islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4847
EURO
36,2367
ALTIN
2.960,31
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

İSLAM ÂLİMLERİNİN YÜCELİĞİ VE ONLARA OLAN İHTİYAÇ

İSLAM ÂLİMLERİNİN YÜCELİĞİ VE ONLARA OLAN İHTİYAÇ
2 Temmuz 2022 13:10
A+
A-

Bütün varlıkların hâliki olan şanı yüce Allah, yarattığı insanları yeryüzünde kulluk denemesine tabi kılmıştır. Onları maddi ve manevi nimetlerle, koyduğu yasalarla kulluk denemesine muhatap tutan Allah, bu ya­salarını insanlar içinden seçtiği ve mucizelerle desteklediği peygamberleri aracılığı ile bil­dirmiştir.

Her biri ilâhi emirler ve yasakların tebliğcisi ve na­sıl inanılıp yaşanılması gerektiğinin bilfiil öğreticisi olan peygamberler birbirlerini doğrulayarak görevlerini îfâ  etmişlerdir.

İnsanları insanların egemenliği ve sömürüsünden kurtarmak, ahlâkî değerleri yüceltmek ve dünya haya­tını âhiret hayatı ile gayelendirmek için uğraşı veren peygam­berlerin sonuncusu Hz. Muhammed’dir.

Hz. Muhammed diğer peygamberler gibi belirli bir topluma gönderilmemiştir. O yaşadığı asrın insanlarına ve Kıyamet Günü’ne kadar gelecek bütün insan toplu­luklarına gönderilmiştir.

İslam’ı Tebliğ Edecekler İslam Alimleridir

Bu sebepledir ki yüce Allah O’nunla bildirdiği Kur’ân düsturlarını, O’ndan sonra tebliğ ve talim etmek gö­revini O’na inanan müminlere; özelliklede bu görevleri vazife edinecek İslâm âlimlerine yüklemiştir.

Âl-i İmran Sûresi Âyet 104 şöyle buyrulmuştur:

«Sizden Hayra davet eden, iyilikleri emreden ve kötülükleri yasaklayan bir zümre bulunsun. İşte ancak onlardır mutluluğa erenler/erdirenler

İnsan topluluklarına vahiy bildirilerini içeren Kur’ânv e Sünnet’ten başka mutluluk sağlayacak hayat yolu olmadığına, Kur’ân ve Sünnet düzenini insanlara tebliğ ve tâlim edecek kadro da İslâm âlim­leri olduğuna göre, elbette ki onlar yalnız İslâm cemi­yetlerinin değil, bütün insanlık semasının yıldızlarıdır.

Bilgisi ile amel eden ve olgun insan örneğini veren Kur’ân ve Sünnet âlimleri diğer müspet ilimlerin bil­ginleri gibi değildir. Bir diğer anlatımla onlar yaratıklardan yararlanma tekniklerini for­müle ederek hayatın yalnızca kolaylaştırılmasına hizmet eden âlimler değillerdir. Onlar bizzat hayatı düzenleyen, dünya ve âhiret mutluluğuna yönlendiren öncülerdir.

Evet onlar, Peygamber varisleri oldukları için haklarında hayır murad edilmiş imrenilmeye lâyık değerlerdir.

Yüce Peygamberimiz onlar hakkında şöyle buyurmuştur:

Allah kime hayır dilerse onu din ilminde derinleştirir.»

«Alimler halk üzerinde Allah’ın güvenilir kişileri­dir.»

«Kıyamet Günü’nde üç zümre; önce peygamberler, sonra âlimler ve daha sonra da şehitler şefaat edecek­tir.»] (C. Sağîr,  2/183,206)

Peygamberimizin pek çok hadisleriyle yüceliklerini açıkladığı İslâm âlimlerini Rabbimiz de yüceltmiş, on­ları biricik mabud olduğunun şahitleri, kendisinden saygı ile korkan gerçek kulları olarak tanıtmıştır. Mü­cadelesûresinin 11. âyetinde ise şöyle buyurmuştur:

«… Allah içinizden gerçekten iman edenleri ve ken­dilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltir…»

Yaradan katında değerli olan İslâm âlimlerinin yeryüzünün kıymetleri olduğunda şüphe yoktur. Yaratana muhatap olma yüceliğini kavrayamamış ve koruyamamış olan zavallılar idrak edemeseler de onlar Allah’ın bir topluma bahşedeceği en büyük lütuftur. Nitekim peygamberimiz bir hadisi şeriflerinde şöyle bu­yurmuştur:

«Allah bir topluluğa hayır dilediğinde (ilâhi kanun­ları tebliğ edecek)âlimlerini çoğaltır, (saptırıcı) cahil­leri azaltır…» (C. Sağîr, 1/17)

İslâm âlimlerinden yoksun olmak bir İslâm cemi­yetinin uğrayabileceği en büyük felâkettir.

