Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Marmara Denizi’nin geleceğine ve müsilaj sorununa yönelik değerlendirmelerde bulundu. Kurum, Marmara Denizi’ni ‘hasta’ olarak tanımlarken “Oksijenin azaldığı azot ve fosforda artış gözlendiği; ancak müsilajla ilgili bir bulguya rastlanmadığı net bir şekilde tespit edilmiş ama tekrar etmek gerekirse bu müsilajın tekrar etmeyeceği anlamına da gelmiyor.” ifadelerini kullandı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İlbank Macunköy Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen Müsilaj Bilim Teknik Kurulu Toplantısı’na katıldı. Hazırlanan rapor, Bakan Kurum’a sunuldu. Basına kapalı olarak gerçekleşen toplantının ardından Bakan Kurum, Marmara Denizi’nin geleceğine ve müsilaj sorununun çözümüne dair çok detaylı bir toplantı gerçekleştirdiklerini söyledi.
‘KALICI ÇÖZÜMLERİ ORTAYA KOYMAK SURETİYLE BİTİRMEK ZORUNDAYIZ’
Bakan Kurum, denizlerde müsilajın görülmediğini; ancak bunun tekrar etmeyeceği anlamına da gelmeyeceğini belirterek, “Hedefimizin net olarak bilinmesini isterim. Hedefimiz anlık, günlük bir deniz temizliği başarısı değil. Kısa vadede adımlarımızı evet attık, şu an denizlerimizde müsilaj görülmüyor ancak bu müsilajın tekrar etmeyeceği anlamına da gelmiyor. Bugün aldığımız yeni değerlendirmeler sahada yapmış olduğumuz ölçümlerde, analizlerde denizimizde herhangi bir müsilaja rastlanmadı; ancak tabii ki bu etkin çalışmayı kalıcı çözümleri de ortaya koymak suretiyle bitirmek zorundayız ki artık herhangi bir müsilaj tehlikesi ile karşı karşıya kalmayalım” ifadelerini kullandı.
‘TEMMUZ AYINDA TESTLER TAMAMLANACAK’
Bilim Kurulu bünyesinde çalışma grupları oluşturduklarını belirten Kurum, “Bu çalışma grupları ile birlikte aslında kirletici miktarının azaltılması ile izleme ve takip sistemlerinin oluşturulması müsilaj oluşumu mekanizmaların ve biyo çeşitliliğe etkilerinin araştırılması, farkındalığın artırılması gibi noktada hem iklim değişikliği hem çevre noktasına farkındalığın artırılması adına çok önemli çalışmalar yapıyoruz. Yine müsilaj bertarafı başlıkları çerçevesinde birçok çalışmayı yürüttük. Bu noktada biyo teknolojik ve mekanik yöntemlerle mücadele araştırıldı. Bu çerçevede de sürece ilişkin inşallah temmuz ayında tüm sahadaki testlerimiz tamamlanacak ve alınacak neticeler çerçevesinde de sürecimizi yürütmeye gayret göstereceğiz” diye konuştu..
‘MARMARA DENİZİ HASTA’
Haziran 2021’den bu yana Marmara Denizi’nde testler yapıldığına değinen Kurum, “Evet, oksijenin azaldığı azot ve fosforda artış gözlendiği; ancak müsilajla ilgili bir bulguya rastlanmadığı net bir şekilde tespit edilmiş ama tekrar etmek gerekirse bu müsilajın tekrar etmeyeceği anlamına da gelmiyor. Topyekün bu mücadelenizi sürdürmek zorundayız. Müsilajın, denizin yüzeyinden ve dibinden temizlenmesi ve gündemimizden tamamen çıkması için Bilim ve Teknik Kurulumuzla birlikte Bakanlık olarak çalışmalarınızı kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. Bugün geldiğimiz aşama da göstermiştir ki hem eylem planınız hem de stratejik planımız müsilajla mücadelemizde çok isabetli sonuçları almamızı sağlamıştır. Marmara Denizimiz bu noktada aslında hasta. Bu hastalıkla ilgili mücadelesini sonuna kadar vermek zorundayız” dedi.
