BİLL GATES İTİRAF EDİNCE…

Bill Gates, fitili ateşledi. ‘Korona aslında grip benzeri bir hastalıktır, öyle öldürücülüğü de fazla değilmiş, biz bunu yeni öğrendik.’ Diyerek korona meselesini yeniden gündeme taşıdı.

Meseleyi ele alma biçimimizden tutun da Bilim Kurulu üyelerinin birbirini nakzeden açıklamalarına kadar sorunu doğru bir şekilde ortaya koyma adına adımlar atılmadı. Maske, mesafe, hijyen denildi. Ama aslında bunların hiçbir katkısı olmadığı o zaman dahi tartışılmıştı. Konunun komplo boyutu bir tarafa ki o arkadaşların açıkladığı birçok konu, daha sonra gerçekliği bizatihi yaşanarak öğrenilmiş oldu. Bu da ayrı bir sorun alanı olarak orada durmaktadır. Aynı evde olmalarına rağmen hastalık kapmayan bir sürü insan vardı. Ama ona rağmen tecrit edilme şartı konuldu. İnsanlar evlerine hapsedildi. Ve bugünkü ekonomik krizin meydana gelmesinde ciddi bir amil olarak öne çıktı.

Korona, teşhisi dâhil ilgili her şey tartışmaya açıldı. Ama iktisadi ve siyasi baskı ile sürekli o tartışmalar gündem dışı edildi ve sorun hasıraltı edildi. Mesele ne zaman gündem olsa, bilim vurgusu yapıldı. Ama kullanılan ilaçların hem sayısal olarak fazla oluşu hem de tarihi geçmiş olmasına rağmen kullanılmasını sağlamak, sonra da o ilaçların kullanımının yasaklanmasını aynı zeminde konuşmak ve tartışmak imkânsızdı. Hala bu imkânı verme konusunda çok cimri bir iktisadi ve siyasi güç erki bulunmaktadır. Sosyal medya bile korona ve aşı ile ilgili en küçük olumsuz eleştiriyi cezalandırmayı tercih ederek yasak koydu.

Bütün bu eleştirilere yönelik yasaklara rağmen bugün Bill Gates Efendi kalkmış, ‘yeni öğrendik ki bu korona dediğimiz şey gribal enfeksiyondaki mikroplardan biridir’ diyerek bizimle dalga geçiyor. Muhtemelen hastalık döneminde bir çalışma yapılabilseydi. Ölümlerin büyük çoğunluğunun korona virüsü yüzünden değil de tedavi amaçlı kullanılan ilaçlardan olduğu ispat edilebilirdi. Ama araştırma yasak olduğu için kimse buna yeltenmedi. Hatta o dönemde daha ucuz ve yoğun bakıma girmesine mahal bırakmadan bir doktorun bulduğu ilaç, ilaç firmaları yüzünden Trump ‘ın Amerikan başkanı olmasına rağmen onun sağlık danışmanını da görevden aldıran ve o hekimi, iyileştirdiği binlerce hastaya rağmen görevden aldırdılar ve yasak getirdiler. Meselenin hastalık boyutu yanında iktisadi boyutu göz ardı edildi. Hâlbuki kullanılan o ilaçların hangi firmalara ait olduğu, konumları ve şimdi hangi halde olduklarına dair bir araştırma bizi ve meseleyi aydınlatır.

Aslında korona bir bahane idi. Yeni sosyal gerçekliği inşa etmede ve uluslararası sistemin yeni kodlarının belirlenebilmesi açısından önemli bir deneme oldu. DSÖ üzerinden tek elden dünyanın nasıl yönetilebileceğine dair önemli bir tecrübe elde edilmiştir. DSÖ yapısına yönelik eleştirilere kapı kapandı. Eleştiri yapan ilim adamlarına yönelik sosyal ve psikolojik baskı uygulandı. Ama bu süreçte bilim putu inşa edilerek, kaba bir materyalist yaklaşım öne çıkarıldı. Bilimsel dendiğinde bütün akan sular durmak zorunda bırakıldı. Bu yüzden Müslüman toplumlarda da bu genel kabule mazhar olmaya aday oldu. Artık naslar bile bu yeni bilim putu eşliğinde yorumlanmaya ve açıklanmaya çalışıldı.

O dönemde eleştiri yapanların bugün haklı oldukları açıkça belli oldu. Özellikle maske konusunda, aynı maske ile bir ay boyunca gezen ve hastalığa yakalanmayan, korona hastalığını ise bitime beş kala sadece hafif atlatan, öne sürülen hiçbir önleme dikkat etmeyen biri olarak hala yaşamaya devam etmekteyim. Etrafımızdan onlarca kişiden yakınlarının ölümü üzerine oluşan şüpheleri dinledik. Bu şüphelerinde de haklı oldukları aşikâr. Ancak bunu ispat edecek imkânın verilmemesi yüzünden bu konu gizli kalmaya devam etmektedir. Örneğin, aşıdan hemen sonra ölenlere yönelik bir çalışmanın olmayışı, korona ölümlerini araştırmanın olmaması, sorunun ciddiyetini göstermektedir.

Sanırım, biraz daha geçerse, muhtemelen gizli yapılmış araştırmalar da yayınlanmaya başlarsa meselenin iç yüzünü görmemiz daha kolay olacaktır. O dönemde de namuslu bilim adamları bu meseleye yönelik itirazlarını, eleştirilerini, yanlış uygulamalara dönük bakışlarını dile getirdiler. Önerilerde bulundular. Ama DSÖ ve uzantıları, Bill Gates ve benzerleri onları her alanda suskunluğa tevdi ettiler. Madem konu bilimsel, buyurun, bilimsel bir çalıştay yapalım ve meseleyi özgür bir şekilde tartışalım tekliflerini kulak ardı ettiler. Ama ne söyledilerse, sonra ondan vazgeçtiler, neyi kullandılarsa ilaç olarak, sonra onu da yasakladılar veya terk ettiler. Sonra yeni varyant denilerek koronaya veda edildi. Hangi hızla çoğaldıysa o hızla bitti de…

Gel de şimdi bu meselede şüpheye düşme! Akla hürmetsizlik olur be…

Abdulaziz Tantik