İSLAM BAŞI AÇMAYI YASAKLAMIŞ AMA DÜNYEVÎ CEZA VERMEMİŞTİR

İki gün sürecek bu yazı dizisinin amacı başlığa aldığımız konuya açıklık getirmektir.

Allah, başörtüsü dahil tesettürü yani islamî ölçülere uygun örtünmeyi emretmiştir. Ama başını açarak  tesettür emrini çiğneyeceklere dünyevî ceza belirlememiştir.

İslam, Hz. Adem’den Hz Muhammed’e kadar Allah’ın seçip görevlendirdiği bütün peygamberlerin ortak tebliğidir. Hz. Muhammed bu dinin son ve evrensel kılınan peygamberi, onun tebliğ ettiği Allah’ın kitabı olan  Kur’ân-ı Kerîm de son ilahî bildiriler ve yasalar düzenidir.

Günah- Suç Nedir?

Allah’ın, Kur’ânî emirleri ve yasaklarına ve Peygamberimizin Kur’ân ile örtüşen emredici ve yasaklayıcı buyruklarına aykırılık günahtır. Tövbe edilmemiş günahların ahiret sorgulaması ve cezası vardır. Bu günah işlemlerden dünyevî  ceza verilenleri de suçtur.

Allah, Kur’ân-ı Kerîm’de bazı emirleri ve yasaklarına aykırılığa dünyevî ceza belirlemiştir. Allah’ın ceza belirlemediği daha az sayıda günahlara-suçlara da Peygamberimiz ceza uygulamıştır.

Bu cezalar laik yapılarda değil ancak İslam’a dayalı toplum düzenlerinde uygulanabilir.

 A.) ALLAH’IN BELİRLEDİĞİ CEZALAR

 1.) İnsan Yaralama ve Öldürme Cezası

Yaralama ve öldürmeye verilen cezanın adı Kısas’tır. Mağdur veya maktülün varisleri af ve diyet/tazminat seçeneklerini kullanmaz da bire bir ceza talep ederlerse yapılan tecavüzün benzeri ve kasıtlı öldürmelerde de ölüm cezası uygulanır. (Bakara 178; Maide 45)

Kısas CAN’ı korumak içindir. Üç seçenekli Kısas’a karşıtlık insana saygısızlıktır.

2.) Zina Yapma Cezası

Evlilik dışı cinsel  ilişki olan Zina büyük günahlardandır ve cezası olduğu için de azim bir suçtur. Rabbimiz, zinaya değil de zinanın dört şahidin tanık olacağı şekilde aleni olarak işlenmesine ceza biçmiştir. Bu da bir topluk önünde yüz sopa/kamçı vurulmasıdır. (Nûr 24/2)

3.) Zina İftirası Cezası

Bir kişi diğer bir kişiye zina isnadında bulunur da bu iddiasını dört şahitle kanıtlayamazsa ona seksen sopa vurulur ve tanık olacağı olaylarda  bile şahitliği kabul edilmez. (Nûr 24/4)

4.) Eşcinsellik/lezbiyenlik Cezası

Zina gibi bunlar da günahtır ve suçtur. Cezaları da Nisa 15, 16 ve Hz. Lût kıssalarında açıklanmıştır.

Zina, zina iftirası ve eşcinsellik cezası NESLİ korumak içindir.

5.) Hırsızlık Cezası

Nitelikli hırsızlık yapan erkek ve kadının cezası da ellerinin kesilmesidir. (Maide 5/38)

Bu ceza MALI korumak içindir

6.) Dinden Çıkılarak veya Çıkılmaksızın Meşru Yönetime Silahlı Başkaldırı ve de Eşkıyalık Cezası

Bu  silahlı başkaldırı suçlarına,  başkaldırı şekline göre sürgünden ölüme değişik cezalar uygulanır.

Maide 33’e göre uygulanacak  ceza CANI-MALI koruma amaçlıdır.

Yukarıda altı  madde halinde değinilen Allah’ın belirlediği cezalar değiştirilemez ve  ceza alan suçlular da af  edilemez. Bunlar dünya hayatının düzenini korumak içindir. Dünyevî ceza belirlenen günahlar/suçlar için tövbe edilmezse Ahiret sorumluluğu devam eder.

 B.) ALLAH’IN VE PEYGAMBERİNİN BELİRLEDİĞİ CEZALAR

 7.) Faiz Alma ve Verme Cezası

Kurân ve Sünnet bütünlüğü içinde ele alınca görüleceği üzere İslamî düzene savaş açma ve toplumsal dengeyi bozma  nitelikli olup ceza uygulanacak bir günah – suç türü de faizdir.

Peygamberimiz Kur’ân’ın belirlediği bu suçu tespit etmiş, ana paranın dışında faiz talep edecekler üzerine silahlı güç  gönderilmesini emretmiştir.

Bu ceza da MALI korumak içindir.

8.) Zekât Vermeme Cezası

Kur’ân-Sünnet bütünlüğünde incelendiğinde anlaşılacağı üzere dünyada ceza uygulanacak bir günah/suç da Zekât vermemektir. Bunun Ahiret cezası ise çok çok daha ağır olacak, ateş azabı ile de verilecektir.

İslam bir hayat düzenidir; din ve devlettir. O, Kuran hükmü olarak Müminlerin toplum hakkı olarak zekât vermesini, İslamî Devlet’in de zekatı almasını ve belirlenen sekiz sarf mahalline  vermesini emreder. ( Zariyat 19; Bakara 110; Tevbe 60, 103)

Peygamberimiz de şöyle buyurur:

“ Kim sevabını bekleyerek zekâtını verirse, verdiği zekâtın sevabını alır . Kim zekâtı vermekten kaçınırsa, biz onun zekâtını (zorla) alırız, ayrıca develerinden (ilgili zekât malından) da bir kısmını/yarısını alırız. Bu yüce Rabbimizin ödenmesini farz kıldığı haklardandır. “

(bk. Nesaî Zek’at, Bab-u Ukubet-i maniiz-zekâti; Neylu’l-Evtar, 4/138) Faiz alıp verme  ve zekât vermeme suç olmaktan çıkarılamaz.

C.) PEYGAMBERİMİZİN BELİRLEDİĞİ CEZALAR

Peygamberimiz Rabbimizin belirlediği  yukarıda açıklanan cezaları uygulamıştır.

Bu cezaların dışında Allah’ın yasaklayıp ceza belirlemediği yalnızca alkollü içki kullananlara 40 sopa vurulması cezasını vermiştir. Bir de Kur’ân’dan ilham alarak kendi takdiri ile  sözlü ve fiili olarak kadınlaşan ve kötüye örnek olan kişilere de sürgün cezası  uygulamıştır. (et-Tac 3/31-3)

Peygamberimiz namaz kılmama  ve cemaat namazlarına katılmama gibi İslamî görevlerini yapmayanlara  ceza vermeyi düşünmüş ama Rabbinden emir almadığı için ver(e)memiştir. Silahlı cihad gibi Rabbimizin de  emrettiği son derece hayati olan bir görevi yerine getirmeyenlere de, kendileriyle sosyal ilişkilerin kesilmesi dışında bir ceza uygulamamıştır. İslam Toplumu aleyhine ama iyi niyetle yapılan casusluk  suçuna da ceza vermemiştir. ( Bak. Tevbe 9/118; Mümtehine 1))

Peygamberimizin muhtemelen devlet başkanı vasfıyla verdiği bu cezalar, insanlık değerlerini koruyucu bazı  cezalar  verilebileceğinin ama bu cezaların Allah’ın  verdiği cezaların altında olması gerektiğinin meşruiyet delillerini vermektedir. Nitekim İslam tarihi boyunca TAZÎR başlığı altında yöneticilere ve hakimlere önceden belirlenen suçlara/kabahatlere ceza takdir yetkisi verilmiştir. Ama bu cezalar sebepsiz olarak mala el koyma ve siyasî amaçlarla katil boyutuna taşınamaz.

Devam edecek