlı, daha faydalıdır; eğer mümin iseniz yani bunun daha hayırlı olduğuna inanıyorsanız bu böyledir…”
Aslında Hz. Şuayb’ın (a.s) öğütleri, sadece Medyenliler ve Eykeliler için değil, çağımızın yolsuzluk, vurgun, soygun sarmalında kıvranan toplumları ve ülkemiz için de, adeta bir “erken uyarı”niteliği taşır. (Son günlerde ülkemizi sarsan iktisadi sıkıntıları, özelde Şuayb Aleyhisselamın Medyen-Eykelilere öğütleri ve genelde de Kur’ânî mesajlar temelinde daha derinlikli değerlendirebilmek için Pınar Yayınlarından çıkan “Hz. Şuayb/Namaz-Ticaret-Adalet”, “Takva ve Adalet”isimli kitaplarımıza müracaat edilebilir.)Ayrıca, ‘hakka-hukuka riayet edersek para kazanamayız’, ‘ekonominin dini-imanı olmaz’, ‘faizsiz ekonomi yürümez’türü sapmalarla haksız kazançlarını ve “üçkâğıt ekonomilerini”meşrulaştırmaya çalışan kapitalist hırsızlariçin çok anlamlı uyarılardır, bunlar.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi