YURDUMUZA DA HÜKÜMDAR OLAN EŞKİYAYA KARŞI ÇAĞRIMIZ? *

Eşkıya Dünyaya hükümdar olmaz diyorsanız yanılıyorsunuz. Para- Faiz lobisi ve oluşturup resmileştirdikleri bankacılık düzeni dünyada da ülkemizde de hükümdar. Hem de ne hükümdar.

Polis-Jandarma eşkıyanın düşmanıdır. Eşkıyaya korku salar, tepelerine biner. Yakalar adalete teslim eder. Yılarca hapishanelerde süründürür.

Ama bu eşkıya başka eşkıya. Kanunlar ondan yana. Resmi kurumların koruması altındadır. Modern görünümlüdür. Üstelik ülkenin saygın kişilerini oluşturur.

Bu eşkıyanın toplam yapay/kaydi parasal gücü çooktur. Kendi parasının faizini alsa neyse. Parasal varlığının onlarca katını kredi olarak kullandırtır. Onların da faizini alır. Tam olarak toplumun kanını emer.

Sömürücü zalimler doyar mı? Şimdi de dağıtılan milyonlarca kredi kartıyla bütün bir millet borçlandırılıyor. Tüketici kredi reklamlarından da geçilmiyor. Çıt çıkaran yok.

Hulâsa işveren borçlu, çiftçi borçlu, esnaf borçlu, vatandaş borçlu. Ülke borçlu.

Yaklaşık bir rakamla ifade edersek Ülkemizin yalnızca 500 milyar dolar dış borcu var, üçte ikisi özel sektörün. Bu borç artık taşınabilir değil.

Cumhurbaşkanımızın vebali yok mu? Elbette var. Hem de çok. Ama o olmasaydı ödenen faizler -belki de- birkaç katı olurdu. Bu da bir gerçek. İyimser olarak hiç değilse o, felaketin farkına vardı ditelim, ya da öteden beri varmıştı da şimdilerde isyan edebiliyor.

Cumhurbaşkanımız Fetö ile mücadelede yalnızdı. Ama toplum Fetöya karşı tavır koyabildi. Faiz konusunda da yalnız. Ama toplumun bu faizci eşkıyaya bilinçli bir karşıtlığı da yok. Üstelik çevresindekilerden eblehçe savunanlar da var.

AKP iktidarı bu güne kadar sürdürdüğü ekonomik politikalarla bu işi götüremez. Hele hele dış politikada milli hamleler yapar, savunma sanayiini güçlendirirken…

Silkinmesi lazım. Hamle yapması lazım. Cumhurbaşkanımızla birlikte fiili atılımlar yapması ve gerekli köktenci yasaları oluşturucu adımlar atması-attırması lazım.

Şimdi soralım:

İktidarı ve muhalefeti ile Ey Büyük Millet Meclisi üyeleri, neredesiniz? Özelliğiniz kavga etmek ve laikliğe taparlık mıdır? Niçin borca dayalı para basım sistemi ile faiz sömürüsünü araştıran bir komisyon kurmuyorsunuz?

Ey bir istisna ile faiz hutbesi bile okut(a)mayan  Diyanet ve benim de mezunları arasında bulunduğum İlahiyat fakülteleri ve binlerce akademisyeni! Neredesiniz? Milyarlarca maaş alan Bizler ne işe yararız?

Ey faizcilere yuva olan Tüsiad ve Tüsiadlaşmakta olan Müsiad-Askon ve benzerleri neredesiniz? Mahmut Asmalı dönemi Müsiadımız  ayağa kalkacak mı?

Ey Kemalistler, ey sosyal demokratlar, ey çağdaş yaşam dernekleri-barolar-odalar, ey ant-i emperyalist Müslümanlar, neredesiniz?

Ey para ve faiz sömürüsünü ağzına alamayan kâğıttan aslan ülkemiz ekonomistleri! Sizden utanç mı duymalıydık.

İstiklal harbimiz için yiğitçe ortaya çıkan alimlerimizin izinde bir hoca olarak Ekonomik istiklalimiz için hepimizi demokratik ayaklanmaya çağırıyorum.

Alternatif modelleri bana sormaya kalkmayın. Beraberce üreteceğiz, ararsak muhtaç olduğumuz kadroları içimizde buluruz.

*Dört yıl kadar önce yayınladığım bu yazımı, başlığında küçücük bir değişiklik yaparak yeniden yayınlama gereğini duydum. Hayır olur inşallah.