Bakan Kurum, Marmara Deniz ve Stratejik Planı’nda belirlenen takvim ve iş programı çerçevesinde alınan kararlar doğrultusunda ve Marmot Projesi 2022 kış sonuçlarına göre Marmara Denizi’nde şu an azot ve fosfor girdisinin devam etmekte olduğu ve oksijenin azaldığını söyledi. Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Denizimize ulaşan azot ve fosfor yükünü azaltma noktasında yine oksijeni de artırma noktasında çalışmalarımızı Bilim Kurulumuzun fikirleri ve önerileri doğrultusunda yapıyoruz. Denetimlerimiz bu noktada devam ediyor. Bunun için de mevcut atık su arıtma tesislerinin ileri biyolojik arıtma tesislerine ivedilikle dönüştürülmesi noktasında 3 yıllık bir planımız vardı. Bu plan çerçevesinde adımlarımızı atıyoruz ve bu süreci hızlandırabilmek adına da yine Meclisimizde çok önemli bir düzenleme hayata geçireceğiz inşallah. Belediyelerimiz bu çerçevede yap- işlet- devret ve yap- kirala gibi modelleri de bütçe dışında sürecin daha hızlı ilerlemesi adına yine yatırımlarını hızlandırılmış olacak.”
‘ATIK SU GİRİŞİNİ AZALTACAK DÜZENLEMELER YAPIYORUZ’
Kurum, kirliliğin azaltılmasına yönelik çalışmalar hakkında, “Karasal kaynaklı kirlilikler sebebiyle tekniğine uygun yapılmayan her türlü tarımsal faaliyetten ve besicilik gibi yayılı kaynaklardan gelen kirliliğin azaltılması için de Tarım ve Orman Bakanımızla birlikte süreci gerek organik tarımın artırılması gerek buradaki hayvancılık ve tarım faaliyetlerinin toprağa ve yer altı suyuna zarar vermeyecek çerçevede yapılması adına adımlarımızı atıyoruz. Gerçekten bir ilerleme kaydettik. İnşallah o kalıcı adımlarla birlikte kalıcı çözümleri de ortaya çıkarmış olacağız. Yine bu süreçte kirliliğin kaynağında azaltılması adına sanayi tesislerimizde temiz üretim tekniklerini yaygınlaştıracağız. Marmara Denizi’nde arıtılmış olsa dahi atık su girişini azaltacak yine düzenlemeleri yapıyoruz. Bu amaçla ileri arıtmadan geçirilen atık suların mümkün olan her yerde yeniden kullanım oranını artırmak üzere bir hedef koyduk. Şu an yüzde 3 olan oranımızı yüzde 5’e akabinde de yüzde 15’e çıkaracak adımlarımızı atıyoruz. Bu çerçevede de aslında bunları yapmış olduğumuz yönetmeliklerle zorunlu hale getireceğiz. İnşallah 2030 yılına geldiğimizde bu oranları yakalamış olacağız” açıklamasında bulundu..
‘KALICI ÇÖZÜMLER SAĞLANANA KADAR DEVAM EDECEĞİZ’
Kirliliğin önlenmesine dönük denetimlerin 7 gün 24 saat devam ettiğini belirten Bakan Kurum, “2021 yılında Marmara Denizi’nde tam 14 bin tesise çevre denetimi yapmıştık ve bu çerçevede bine yakın tesis ve gemiye cezai işlem yapıldı. Onlarca işletmeyi de faaliyetinden menetmiştik. 2022 yılında da denetimlerimizi sıkı bir şekilde devam ettiriyoruz. Son bir haftada Marmara Bölgesi’nde 2 bin 100 çevre denetimi gerçekleştirdik ve yine kapatma dahil gerekli her türlü cezai işlemi de uyguluyoruz. Bundan sonra da denetimlerimiz 7 gün 24 saat devam edecek. Bin kişilik çevre denetim ekibimizle bu denetim süreçlerinin seferberlik ruhu ile devam ettireceğiz ve açıkçası burada Marmara Denizimize oluşacak hiçbir kirliliğe müsaade etmiyoruz ve bundan sonra da açıkçası gözü açtırmayacağız. Seferberliğimize kalıcı çözümler sağlanana kadar devam edeceğiz” diye konuştu..
A HABER