Evet, kıtlık, anarşi ve hatta harb bile İslâm âlimle­rinden yoksunluk felâketiyle kıyaslanamaz. Zira sözü edilen felâketler toplumun belirli bir dönemini etkiler. Ama Hakk’a çağıran, Batıl’lardan sakındıran ve olgun insan örneğini vererek cemiyeti hayra yönlendiren İs­lâm âlimlerinden yoksunluk insanî ve ahlâkî değerle­rin yıkımına, adalet ve fazilet hayatının çöküşüne ve hayatın gayesiz yaşanmasına sebep olacağı cihetle dö­nemleri ve nesilleri etkiler.

Bu sebepledir ki İslâm âlimlerinden yoksunluk bir toplumun uğrayacağı ve taraf-ı ilâhiden uğratılabileceği bu en büyük musibettir.

Peygamberimiz bu gerçeği şöyle açıklamaktadır:

«(Amelleri sebebiyle) Allah bir millete şer diledi mi (ilâhi kanunları tanımayan) cahillerini çoğaltır. Gerçek din âlimlerini azaltır…» (C. Sağîr, 1/17)

Konuya daha bir açıklık getiren hadislerinde ise peygamberimiz şöyle buyurmuşlardır:

«Allah, (insanla­rı bildirdiği iyiye, güzele ve doğruya yönlendirecek) ilmi insanların göğüslerinden çekerek almaz. Hakikat âlim­lerini tarafına çekerek alır. Böylece (cemiyette Allah’ın emirleri ve yasaklarım tebliğ eden) âlimler kalmaz.

Halk da gerçek bilgiden yoksun cahilleri baş tutar, ön­der edinirler. Onlar da sorulduğunda ilimsiz görüş bil­dirir ( kendilerince ilkeler ve yasalar koyarlar.) Böylece hem kendi­leri sapıklığa düşer, hem de insanları saptırırlar.» (İ. Mace, Hn. 52)

Devrimizde İslâm ülkelerinin büyük çoğunluğunun giderek Hak’ça yaşantıdan sapmaları, sömürülen uydu ülkeler olmaları, aralarında siyasi ve iktisadi ittifaklar tesis ederek dünyamız için ümit verici bir blok oluşturamamaları, iyice biliniz ki yaşadığı dönemin şartlarını değerlendirebilen Kur’an ve Sünnet âlimlerinden yok­sun olmaları sebebiyledir.

Ülkemizin ilimlerin her bir dalında ihtisas yapmış ilim adamlarına ve teknokratlara ihtiyacı vardır. Haya­tı kolaylaştıracak ve Allah’ın yarattığı pek çok nimet­ten bizleri yararlandıracak onlardır. Ancak iyice biliniz ki hayatımızı İslâmlaştıracak İslâm âlimlerine ihtiyacı­mız çok daha fazladır.

Evet çok daha fazladır. Çünkü nükleer enerjinin üretemediği insanî ve ahlâkî değerleri, fizik ve kimya­nın konu edinmediği adalet ve barışı, biyoloji ve zooloji­nin ilgilenmediği sevgi ve saygıyı sosyoloji ve psikolo­jinin veremediği kutsal idealleri ve âhiret hayatı özle­mini Allah’a îman temelleri üzerinde yükseltecek an­cak İslâm âlimleridir.

Saygı Göstermeliyiz

İslâm Dini’ne inanan ve O’nu yaşamak/yaşatmk arzusunu duyan bütün fizik, kimya tıp, astronomi vs. ilim adamlarına ibadet olduğu inancıyla saygı gösterelim. Özellikle İslâm âlimlerinin çoğalması için duâ ediniz. Onları yetiştirecek kültür yuvalarını seviniz ve yardımlarınızla destekleyiniz.

Ali Rıza DEMİRCAN

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.