islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4889
EURO
36,2751
ALTIN
2.961,54
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
8°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Kurtuluş Camiye-Cemaate Dönüp Namaza Tutunmakta

Kurtuluş Camiye-Cemaate Dönüp Namaza Tutunmakta
5 Kasım 2018 08:03
A+
A-

“Namaz Gönüllüleri” olarak, ülkemizi karış karış dolaşmaya ve il il, ilçe ilçe “Namazla Diriliş” programları icra etmeye devam ediyoruz şükürler olsun. Son zamanlarda çalışmalarımızı gençler üzerinde yoğunlaştırmaya karar verdik. Üniversite düzeyinden lise ve orta okul düzeyine kadar gençlerimizle namazın güzelliklerini paylaşmaya gayret ediyoruz.

Çoğunlukla okullar, öğrenci yurtları, Kur’ân kursları, çeşitli resmi ve sivil kurum ve kuruluşlarımızın gençlik kolları ve gençlik merkezleri, kitap kafeler, kitap fuarları ve benzeri mekânlar uğrak yerlerimiz oluyor. Doğrusu pırıl pırıl gençlerimizle buluşmak ve onlarla namazı konuşmak bizleri ziyadesiyle memnun ve mesrur ediyor.

Bu çerçevede Ekim ayı içinde sadece kardeşinizin Afyon-Bolvadin ve Sandıklı, Zonguldak, İstanbul-Sultanbeyli, Fatih, Sefaköy, Kâğıthane, Kartal, Maltepe, Kocaeli, Kahramanmaraş, Antalya-Korkuteli ve Elmalı, Aydın-Nazilli, İncirliova ve Köşk, Batman, Tunceli-Pertek ve Çemişgezek programlarını organize eden namaz âşıklarına ve ilgi ile dinleyen gençlerimize yürekten selam ve dualar ediyorum. Siz bu satırları okurken BayburtErzurum, hafta sonu da DiyarbakırKütahya hattında olacağız inşallah. Diğer “namaz gönüllüsü” hocalarımızın da her biri hemen her gün ülkemizin bir köşesinde doludizgin “namazla diriliş” sohbetleri icra etmekle meşguller. “Namaz davası” için koşturan, konuşan hocalarımızdan, emek ve destek veren tüm kişi ve kurumlardan Rabbim razı olsun.

Denilebilir ki; ‘bunca emek ve çabanın karşılığı nedir?’ Hemen söyleyelim ki, on iki yıldan beri bize ulaşan çok sayıda olumlu geri dönüşler bizi sadece mutlu etmekle kalmıyor, aynı zamanda motive ediyor, şevkimizi ve gayretimizi artırıyor. Namaz, öylesine “belirleyici”, “şekillendirici” ve “odak” bir ibadet ki, namaz üzerinden Rabbi ile düzenli bir iletişim kurabilen bir insanın, özellikle de gencin hayatı tepeden tırnağa değişmeye başlıyor ve aldığımız çok sayıda mesaj bu hakikati teyit ediyor. Dahası namaz, hem bireyi hem de toplum hayatının tüm alanlarını doğrudan etkileyip dönüştürüyor.

Bu arada 3-4 Kasım’da yapılan “Şehir ve Medeniyetin İnşasında Cami ve Din Görevlilerinin Rolü” başlıklı sempozyumun önemine değinmeliyim: Müslümanları sadece namazkılmak için değil, eğitim, istişare, dayanışma vb. için de bir araya getiren ve onları şefkatle kucaklayan “câmi‘lerimiz”, elbette millet ve ümmet olarak yeniden dirilişimizin merkez üsleri olacaktır. Sezai Karakoç’un tanımladığı gibi, “mihrabıyla bir tapınak, minberiyle bir toplum ve bir devlet, kürsüsüyle de bir okul” olan camilerimiz, yeniden hayatımızın mihverine oturmalıdır. R. Garaudy’nin tespiti ile, “Namazda tüm dünya Müslümanlarının tek bir yöne yönelmeleri, Allah’tan başka güç tanımayan insanların ortak bir hedefte birleştiğinin güzel ve tek örneği” olup, Aliya İzzetbegoviç’in harika ifadesi ile, “Hayat insanları birbirinden ayırıyor” iken, “cami ise onları tekrar tekrar bir araya getirip kaynaştırıyor…”

İşte bütün bu sebeplerledir ki, Müslümanlar olarak varlığımızı, birliğimizi, dirliğimizi ve kimliğimizi yeniden onarıp ayağa kalmamızda namaz ve cami, merkezi bir role sahiptir. Efendimizin (s.a) “Bu Din’den kopacak son halka” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/232) olarak nitelediği “namaz”a hep birlikte (cami cemaati olarak) sarılıp bu “son halka”yı tahkim etmez isek, Din’i yeniden nasıl ihyâ ve inşa edebiliriz? Rabbimizin Yunus 87’de Musa ve Harun (a.s) üzerinden bize verdiği ‘evlerinizi kıblegâh edinip namazı cemaatle kılın’ talimatını ıskalayarak nasıl ayağa kalkabilir ve zafer müjdesine lâyık ve nail olabiliriz?

O halde, ümmet olarak kurtuluşumuzun olmazsa olmaz ilk ve son şartı olan diriltici namazı ikâme etmek için hep birlikte yeniden câmiye dönerek orada cem‘ olmaktan başka çâre-i necât var mıdır?

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.