Medyen’in inkârcı ve sömürücü olan halkı, zalimleşen kâfir toplulukların prototipidir. Onlardan alınacak mesajlar da evrenseldir.
Peygamberler ve Gönderiliş Sebepleri
Yüce Rabbimiz bütün yeri, göğü ve içindeki varlıkları bizim için, bizi de emirleri ve yasaklarını uygulayarak kendisine ibadet etmemiz; bir diğer Kur’ânî anlatımla da “Hangimizin daha güzel ameller yapacağımızı denemek için” halk etti. (Bakara 29; Hûd 7,Câsiye 13;Mülk 2)
İbadet yani güzel ameller yapma görevimizi bildirip örneklendirmeleri için de insanlar arasında Elçiler/Peygamberler seçip görevlendirdi. Allah’ın Elçileri olan Peygamberler vahiy yoluyla aldıkları “Allah’a ibâdet etme ve Ona ibadeti engelleyecek bütün insan ve cin Tağut’larından kaçınılması “ şeklindeki görevimizi bildirip örneklendirmek üzere geldiler.( Nahl 36)
Evrensel Peygamber kılınan Muhammed dönemi insanları olarak bizler Kur’an ile bizlere bildirilen Peygamberlere îman ve mesajlarını uygulamakla görevliyiz.(Nisa 136) Onların bıraktığı vahiy mesajlarına uymakla Peygamberimiz Hz. Muhammed de vazifelendirilmiştir.(En’âm 90) Çünkü bütün Peygamberlere Kur’ân’ın el-Kitap dediği aynı mesajlar indirilmiştir. Özel durumlar ve dönemlerde Rabbimizin mesajları azalıp çoğalmışsa da öz aynı kalmıştır. Bu öz tarihselcilerin görüşleri hilafına evrensel niteliklidir.
Hz.Şuayb ve Medyen
Rabbimizin Kitabı olan Kur’ân’ında evrensel nitelikli mesajlarını ve mücadelelerini bildirip dönemimiz insanlarını da uyardığı Peygamberlerden biri de -Selâm üzerine olsun- Hz.Şuayb’dir.
Hz. Şuayb, kayınpederi olduğu Hz. Musa dönemi Mısır’ından bir dönem öncesinde Hicaz ile Şam arasında / Akabe Körfezi ile Ölü deniz arasında yaşamış olan Medyen halkına gönderilmiş bir Peygamberdir. Medyen tarımın, hayvancılığın ve ticaretin hâkim olduğu bir halk/ bir şehirdir.
Hz.Şuayb’ın Medyen Halkına Çağrıları
Hz. Şuayb Kur’ân’ın her biri Mekkî olan Araf (85-93), Hûd (84-95) ve Şuara (176-190) sûrelerindeki anlatımına göre insanları Allah’a ibadete çağırdı. Çağının putperestliği ve Allah’a ortak koşma türlerinden sakındırdı. Allah’ı unutarak Ahiret ve sorgulaması yokmuş gibi yaşamamaları çağrısında bulundu.
Genelde tüm ilişkilerinde özelde ticari eylemlerinde ölçü ve tartı aletleriyle birlikte ölçüyü ve tartıyı doğru yapmaları, değişik ve örtülü yöntemlerle halkın ürettiği mal ve hizmetlerin değerini düşürüp onları sömürmemeleri hususunda uyardı. Bu arada azgınlaşıp kendisine karşı çıkan ve onun çağrıları aleyhine girişimlerde bulunan ve onu dinlememeleri için insanları tehdit eden kişilerle de mücadele etti. Onlara düşündürücü şefkatli bir dille güvenilir bir nasihatçi olarak ikna etmeye çalıştı.
Medyen’in yönetici kadrolarının büyüklenen kâfirleri, kendilerinin geleneksel batıl inanç ve sömürücü sosyal ve ekonomik düzenlerine dönülmezse onu ve ona inanları Medyen’den sürgün edeceklerini ilan ettiler. Şuayb’ı taşlayıp öldürebileceklerini duyururken onun izinden gideceklerin siyasi ve ekonomik kayba uğrayacaklarını ve konumlarını yitireceklerini ihtar ettiler.
Hz. Şuayb, yapılan baskılara boyun eğmeyeceğini haykırdı. Kendisine inananlar ve inanmayanlar olduğuna göre Allah aralarında hükmünü icra edinceye kadar herkesin inandığı gibi yaşaması çağrısında bulundu. Zalimleşen Medyen kâfirleri uzlaşma çağrısını red ettiler. Böylece Şuayb’a ve bağlılarına yaşamak hakkı tanımadıkları Medyen’de, alay konusu ettikleri ve getir dedikleri azab kendilerini yakalayıverdi. Gürültülü bir depremle bulundukları yerde can verdiler. Sanki Medyen’de hiç mi hiç yaşamamışlar gibi insanlık sahnesinden yıkılıp gittiler, günümüz için de arkeolojik araştırmaların konusu oldular.
Ülkemize Uyarılar
Medyen’in inkârcı ve sömürücü olan halkı, zalimleşen kâfir toplulukların prototipidir. Onlardan alınacak mesajlar da evrenseldir. Allah bize tarihselcilerin batıl sanıları üzere tarih anlatmıyor; Medyen ile maziyi, hâli ve geleceği birleştirerek uyarılarda bulunuyor. Medyen’i kuşatıveren helak bir ölçüde sizi de kuşatıverir ihtarı yapılıyor.
Seküler yaşama razı olarak Yaratanı ve yasalarını içeren Kur’ânı mehcur kılıp tarih müzesine kaldırmak ha! Evrensel kılınmış Nebi ve Resül Muhammed’in hayat önderliğini Medine’deki kabrine; cesedinin yanı başına gömmek ha!
Yaşadığımız olumsuz tabiat olaylarını, Amerika ve Batının karşıt politikalarını, PKK’yı, DEAŞ’ı, ahlâkî zaaflarımızı, kutuplaşmalarımızı, korkularımızı, iç ve dış borçlarımız ve diğer bütün çıkmazlarımızı geliniz bir de Hz.Şuayb diliyle Medyen üzerinden verilen mesajlarla okuyalım.
Gözyaşları ile tövbe etmeli ve Rabbimize ve yasalarına dönmeli değil miyiz?
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi