Kadim geleneğimiz, sahih örf ve adetlerimiz birer birer modernleşme ve gavurlaşma çabalarıyla eriyor. Erkek ve kız çocuklarımızı yetiştirdiğimiz binlerce yıllık terbiye usulümüz, çocukluktan ergenliğe, ergenlikten yetişkinliğe, yetişkinlikten hayata taşıyan değerlerimiz, isyankâr ve dinsiz politikalarla buharlaşıyor.
Eski İslamcı, yeni muhafazakâr demokratların iktidarı, sol sosyalist, laik Kemalist iktidarların Müslümanlara yapamadığı bütün kötülükleri, yirmi yıllık iktidarlarında kat be kat yaptılar, yapmaya da devam ediyorlar.
Muhafazakârlar siyaseten, hukuken ve iktisaden tam bir Avrupalı olmak, Avrupa gibi olmak, kendilerini Avrupa’ya ait hissetmek, geleceklerini Avrupa ile birlikte kurmak istediklerini defaten zikretmişlerdi. Tabi Avrupa için kendilerine siyaseten, hukuken ve iktisaden benzemek yeterli gelmemiştir. İçtimai olarak da Avrupalı olmak gerekmektedir. Bu sebepten aile yapısında saldırılar her alanda hız kesmeden sürdürülmektedir. Ve eski İslamcılar yeni Muhafazakâr demokratlar kadim aile yapımızı ve bu gelenek üzerine inşa edilen içtimai düzenimizi alabildiğine tahrif etmek için çalışmaktadır.
Özellikle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, sanki Müslümanların aile yapısını dağıtmak, kadına kadınlığını, erkeğe erkekliğini, kıza kızlığını, oğlana oğlanlığını unutturmak için çabalamaktadır. Çalışmalarına ve çabalarına bakılırsa ilgili bakanlığın adı, gayretlerine paralel başka bir adla anılmalıdır.
Anadolu Ajansı haber sitesinde yer alan bir haberde, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan çocuklar için doğru oyuncak ve kitap seçme rehberi hazırladığı söylenmekte. Bakanlığın rehber yayınlaması normal görülebilir. Fakat içeriğinde yer alan tavsiyeler “eyvah ki eyvah” denecek türden.
Rehberde ailelere çocuklarına oyuncak satın alırken cinsiyete göre oyuncak ayrımı yapılmaması gerektiği tavsiye edilmekte. Yani küçük kız çocuğunuza oyuncak alırken bir tank, kamyon, silah, traktör vb. alabilirsiniz. Erkek çocuğunuza da bir Barbie bebek, kollarına takması için bilezik, kulaklarına takması için küpe, makyaj malzemesi alabilirsiniz. Ya da erkek kız fark etmez, hepsini karışık alır, çocuğun istediğiyle oynamasını sağlayabilirsiniz.
İlginç değil mi?
Oysa biz Müslüman cemiyet, kızlarını kız gibi, erkeklerini erkek gibi yetiştirmek ve ileride onları hayata kendi cinsiyetlerine göre hazırlamakla mükellefiz. Muhafazakâr demokratların iktidarında memleketin geleceğini ilgilendiren işlerle uğraşan bir bakanlık, kendi memleketinin bütün hassasiyetlerine adeta savaş açmış durumda.
Cinsiyetsiz toplum, erkek kadın eşitliği, erkeklerle kadınların birbirinden farkının olmadığı gibi şeytani vesveseleri kendilerine rehber edinenler, gelecek nesillerimizi ifsad etmek için elinden geleni yapıyor. Ve Müslüman olduğunu söyleyen siyasi rical bütün bu şeytani adımlara ses çıkarmıyor, göz yumuyor. Havuz medyasının kanallarında Allah’ın gazabını celbedecek her türlü pisliğin, iğvanın, edepsizliğin oluk oluk aile yapımızın üzerine akmasına ilgili bakanlık ne hikmet ise sessiz kalıyor.
Biz Müslümanlar, kız çocuklarımız için kumaştan, yünden, bezden bebekler yapar, onların ileride birer anne olacaklarını ve bu sebepten çocuklarına bakacaklarını her daim kız çocuklarımıza hatırlatmak isteriz.
Erkek çocuklarımıza tahtadan, ağaçtan arabalar, kazma kürek alır, eline çekiç keser veririz. Köylerde çeşitli malzemeden at yapılır, erkek çocuğumuz üstünde mahalleyi turlar. Gelecek günlerinde ailesine, çoluk çocuğuna bakacağı için, küçük yaşından itibaren erkek çocuklarımıza bu sorumluluğu aşılamaya çalışırız. Erkek erkekliğini kız kızlığını bilsin diye. Her kes fıtratınca hareket etsin diye.
Heyhat ki! Müslümanların (!) eliyle Müslümanların aile yapısı ve hassasiyetleri dağıtılıyor.
İktidara olanlar unutmasın: Her fesadın sorumlusu kendileridir. Ve dünya ahiret iki elimiz yakalarındadır. Bu dünyaya erkekler baba, kızlar anne olmak için gelir. Başka gaye için yaratılmamışlardır.