Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Dolmabahçe Sarayı’nda, İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği (İSİPAB) 16. Konferansı Açılış Oturumu’nda önemli açıklamalarda bulundu.
Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:
Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. İslam İşbirliği Teşkilatı Konferansı münasebetiyle sizleri ülkemizde ağırlamaktan memnuniyet duyuyorum. Hepiniz hoşgeldiniz. Peygamber Efendimiz’in fethini müjdelediği İstanbul’dan tüm dünyadaki kardeşlerime selam yolluyorum.
5 milyonu aşkın kişinin hayatına mal olan salgınla mücadele ediyoruz. Bu salgın nedeniyle pek çok vatandaşımızı kaybettik. Ebediyete uğurladığımız tüm kardeşlerime Allah’tan rahmet diliyorum. Üye ülkelerde hayatını kaybeden kardeşlerim için başsağlığı diliyorum.Hak hukuk adalet dersi verenler, dünyada olanlara kulaklarını tıkarken, biz hassasiyet gösterdik.
Yerli aşımızla ilgili süreci yakından takip ediyor, inşallah yakın zamanda sonuca ermesini bekliyoruz.
Filistin meselesi, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın oluşmasına da vesile olan yapı taşlarındandır. Kudüs’ü savunmak insanlığa sahip çıkmıştır. Filistinli çocuklara eli kanlı terörist muamelesi yapıldığını görüyoruz. Gazze’ye yönelik haksız hukuksuz abluka da devam ediyor. Bu politikalar Filistinli kardeşlerimizin şanlı direnişi sonucu amacına ulaşamamıştır.
Gelinen aşamada, herkesin bu gerçeklerin farkına vardığına inanıyorum. Bu politikalarda ısrar etmenin bir amacı yoktur. 2. Dünya savaşında Yehudilere yapılan zulmün acısını bugün Filistin’den çıkarmanın bir anlamı yoktur. Biz asla acılar ve ölümler arasında ayrım yapmadık, yapmıyoruz.
Filistin’de kan, gözyaşı, zulüm istemiyoruz. Gayemiz kalıcı barış ve istikrarın tesisidir.
Bir halkın ötekileştirilmesini, dışlanmasını asla kabul etmiyoruz. Kudüs’ü 400 yıl boyunca adaletle yöneten bir ecdadın torunları olarak en büyük gayemiz Filistin’de kalıcı barış ve istikrarın tekrar uygulanmasıdır.
Filistin konusunda 2 önemli zirveye ev sahipliği yaptık. Bu sayede uluslararası platformları harekete geçirdik. Teşkilat içerisinde yer alan ülkeler olarak birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmeli, Filistin davasını zarara uğratacak her türlü hareketten kaçınmalıyız.
Filistinlerin de kendi aralarındaki tefrikayı sona erdirmesi son derece önemlidir. Beklentimiz Filistinli kardeşlerimizin birlik ve beraberliklerini güçlendirerek bu sürece katılmasıdır.
Afganistanlı kardeşlerimize elimizden gelen yardımı sağlamaya devam ediyoruz. Afganistan’daki gelişmelerin göç akınını artırdığı malumunuzdur. Ülkemiz yeni bir göç yükünü kaldıramaz. Göç sorununu, sesi çok çıkan Batı’dan ziyade bizim gibi ülkeler çekiyor.
En yoksul ülkeler dünyadaki tüm mültecilerin üçte birine ev sahipliği yapıyor. Bu sene 10. yılını geride bırakan kriz karşısında Batı dünyası hep 3 maymunu oynadı.
Aylan bebeğin hepimizin yüreğini dağlayan dramları karşısında yine bir şey yapmayan bunlardır. DEAŞ’la mücadele kılıfı altında PKK, YPG gibi terör örgütlerini desteklemekten çekinmediler. Yardım sözlerinin önemli kısmını yerine getirmediler. Suriye’de bir milyona yakın kişi hayatını kaybetmişse bunda rejim ve terör örgütlerinin saldırıları kadar batı dünyasının riyakarlığının da payı vardır. Hem Batılı ülkelerin vicdansızlığının faturasını masum Suriyeli kardeşlerimiz ödemiştir. Müslümanlar olarak sadece koronavirüsle değil giderek yükselen İslam düşmanlığı ile de mücadele ediyoruz. Müslümanlar özellikle Müslüman kadınlar başta olmak üzere ırkçı politikaların mağduru oluyor. Batı ülkelerinde nefret söylemleri günlük hayatı da esir alıyor. Sokakta, iş yerinde, pazarda, markette ırkçıların saldırısına uğrayan bir vatandaşımızın haberini alıyoruz.