Düşmanın geri çekilmesine izin vermek ileride sorunlar çıkarmaktadır.
Türkiye 18 Mart’ta çifte zafer kutluyor. Birincisi 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi, ikincisi de geçtiğimiz Pazar sabahı Afrin kent merkezinin ele geçirilmesi. Fakat her iki zaferin de unutulmaması gereken ikinci yönü var.
Savaşlar, ister Birinci Dünya Savaşı olsun ister Suriye iç savaşı olsun uzun savaş serilerinde bir bütün içinde anlamlıdır.
Çanakkale kara muharebesinde İngiliz’in hedefi İstanbul’un alınmasıydı. Bunu beceremediler, 120 bin şehidimiz onlara geçit vermedi.
Ama bunun gerçek bir zafer olması için orada deniz ile bizim askerimiz arasına sıkışmış İngiliz ordusunun teslim olması gerekiyordu. Yok olmanın eşiğindeki çevrelenmiş İngiliz ordusu teslim alınsa ya da imha edilse, sonradan Mısır’a dönüp, bir yıl sonra karşımıza Filistin’de çıkmayacak, Orta Doğu elimizde kalacaktı.
Oysa Çanakkale’de sıkışmış İngiliz ordusu, yıl sonunda bir gece elini kolunu sallayarak gemilere binip rahatça ayrıldı. Buna göz yumduk.
Ayrılmak için Mustafa Kemal’in İstanbul’a izinli gittiği günleri seçtiler. Bu zamanlama neticesinde İngilizlerin karanlık bir gecedeki bu manevrası, Mustafa Kemal’in siciline işlenmedi.
Ama neticede imha edilmesi gereken koca bir İngiliz ordusunu inanılmaz biçimde elimizden kaçırdık. Bu sonra bize pahalıya mal oldu. Filistin’i, Suriye’yi ve hatta Maraş’ı bu yok etmemiz gereken orduya kaybettik.
Afrin’de de müthiş profesyonel ve iyi planlanmış Zeytin Dalı operasyonuyla PKK ve ona destek veren DAEŞ unsurları yenilgiye uğratıldı. Genelkurmayımız, Kara Kuvvetlerimiz, Hava Kuvvetlerimiz, Deniz Kuvvetleri Komandolarımız, Jandarma ve Polis Özel Harekatımız, Milli İstihbaratımız, Korucularımız ve kardeş ÖSO kuvvetleri sayesinde, 3600 terörist etkisiz hale getirildi.
Ancak Afrin’de bunu iki ile dört katı arasında terörist olduğu söyleniyordu. Bunun sonucunda dört ile yedibin arası teröristin sivil halk için açılan koridordan kaçtığını anlıyoruz. Bunlar Münbiç ya da Cezire yönüne kaçtılar.
Diğer bir deyişle Afrin’deki ana güç, imha edilmeden geri çekildi ve PKK ile mücadelemizde yine karşımıza çıkacak.
Kuşkusuz, Çanakkale’deki anlaşılmaz durumun aksine Afrin’deki muhtemelen sivillere zarar gelmemesi için yapılan bilinçli bir karardır.
Yine de bundan sonra düşman personelin geri çekilmesine izin vermemeli, imha etmeli ya da teslim almalıyız.
Allah bize ahirette şehitlerimizle birlikte olmayı nasib etsin.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi