Her yerde mutlaka geçen, hatta son zamanlarda gençlik ve spor bakanlığı tarafından özellikle projelendirilen, hibe destekleri sunulan bir kavram; Gönüllülük.
Peki bu gönüllülük ne demek? Hayatımızda bazı kelimeler vardır, tarif edilmesi çok kolay olmamakla birlikte tam olarak hayat gayemizi kapsar. Yaptığımız her şeyi ona göre yapar, çalışmalarımızı ona göre sürdürür ama bu işi bir türlü adlandıramayız. Gönüllülük kavramı da tam olarak böyledir diyebiliriz. Her alanda karşımıza çıkabilecek evrensel bir kavramdır. Gönüllülük demek, karşılık beklemeksizin bir şeyi yapmaktır. ‘ŞEY’ olarak ifade ediyorum çünkü içini doldurmak istediğimiz bütün sözcükler uyum sağlar. Karşılık beklemeden yardım etmekte gönüllülüktür, eğitmek ya da eğitim almakta. Bunun bir sınırı yok ama belirli kuralları vardır. Gönüllülük merhamet ve fedakarlık kelimeleriyle bütünleşir. Merhameti olmayan insan ‘başkası için bir şey yapmaz’ fedakar olmayan insan ise ‘kendinden bir şey veremez’. Ama gönüllülük yeri geldiğinde kendini hiçe saymaktır, bir cansızın bile hakkınız korumak, cana can, yola yoldaş olmaktır. Bunlar söylemesi kolay, uygulamadı ömür isteyen meziyetlerdir. Peki bu kadar zor ise neden gönüllü oluruz?
Bu sorunun ilk ve en kapsayıcı cevabı bana göre ‘kendimiz’ içindir. İyilik yaptığımızda kendi ruhsal doyumumuzu sağlarız en başta, birine fayda sağladığımızda kendimizi işe yarar hissederiz, anlattığımız, öğrettiğimiz her şey ilmimizin zekatıdır mesela. İnsan ilk önce kendi için gönüllüdür. Faaliyetlerde gelişir, geliştirir. Farklı ortamlara girer, arkadaş edinir, beceri kazanır. Bunların hepsi hayat yolculuğunda öğrenilmesi zor olan, ancak yaşayarak kavranacak temel ilkelerdir. Gönüllülük ise hepsini kapsar.
İkinci olarak, sosyal faydadır gönüllülük. Olmayanı bulmak, olanla buluşturmak, bilmeyene öğretmek. Eksik kapatmaktır, akılda güzel kalışların vesilesidir. Ne kadar gönüllülük bizim hayatımıza?
Maslow’un hiyerarşisine bakıldığında en üst kademenin ‘kendini gerçekleştirmek’ olduğunu görürüz. -KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK- Ne istediğini bilmek, ne yapmak istediğinin farkında olmak ve uygulamak. Gönüllülük, insanın kendini gerçekleştirmesini sağlar. İnsan sosyal bir varlıktır çünkü, tek başına var olamaz, mutlu da olamaz. Yaşamak için diğer insanlara, mutlu olmak içinse kendimizi gerçekleştirmeye ihtiyacımız vardır. Ve gönüllülük bize bu imkanı sağlar. Gönüllülük ne değildir?
Gönül vermek basit bir kavram değildir, gönüllülük bize ‘istediğim zaman yaparım’ rahatlığını tanımaz. Gönüllülük bir akittir. Taahhütnamedir. Gönül vermeye söz vermişsinizdir. Müsait olduğum her an sizinleyim demiş, uygulamaya geçirmek üzere aksiyon almışsınızdır. Bundan dolayı gönüllülük keyfime göre takılırım yeri değildir. Aynı zamanda çok büyük bir havuzdan bahsetmek mümkün. Bu havuzun içerisinde milyon insan tanıma şansı elde edebilirsiniz, gönüllülük size bir ağ kazandırır. Belki de her gittiğiniz yerde sizin gibi bir gönüllü arkadaşınızın bulunmasını bile sağlayabilir ama bu gönüllülüğün bir araç olarak kullanılabileceğini göstermemektedir. Bir basamak değil, bir yerlere gelmek için kullanılacak yöntem değildir. Sözdür, aksiyondur, çalışmaktır.
Gönüllülük başkaları için boş iş görünen, karşılığında bir şey alınmamasının saçma bulunduğu ama insanı doyurarak karşılık sunan duygu, durum, sorumluluktur.
Gönüllerde buluşmak ümidiyle 🎈