Kur’ân’ın nın temel kavramlarından biri de değerli varlık mânasına gelen Ne’em kelimesinin çoğulu olan En’âm’dır. Enâm, Kur’ânımızın da işaret ettiği üzere küçük ve büyük baş hayvanlar anlamına gelir. (En’âm 143-4) Daha açık bir anlatımla koyun- keçi, deve ve de sığır/inek cinsidir.
Bütün varlıkları ve türleri milyonları aşan canlıları yaratan ve yaşamları için muhtaç oldukları bilgileri varlıklarına kodlayan Rabbimiz Kur’ân-ı Kerîm’de En’âm’a, faydalarını dile getirerek pek çok ayette yer vermektedir.
Rabbimizin insanlığın faydasına olmayacak ve amaçsız olarak nitelenebilecek hiç bir varlık yaratmadığı hakikatini hatırlatarak bu ayetlerden bazılarını hatırlatmak istiyorum.
En’âm’ın Isıtma ve Êstetik Özelliği
“ En’âm’ı da Allah yarattı. Onlarda sizin için ısıtma özelliği ve birçok faydalar vardır. Onlardan bir kısmını da yersiniz.
Sizin için onlardan ayrıca akşamleyin getirirken, sabahleyin salıverirken bir güzellik duygusu da vardır.
Bu hayvanlar sizin ağırlıklarınızı, ancak güçlüklere katlanarak varabileceğiniz yerleşim birimlerine taşırlar. Şüphesiz Rabbiniz çok şefkatli, pek merhametlidir.“ (Nahl 16/4-7)
En’âm’ın Süt Vermesi
“Kuşkusuz sizin için En’âm’da da büyük bir ibret vardır. Zira size, onların karınlarındaki fışkı ile kan arasından gelen, içenlerin boğazından kolayca geçen hâlis bir süt içiriyoruz.” (Nahl 66)
En’âm’ın Derileri Yünleri…
“Allah, evlerinizi sizin için bir huzur ve sükûn yeri yaptı ve sizin için En’âm’ın derilerinden gerek göç gününüzde, gerekse konaklama gününüzde, kolayca taşıyacağınız evler; yünlerinden, yapağılarından ve kıllarından bir süreye kadar faydalanacağınız ev eşyası ve ticaret malı meydana getirdi.” (Nahl 80)
En’âm’ın Allah’ın Kudretini Yansıtması ve Değişik Faydaları
“Görmüyorlar mı ki, biz kudretimizin eseri olmak üzere onlar için birçok En’âm yarattık. Bu sayede onlar bunlara sahip olmuşlardır.
Bu hayvanları onların emrine verdik. Onların bazısını binek olarak kullanırlar, bazısını besin olarak yerler.
Bu hayvanlarda onlar için nice faydalar ve içilecek sütler vardır. Hâla şükretmezler mi?” (Yasîn 71-73)
En’âm’ın Etlerinin Yenilmesi
“ Allah, kimine binesiniz, kimini yiyesiniz diye sizin için En’âm’ı yaratandır.
Onlarda sizin için daha nice faydalar vardır. Gönüllerinizdeki bir arzuya, onlara binerek ulaşırsınız. Onların ve gemilerin üstünde taşınırsınız. Allah size âyetlerini gösteriyor. Şimdi, Allah’ın âyetlerinden hangisini inkâr edersiniz?” (Mümin 79-81)
En’âm’ın Taşıma ve Döşek Olması
“ En’âm’dan yük taşıyanı ve tüyünden döşek yapılanları yaratan Allah’tır. Allah’ın size verdiği rızıktan yiyin, şeytanın ardına düşmeyin; şüphesiz o sizin için apaçık bir düşmandır.” ( En’âm 6/142)
Rabbimizin En’âm’ın Etlerini Yememiz Öğüdü
Söz ve anlam olarak Allah’ın Kitabı olan Kur’ân ayetleri ışığında En’âm’ın ısınma, güzellik duyguları oluşturma, yük taşıma- binek olma , halis süt, derileri- yünleri-kılları ve tüylerinden ev ve ticaret eşyası edinme, etlerinden yeme, kurbanlık yapma ve bilinen ve bilinecek olan yararlarına değinmiş olduk .
En’âm’ın bu faydaları Kıyamet’e kadar devam edecektir. Ancak köylerde kasabalarda ve şehirlerde yaşayan insanlar olarak En’âm’ın etlerinden yiyerek faydalanma ihtiyacımız azalmayacak, nüfus artışı ile birlikte artacaktır.
Rabbimizin Uyarıları
Bizim vazifemiz En’âm’ın doğallığına müdahale etmemek ve ettirmemektir. Helâl olan etlerini tayyip olarak yani onların yemlerini ve genlerini dış etkilerden koruyarak yemektir. En’âm üzerinde sömürücülerin azgınlığını engellemektir.
Yüce Mevlamız toprak ürünlerini ve En’âm’ı helâl ve tayyip olarak yememizi emir buyururken “… Şeytan’ın (İnsan ve Cin şeytanlarının) ardına düşmeyin; şüphesiz o sizin için apaçık bir düşmandır,” şeklinde uyarması dikkatleri çekmekte ve bizleri oynanabilecek şeytani oyunlara karşı uyarmaktadır.
Rabbimiz sığır cinsini de içine alan En’âm’ı bize nimet olarak verdiğini ve onların etlerini yememizi öğütlerken Bill Gates gibi büyük, yerel medya ve üniversitelerdeki ona bağlı orta ve küçük nitelikli insan şeytanları, çıkardıkları gazlarla doğal kirlilik sebebi oldukları yalanı ile sığır cinsine savaş açtılar.
Sömürücü yatırımları için yakın geçmişte zeytin yağı, tereyağı ve anne sütüne savaş açtıkları gibi şimdi de sığır etine savaş açtılar. Yapay et üretme hazırlıklarına başladılar.
İnsan ve Cin şeytanları çıkarları ve egemenlikleri için insanlığı sömürmeye devam edeceklerdir. Allah bize korunmamız ve doğru yolda yürüyebilmemiz İçin Din olarak yani iman ve yaşam düzeni olarak İslâm’ı gönderdi.
Biz Rabbimize güvenmez ve Onun yasalarını dışlamaya devam eder, seküler / laik yaşamı izlemeye devam edersek ahiretten önce dünyada da belalar artacaktır. Zaten yaşanılan belalar ellerimizle yaptıklarımız sebebiyle değil midir? (Şûra 30)
Artık Allah’ın yarattığı doğal dengeye her müdahalenin cin şeytanlarının ayarttığı şeytanlaşmış insanların ifsadı olduğunu ve buna rızanın Rabbimizin gazabını çekeceğini bilmeliyiz. (Nisa 119)
Sözü Rabbimize bırakalım:
“ Size verdiğimiz toprak ürünü ve En’âm cinsi rızkın tertemiz olanlarından yiyin! Ve bu rızıklar üzerinde azgınlık etmeyin! Yoksa öfkem üzerinize çöker. Ve kimin üstüne öfkem inerse o kayba/azaba uğrayacaklardan olur.” (TÂ-HÂ 81)
ALİ RIZA DEMİRCAN