Cumhuriyet dinsizlik değildir!
Dinsizlik kişisel tercihtir. Cumhuriyete dayalı sistemlerde vatandaş tercihiyle, devlet idaresinin işleyiş şekli tezahür eder. Bu işleyişi koordine eden bir lider, yönetiminde ki ekibi ile kamu işlerini yürütür.
Siyasal partilerin varlığını dikkate alarak yazıyorum; Siyasette taraftarlık denince, devlet gücünü millete hizmet ve eser üretmek için kullanmak anlaşılmalıdır. Ancak iktidara gelen parti ve liderler bu işi kuru kuruya lafla değil devlet imkanlarını eser ve hizmet üretmekle yani icraatlarla ıspatlamalıdır.
İspatlamanın işareti insanların irfanına güvenip millet çoğunluğunun tercih ve takdiriyle mümkün olmaktadır. Bu durumu tespit etmenin başka yolu yoktur. “Biat” gibi kişilerin, “askeriye” gibi komutan veya kurumların; “Bilim” diye ilim adamların insiyatifine bırakıldığı takdirde oligarşiye neden olmaktadır. Oligarşinin sonu da dayatmacı ve baskıcı rejime evrilmektedir. Bu durum cumhuriyetin mana ve ruhuna aykırıdır. Bu duruma düşmemek için millet çoğunluğu ile iktidar olmuş, devlet gücünü millete eser ve hizmet üretmede ispatlamış bir lideri takdir ve teşekkür etmek toplumun tüm taraflarınca oy vermese bile kabul görmelidir. Aksi takdirde, inkar etmek toplumda kutuplaşma ve kavgaya sebep olmaktadır. Olası bu kavga devletin ve milletin kazanımlarını tekrar kaybetmesine neden olmaktadır.
İşte bu yüzden benim iddiam odur ki; CHP, Atatürk’ün kazanımlarını O’nun ölümünden sonra hoyratça tüketmiş, Türkiye’yi bırakın muasır medeniyetler seviyesine çıkarmayı üçüncü dünya ülkesi olmaktan kurtaramamıştır. Atatürk’ün hedef aldığı “yobazlığı” ve “bağnaz dinciliği” sonraki süreçlerde “din düşmanlığına” dönüştürmüş söz konusu bu politikasını da devletin milli güvenlik politikası haline dönüştürmek suretiyle geçmişte dünyaya nizam veren bir milletin evlatlarını yoksul, devletini zayıf bırakmıştır. Devletin ve milletin menfaatine olacak Cumhuriyet kazanımlarını söz ve gösterişten ibaret özü boş bayram kutlamalarına, yasal düzenlemelerle de haklı görülebilecek eleştirilere bile tahammül göstermeyerek önü kesilmiştir. Bu durum taki Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ki Ak Parti iktidar olana kadar süregelmiştir. İşte Osman’lının son dönemlerinde ve Cumhuriyetin ilk yıllarında Mustafa Kemal Atatürk’ün peşinden giden millet çoğunluğu bugün aynı duygularla Recep Tayyip Erdoğan’ın peşinden gitmektedir.
Cumhuriyet milletin din ve vicdan özgürlüğü ile uğraşmak değildir!
Cumhuriyet, karnı tok vicdanı hür, okuyan ve düşünen nesiller yetiştirmektir.
Bu güzel vatanımızı muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak, vicdanı hür, irfanı hür, insan hak ve özgürlüklerinin son derece düzgün olduğu her vatandaşın kutsallarıyla birlikte memnun ve mutlu bir şekilde yaşayacağı bir ülke olma ümidi ve gayreti içerisinde Cumhuriyet Bayramınızı kutlar esenlikler dilerim
FEHMİ YAĞLI