KILIÇDAROĞLU’NUN DİYAR-I BEKİR ZİYARETİ

CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu’nun Diyar-ı Bekir ziyareti, kanaatimce fiyasko ile sonuçlandı. Davulcunun öksürüğü(!) kadar bile ses getirmedi. Bu gezi, yuvarlak masaya çağrılamayan HDP’nin gönlünü almak, “Ben iyi partiden vazgeçebilirim ama sizden vazgeçemem” demek için yapılmıştı ama nafile…

Bu arada bir TV ekranında Sayın Gürsel Tekin’in “Göreceksiniz, Sayın Kılıçdaroğlu Diyarbakır annelerini de ziyaret edecek” kehaneti de sonuçsuz kaldı. CHP genel başkanı HDP il binası önünde,  evlatlarını PKK’nın elinden kurtarmak için nöbet tutan anneleri ziyaret etme cesaretini gösteremedi. Eğer bu cesareti gösterebilseydi, PKK ile arasına mesafe koyamayan ve onu açıktan destekleyen HDP’nin gönlünü alamazdı o zaman…

28 Şubat yuvarlak masa ittifakının gizli ortağı darılır, gücenir hatta CHP’ye öyle bir parmak sallardı ki…

PKK’ya elli bin tır silah yardımı yapan ABD başkanı Biden, yine bu terör örgütüne büyük beton tüneller açan Fransa, 15 Temmuz’da Ülkemizi işgal etmeye çalışan NATO, Sayın Kılıçdaroğlu’na ne sallardı onu maalesef bilemiyorum…

Peki Kılıçdaroğlu Diyarbakır HDP il binası önünde evlat nöbeti tutan anneler için ne yaptı?

Ne şiş yansın ne kebap misali, Diyarbakır annelerini görüşmek üzere otele çağırdı. Öyle ya… “iktidara geldiğimizde Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakacağız” diyen bir parti liderine, Diyarbakır annelerinin tepki göstermesinden korkuldu.

Evlatlarını PKK’nın elinden kurtarmak için üç yıldır HDP il binası önünde nöbet tutan annelerden Kılıçdaroğlu’na anlamlı ve ders verici bir cevap geldi:

“Senin bizimle iletişime geçeceğin yer otel değil, HDP il binasıdır”

Bu cevap karşısında Kılıçdaroğlu’nun ders alacağı kanaatinde değilim. On beş seçim kaybetmiş olmasına rağmen koltuğunu korumayı başarmış(!) bir liderin, PKK’nın elinde ki evlatları için kaygılanan ve endişe duyan annelerin bu sözünden ders alacağını söylemek abesle iştigal olur.

Daha sonrasında CHP tarafından bu annelere bir kumpas kuruldu ve birkaç anne ile otelde görüşüldü, fotoğraflar alındı falan ama bu harekette, yapılan işi sıvamadan ibaret olarak tarihe geçti.

Sizin anlayacağınız, Sayın Kılıçdaroğlu Diyarbakır HDP il binası önünde evlat nöbeti tutan anneleri değil, PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin yanında olmayı tercih etti. Hal böyle olunca da kazanan, Diyarbakır halkı değil, 28 Şubat yuvarlak masasının görünmez kahramanı HDP oldu…

Bütün bunlar olurken de benim aklıma hep Biden’ın “Türkiye’de ki dostlarımız” cümlesi geldi.

Ne yani gelemez mi?

Her şey açık, net, bariz bir şekilde ayan beyan ortada iken, bu cümlenin aklıma gelmesinden daha normal ne olabilir ki?

Asıl anormal olan, Biden’ın bu cümlesini unutmak ve hatırlamayı istememek, ülkemiz ve çevremizde cereyan eden olayları görememek değil midir?

Ha bu arada Rusya ve Ukrayna savaşının galibi kim oldu? ABD, korkuttuğu AB ülkeleri ile silah anlaşmalarını yaptı mı acaba?

NOT DEFTERİ: 17 Mart Perşembe gününü Cuma’ya bağlayan gece mübarek Berat gecesini idrak edeceğiz. Tüm okurlarımızın ve Mirat Haber takipçilerimizin Berat gecesini kutluyor, sağlık, sıhhat ve afiyet içinde Ramazanı Şerife ulaşmamızı yüce rabbimden niyaz ediyorum.

Lütfen bu gecede, devletimizin ve milletimizin birlik ve beraberliği, dirlik ve düzeni; bütün insanlığın da selameti için çokça duya edelim inşallah!

Selam, saygı ve muhabbetlerimle…

Şaban DOĞAN