Alışmıştık da. Bir yenisine daha tanık olduk. Beşiktaş Sivas Spor maçında Beşiktaş tribününden ‘Türkiye laiktir, laik kalacak’ tezahüratları yapıldı.
Dünya ve ahiret hayatı için hiçbir faydası olmayan, Türkiye’mizin hiçbir problemini çözümleyemeyecek ve hiçbir alanda gelişimine sağlayamayacak olan ve üstelik uluslararası sömürü ağlarından birini oluşturan futbolun seyirciliği için zaman ve para harcayan bir kitle, doğrusu anlamlı ve verimli bir slogan atamazdı. Nitekim atamadı.
Futbol Deyip Geçmeyelim
Öyle futbol deyip geçmeyelim. O spor falan da değil. Milyarlarca doların döndüğü din haline getirilmiş bir batıllar yumağıdır. Bu dinin stadyumlardan oluşan mabetleri vardır, 22 futbolcuyu izlerken kendinden geçen ve çoğu zaman öfke ve nefretle bağırtılan seyircileri ve onlardan oluşan fanatik modern dervişleri vardır.
Emperyalist güçlerin dünya ölçeğinde temel amaçlarından biri de futbol seyirciliği aracılığıyla kitleleri uyuşturmak, temel ülke ve toplumsal meseleler üzerinde düşünülmesini engellemektir. Engelliyor da…
Kazandığı paranın yarısından fazlasını tükettiği mallar ve ödediği vergilerle uluslar arası faiz lobisine haraç veren, mevduat hesaplarıyla topladığından daha fazlasını bankalara kaydı para oluşturtarak kanını emdirten millet, sizce düşünebiliyor mu ?
Nerde Parlamento, nere de Sendikalar ve Odalar, nerede laiklik çığırtkanları…Bizden başka feryad eden de kalmadı gibi.
Hemşerilerimin Tarihî Hamakatı
Rizeliyim ya…bu sebeple unutmadım, bundan yaklaşık elli yıl kadar önce Futbol Federasyonu Rizespor’un puanlarını sildi diye futbol severlerimiz ilimizin bütün siyasi partilerinin tabelalarını taşlayarak yere indirmişti. Hemşerilerimin ahmaklığıydı bu, çünkü bu gün olduğu gibi o tarihlerde de Rize ekonomisin can damarı olan çaylarımız, fabrikalarda işlenemediği için denize dökülüyordu. Ana meselemiz olan çay futbol kadar önem oluşturmuyordu. Durum şimdilerde de değişmemiştir.
Bir iftar sofrasında beraber olduğumuz şimdilerin Galatasaray Kulübü başkanı olan sayın Dursun Özbek de -konuya temasım üzerine- futbolun kitleleri uyuşturma amacıyla organize edildiğini kabul etmişti.
“Türkiye Laiktir Laik Kalacak” Demek “Ahmaktır Ahmak Kalacak” Demek midir?
Uyuşturulan kitle, temel meseleler üzerine düşünemeyeceği için “Türkiye Laiktir Laik Kalacak” diyerek kendisine öğretileni tekrarlayacaktır.
Onlar ne anlamak ve anlatmak istiyorlar bilmiyorum ama benim onlardan ne çağrıştırdığımı özetleyeyim:
I. Allah, zerreciklerden galaksilere kadar her varlığı yaratan ve yaşamları için gerekli bilgileri varlıklarına kodlayan bilgisi, kudreti ve merhameti sınırsız Yaratıcı’dır ama biz onun insanlığa son mesajlarını içeren Kur’ân’ın toplumsal hayatımıza yön veren yasalarını dışladık. Kurduğumuz düzene İlahiyatları ve Diyaneti de bekçi kıldık.
Türkiye Laiktir Laik Kalacak / emperyalistler lehine kurulan bu kâfir düzen yaşatılacak.
II. Gavur aklı ile bin yıllık mazimizi inkâr ederek tapar olduğumuz batıdan yasalar tercüme ederek kurduğumuz ruhumuza yabancı bu nesebi gayr-ı sahih düzeni, İstiklal mahkemeleri ile canlara kıyarak tesis ettik.
Türkiye Laiktir Laik Kalacak/kurulan bu batıl düzen yaşatılacak.
III. Özgürlüklerimize sahip çıkarak alkollü kafalarımızla zinayı, şimdilerde eşcinselliği meşrulaştırmaya çalışarak, üryan sanatçılarla ve medyasal kavatlarla güçlendirdiğimiz, ve de aydınlarımıza de onaylattığımız bu düzene dokundurtmayacağız.
Türkiye Laiktir laik Kalacak kurduğumuz bu hayasız düzen yaşatılacak.
IV. Allah’a ortaklar koşarak maddeci temeller üzerinde bilimsel olduğu propagandası ile kurup yaşattığımız, böylece milli menfaatleri bile düşünemez ezberci ve din karşıtı nesilleri peydahlamaya çalıştığımız, temelleri Osmanlı devletinin son dönemlerinde atılan eğitim ve öğretim sistemimizi nice sürgünler ve zulümlerle oluşturduk.
Türkiye Laiktir Laik Kalacak, kurulan bu sisteme ödün vermeksizin yaşatılacak.
V. İthal ederek putlaştırdığımız bu kuvveti üstün tutan düzenimizin kurucu ülkeleri, dünyamızı silah, ilaç, gıda, medya ve spor sanayii ile sömürülür hale getirdiler, dünyamızı onlarca defa mahvedebilecek şekilde nükleer, kimyasal ve biyolojik silahlara boğdular, bizleri AB kapısında dilenci kıldılar ve askerî güçleri ile parçalamak istiyorlarsa da önemi yok.
Türkiye laiktir laik kalacak/ bu alçak ve ahmak düzen yaşatılacak.
Örnekleri çoğaltabiliriz. Bize çağrıştırdıkları anlam özetlediklerimizdir. Bu Türkiye düzeni laiktir ama inşaallah laik kalmayacak. Bilime, ortak akla ve İslam’a dayalı gerçekten bağımsız adalet ve merhamet düzenine dönüşecektir. Laikleri bilmeyiz ama bizim amacımız budur. Çünkü biz hayatımızı konumlandırıp amaçlandırarak dünya ve ahiret mutluluğuna talibiz:
“ Yalnızca dünya hayatını ve onun görkemini, zenginliğini isteyenlere gelince, onlara bu (hayatta) yapıp-ettiklerinin karşılığını tam olarak ödeyeceğiz ve onlar da hak ettiklerinden asla yoksun bırakılmayacaklar:
İşte bunlar, ahirette paylarına ateşten başka bir şey düşmeyen kimselerdir- çünkü onların bu (dünyada) yapıp-ettikleri hep boşa gidecektir; yapıp-ettikleri değersizdi zaten. ” (Hûd 15-16)
ALİ RIZA DEMİRCAN