Yağmurlu ve soğuk bir kış gününde SİRKECİ’de kuyrukta bekleyen her bir vatandaşımızın istatistiki ortalama yıllık geliri 10 bin 500 dolar.
Saatlerce ayakta dikilerek terlemiş ve çalışmış oluyorlar ve bekleme emeklerinin karşılığı olarak terleri kurumadan yıllık gelirlerini 900 bin dolara çıkarmaya çabalıyorlar.
Milyonluk bu piyangocu taifesinden 60 yılda sadece 60 milyoner çıktı ve her biri binbir pişmanlık içinde fakirlik ve ıstırap icinde TELEF olup gitti.
Merak etmeyin. Almanya’nın piyangoları verdikleri kumar parasıyla bir kişiyi Türkiye’dekinden çok daha fazla iştahlandırıyor, dellendiriyor.
ANCAK bu güne kadar orada da piyango parasından İHYA olan bir vatandaş görülmemiştir.
İstisnasız hepsi, önceki “fakir” hayatlarına özlem duyarak evsiz-barksiz ve dostsuz-ailesiz bir şekilde,
Ya intihar etmisler,
Ya öldürülmüşler,
Ya da soğuk bir kış gecesinde bir köprü altında
donarak TELEF OLUP bu dünyadan göçmüşlerdir.
Bu arada piyangocu, lottocu ve iddaacı vatandaşlarımız, istekleri dışında imamlarımızın, müftülerinizin ve diyanet işleri başkanımızın maaşına dolaylı olarak bir nebzede olsa katkıda bulunuyorlar.
Rahmetli İmam Hatip babam da aynen kumarcılardan gelen katkı paylı maaşını alırdı. Oğlu olan bendeniz de kumar ve içki vergilerinden katkılı emekli maaşımı almaya devam ediyorum.
Maaşımın yüzde kaçı, içki, kumar ve zina vergilerinden oluşuyor? Bilebilsem sevinirim ve gereğini yapmak isterim.
Dinin camilerdeki 100 bini aşkın adamı, okullarda din dersleri veren binlerce öğretmen ve yüzlerce “ilahiyat” profesörü ve Kur’an tefsiri yazan koca koca hocalar bu mevzuda acaba hiç düşündüler mi? Yediğimiz içtiğimiz nerden gelip nereye gidiyor?
Benim aklım başıma şimdi geldi, yazayım da belki aklı başına gelenler olur, dedim.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi