Sevgili Turan Kışlakçı yazarın kaleme aldığı “Tolstoy’un Müslümanlara Mektubu” yazısını siz değerli okuyucularımıza sunuyoruz.
Dünyaca ünlü Rus yazar Lev Nikolayeviç Tolstoy, vefatından birkaç ay önce “Teârüf-i Müslimîn” dergisine gönderdiği mektupta birçok konuya açıklık getiriyor. Tolstoy bu mektubunda bütün dinleri hurafe ve bidatlara karşı uyarıyor.
Dünyaca ünlü Rus yazar Lev Nikolayeviç Tolstoy, vefatından birkaç ay önce “Teârüf-i Müslimîn” dergisine gönderdiği mektupta birçok konuya açıklık getiriyor. Kazanlı ünlü Müslüman düşünür Abdurreşid İbrahim tarafından İstanbul’da neşredilen “Teârüf-i Müslimîn” dergisinde yayımlanan mektupta, Tolstoy Hz. Muhammed (S.A.V.) hakkında bir kitabı kaleme aldığını ifade ediyor. 1 Eylül 1910’da derginin 12. sahifesinde yayımlanan mektup, ünlü Rus yazar Tolstoy’un İslam’a bakış açısını da ortaya koyuyor.
“Savaş ve Barış”, “Anna Karenina”, “İvan İlyiç’in Ölümü”, “Hacı Murat”, “İnsan Ne ile Yaşar”, “Sanat Nedir?” ve “Diriliş” gibi birçok dünyaca tanınmış kitapların yazarı Tolstoy, 9 Kasım 1910’da Yasnaya Polyana’daki evini terk etmeden önce yazdığı bu son mektubunda Müslümanlara çağrıda bulunuyor. 20 Kasım 1910’da hayata gözlerini yuman bu büyük düşünür, Hindistanlı Müslüman yazar Abdullah el-Sühreverdi’nin İngilizce olarak basılan “Hz. Muhammed’in Hadisleri” adlı kitabını okuduğunu ve bu kitabı özetleyip Rusçaya tercüme ettiğini belirtiyor. Tolstoy, derlediği ve şerh ettiği “Hz. Muhammed” adlı kitabı “Posrednik” adlı yayınevine neşr için gönderdiğini de kaydediyor.
Tolstoy’un Hz. Muhammed ile ilgili yazdığı bu kitap uzun yıllar, SSCB tarafından saklı tutuldu. 70 yıl sonra 1978 yılında Azerbaycan Cumhuriyeti’nin en büyük dergisi olan “Azerbaycan”da Türk asıllı bir Generalin eşi olan Y. Vekilova Tolstoy’un yazdığı kitabı hem Azerbaycan Türkçesinde hem de Rus dilinde yayınlanmasına vesile olur. Tolstoy’un bu kitabı oldukça ses getirir. 1990 yılında, Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra, Tolstoy’un bu kitabı Moskova’da kendi dili olan Rusça’da yeniden basılır.
Tolstoy’un kitabının serencamından sonra 1910’da İstanbul’da Abdürreşid İbrahim tarafından Rusça’dan tercüme edilip Osmanlıca yayımlanan mektubuna dönersek, Tolstoy bu mektubunda bütün dinleri hurafe ve bidatlara karşı uyarıyor.
Tolstoy şunları yazıyor, “Mamafih her dine bir takım esassız tefsirler ve hayali hikayeler ehl-i din tarafından her vakit ilave olunmuş ve olunmaktadır. Bu nev taarruz ve tecavüze din-i Muhammedî dahî düçar olmuştur. Edyan (dinler) arasında en son bir din olmak hasebiyle din-i İslam’da başka dinlere nisbeten resmiyetin, bidatın az olduğunu da ilave ediyorum.”
Dinlerin dini dışlayan modern felsefelere karşı da dikkatli olması gerektiği uyarısında bulunan Tolstoy, bu ideolojilerin bilimsellik lafına sığındığını ancak bilim ile alakası olmayan kuru nazariyeler olduğunu ve bidatlerden arınmış saf dini düşüncenin bu ideolojilere karşı mücadele edebileceğini dile getiriyor.
Tolstoy mektubunda şunları not düşer, “Binaen-aleyh müntesibin-i din-i İslam, başkalar gibi Tabiiyun’un gösterdiği gibi dini bir kenara atıp doğrudan doğruya esassız bir takım kuru laftan ibaret olup ve fennî diye tesmiye ettikleri nazariyelere kapılmayıp dinlerine sonradan ilave olunan bidadları mümkün mertebe tefrik etmeye sarf-ı gayret etmelidir.”
Hasılı kelam, bir dönemler Osmanlı coğrafyasında çok ses getiren Tolstoy’un bu mektubu beraberinde “Tolstoy’un Müslüman olup olmadığı” tartışmasını gündeme getirmiştir. Sonradan Müslüman olan ve Kur’an-ı Kerim’i Rusçaya da tercüme eden Rus kadın yazar Valeriya Porohova, Tolstoy’un ömrünün son zamanlarında İslam’ı kabul ettiğini yazar.
Tolstoy’un İslami kurallar ile defnedildiğini belirten Porohova, SSCB medyasının uzun yıllar bunu Rus istihbaratı KGB’nin korkusundan gizlediğini ifade eder. Porohova, Tolstoy’un mezarında Hıristiyanların sembolü olan “Haç”ın olmadığını da kaydeder. Özetle, tartışmanın konusu nereye giderse gitsin “Teârüf-i Müslimîn” dergisinde yayımlanan mektup, Tolstoy’un “Hz. Muhammed” ile ilgili kitabın kendisine ait olduğunun resmen kanıtıdır.
NOT: Tolstoy’un mektubunu bulmama vesile olan Mevlana Mehmet Çelik’e müteşekkirim…
istiklal.com.tr / TURAN KIŞLAKÇI