Biz bilimsel çalışmalara ve bilimsel çalışmaları batıl ideolojiler çizgisinde yorumlamaya kalkışmayan bilim adamlarına saygılıyız. Çünkü onlar Rabbimizin yarattığı maddeler üzerinde çalışmalar yaparak bize bu maddelerin ihtişamını tanıtıyor ve sonuçta hayatımızı kolaylaştırıyorlar.
Ayşe Arman, Ali Alper ve Tevfik Güngör’ün Teoriyi Bilim Diyerek Satmaya Kalkışması
Sayın Ayşe Arman’ın Prof. Dr. Ali Alper beyefendi ile yaptığı söyleşiyi konu alan “Evrim Teorisini Müfredattan Çıkarmak Akla Aykırı” başlıklı yazıya eleştirel bir yazı kaleme almış ve Evrim Teorisi ile ilgili görüşlerimizi özetlemiştim.
(https://www.mirathaber.com/ali-riza-demircan-ayse-arman-ve-akla-aykirilik-1-385y.html)
Bir okurum Arman’ın aynı yazısını konu edinen Tevfik Güngör imzalı ve “Bilimsiz gelişme imkânsız” başlıklı yazıyı bana gönderdi.
( http://www.dunya.com/kose-yazisi/bilimsiz-gelisme-imkansiz/355447)
Bir daha gördüm bazı bilim adamları ve düşünürler bilim adına insanları bilerek veya bilmeyerek yanılmakta devam ediyorlar.
Mesele Evrim Teorisi’nin Milli Eğitim müfredatından çıkarılması. Bu çıkarma işlemi bilime karşıtlık olarak niteleniyor ve üstelik de Bilimsel teori bize Bilimsel yasa gibi sunuluyor. Yapılan bu bilimsel tahrifle ilgili olarak söyleyeceklerim var da İslâm ahlâkı onay vermiyor.
İhtisas alanım olmadığı için “Bilimsel teori ile Bilimsel yasa” arasındaki farkı araştırdım. Birbirine yakın anlatımlar içinden en basit anlatımlısını sunuyorum:
“Bilimsel Yasa ve Teorinin Arasındaki Farklar
https://www.fizikbilimi.gen.tr/teori-ve-kanunlar/
Hipotez: Bilimsel bir tahmin.
Bilimsel Teori: Bir hipotez kısmen doğrulanır ve yeni bulgularla desteklenirse teori haline gelir. Bilimsel bir teori, gözlenen bir doğa olayıyla ilgili olarak yapılan genellemelerin açıklamalarıdır.
Bilimsel Kanun:Bir hipotez hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde doğrulanır ve herkes tarafından kabul edilirsekanun( yasa) haline gelir.
Bilimsel yasalar herkes tarafından kabul edilirler.“
Alıntıladığım tanımlar bilim adamlarının. Teorinin bilimsel yasa gibi okutulmasına karşı çıkma ve müfredattan çıkarma aklın gereği değil de nedir?
Peki, Koparılan Gürültü Ne?
Gençlerimizin bilimsel ufkunu açmak için Bilimsel Teoriler diye bir ders okutulacaksa Evrim Teorisi’ne de yer verilebilir. Kaldı ki Allah’ın yaratıcılığı kabul edildikten sonra ilk insanın topraktan doğrudan veya bir canlıdan evriltilerek dolaylı olarak yaratılmış olmasını kabul de bizim için bir sakınca yoktur. Çünkü tarafımızdan kabul edilmese de bunu gerçek sanan ve savunan İslâm bilginlerimiz de vardır. Yok Evrim Teorisi ile Allah’ın yaratıcılığı red ediliyor veya Kur’ân bilim çelişkisi kanıtlanmak isteniyorsa bu görüşte olan ceheleyi muhatap dahi almam. Çünkü Sebepsiz sonuç yani Yaratıcısız yaratık kabulü yalnız dinimize değil akla da bilime de aykırıdır.
Yukarıda değindiğim iki yazı sebebiyle bir daha anladım ki seküler eğitim almış aydınlarımız arasında İslâm’ı bilen pek yok. Din denilince ortaçağ boyunca bilimsel çalışmalara karşı çıkmış karanlık Kilise istibdadı çağrıştırılıyor. El-İnsaf demekten başka çaremiz de yok.
Elbette Bilimsiz Gelişme Olmaz
Bu vesile bir daha ifade edelim: Bilimsel çalışmalar ve teknolojik atılımlar olmadan maddi gelişme olmaz: kalkınma sağlanamaz. Bunu ergin çocuklar da bilir.
Biz bilimsel çalışmalara ve bilimsel çalışmaları batıl ideolojiler çizgisinde yorumlamaya kalkışmayan bilim adamlarına saygılıyız. Çünkü onlar Rabbimizin yarattığı maddeler üzerinde çalışmalar yaparak bize bu maddelerin ihtişamını tanıtıyor ve sonuçta hayatımızı kolaylaştırıyorlar. Bizim için Allah’ınindirdiği Kur’ân ayetleri üzerinde çalışmak da Allah’a iman temeli üzerinde Onunyarattığımaddeler üzerinde gözlemler ve deneyler yapmak da ibadettir.
İslâm Bilim Çatışması Yoktur
Bu arada bir hususa daha değinelim: İslâm Dini Kur’ânî Vahy’e dayanır. Bir diğer anlatımla bilginin kaynağı ve her bir varlığın yaratıcısı olan Allah’ın bildirilerine dayanır. Kur’ân ise sürekli olarak aklı kullanmaya ve sorgulamaya yöneltir. Akıl da, bilimsel çalışmalara konu maddeler ve doğa yasaları da Allah’ındır.
İnsanın yaratıcısı, maddenin ve doğa yasalarının hâlikı ve Kur’ânî yasaların koyucusu Allah olduğu için bu üçlü arasında çelişki ve çatışma yoktur. Artık İslâm Dini’ni ilimle çatışır gibi gösterme iftirasından kurtulmalıyız.
İslâm hiçbir ilmi yasayla çatışmaz. Çatıştığını gösterir örnek de yoktur. Yeter ki Kur’ân’ı eksik anlamayalım ve teorileri de ilim diye satmaya kalkmayalım.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi