Bilmemiz gerektiği üzere “Mustafa” kelimesi Arapça ve Kur’ân kökenli olup “seçilmiş-seçkin “ anlamına gelir. (Al-i İmran 3/33; Sâd 38/37)
“ Mustafa” Peygamberimizin, peygamber olarak seçilmiş olduğuna işaret eden bir vasfıdır. Müslümanlar peygamberimizle ilgisi sebebiyle bu kelimeyi sevmişler ve çocuklarına isim olarak vermişlerdir.
“Kemal” de Arapçadır. “Olgunluk, gelişmişlik , yüksek değer, erdem” manasındadır. Milletimiz bu kelimeyi de benimsemiş. Kim bilir olgun insanlardan olsun diye çocuklarına da Kemal ismini koymuşlardır.
Halkımız bu kelimeyi gerçek özellik ve güzellik anlamına Kemalât şeklinde de kullanmıştır. Bu tür kullanımla alakalı bir anımı hiç unutamıyorum;
Beş hoca arkadaş oturmuş konuşuyorduk, içlerinde tek sakallı olan bendim. Erzincanlı bir amca da bizi dinliyordu. Ona birimiz hocadır, bakalım hangimizin hoca olduğunu bilebilecek misin, dedim. Hiç tereddüt etmeden şu cevabı verdi:
Hulasa “Mustafa Kemal “bir ana babanın çocuğuna verebileceği en güzel isimlerden biridir. Bunda şüphe de yoktur.
Kemal’i KAMAL Yaptı
Meğer son dönem batıcı Osmanlı Devleti gibi onun yetiştirdiği batıcılardan olduğu ve İslam ile barışık olmadığı için Mustafa Kemal, ismini sevmezmiş. İsmine liyakatini yitirdiği için olacak Mustafa’yı bırakmış , Kemal’i de KAMÂ/L yapmış.
Tek adam olarak dilediği gibi yönettiği Büyük Millet Meslisi’nde bir kanunla Atatürk soyadını alınca ve başkalarının almasını yasaklayıcı ikinci bir kanun da çıkartınca resmen KAMAL ATATÜRK adını-soyadını almış ve kullanmış…
Asla aşağılamadan ve tapanlarını üzmeden yalnızca Kamal Atatürk deisttir deyü bilinen ama itiraf edilmeyen bir gerçeğe parmak bastığımız için yerilir olmaktan korkanlar ahkâm kesmeye başladılar ve belge istediler. Görmek isteyenler için genel ve özel belge çok.
Belge için Oda TV yazarlarına başvurulabilir ve Oda Kitap kulübünün pazarladığı ilgili kitaplara bakılabilir.
Biz de bu yazımızdaki bilgiler için yardımcı olalım.