Amerika Birleşik Devletleri, Rusya ile Yeni Stratejik Silahları Azaltma Antlaşması’nın (New START) beş yıl daha uzatılmasını isteyecek. Beyaz Saray basın sekreteri Jen Psaki Perşembe günü yaptığı açıklamada, bunun iki ülke arasında kalan son nükleer silahların yayılmasını önleme antlaşması olduğunu doğruladı. Anlaşmaya karşı olan Trump yönetiminin çekilmesinin ardından, bu anlaşmanın iki ülke arasında stratejik istikrarın bir çıpası olmaya devam ettiğini söyledi. 2011’de yürürlüğe giren New START, her ülkenin konuşlandırabileceği nükleer savaş başlıklarının ve kıtalararası balistik füzelerin sayısını sınırlıyor. Antlaşma önümüzdeki Şubat ayında sona erecekti. Başkan Biden, anlaşma’nın ABD’nin ulusal güvenlik çıkarlarına uygun olduğu konusunda uzun zamandır netti. Moskova, Rusya ve ABD’nin uluslararası güvenlik ve stratejik istikrar konularında aynı noktada bulaşabilmeleri için, antlaşmanın hiçbir ek koşul olmaksızın beş yıllık bir uzatma talebinde bulunduğunu söyledi. Trump yönetimi, anlaşmayı uzatmak için geç bir teklif vermişti, ancak koşulları Rusya tarafından reddedilmişti. Uzatma talebinin, Başkan Joe Biden’ın, istihbarat topluluğundan Rusya’nın siber saldırılarına, 2020 seçimlerine olduğu iddia edilen müdahalesine ve diğer eylemlerine yakından bakmasını istediği sırada geldiği ifade edildi.
Rus karşıtlığı artıyor
Uzatma önerisine rağmen Psaki, Biden’in Rusya’yı korsanlık olaylarına karıştığı iddiaları, 2020 seçim müdahalesi, muhalefet figürü Aleksey Navalni’nin kimyasal zehirlenmesi ve geniş çapta bildirilenler gibi pervasız ve düşmanca eylemlerinden sorumlu tutmaya kararlı olduğunu söyledi. Ayrıca Rusya’nın Afganistan’daki Amerikan askerlerini öldürmesi için Taliban’a ödül teklif etmiş olabileceği iddiaları da yer alıyor. Pentagon’un baş sözcüsü John Kirby, anlaşmanın geçersiz olmasına izin vermenin, ABD’nin Rusya’nın nükleer kuvvetleri konusundaki anlayışını zayıflatacağını söyledi. Son günlerde nükleer silahları yasaklayan ilk anlaşma yürürlüğe girdi ve bu, ABD ve Rusya da dahil olmak üzere dünyanın en büyük nükleer güçlerinin imzalarının olmaması nedeniyle tarihi bir adım olarak kaydedildi. Nükleer Silahların Yasaklanması Antlaşması, artık uluslararası hukukun bir parçası haline geldi ve İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda Birleşik Devletler’in Hiroşima ve Nagazaki’ye atom bombası atmasının tekrarlanmasını önlemeyi amaçlayan uzun yıllar süren bir kampanyayı sonuçlandırdı. Anlaşma nükleer silahların kullanımını, geliştirilmesini, üretimini, test edilmesini, yerleştirilmesini, stoklanmasını ve tehdit edilmesini yasaklamayı amaçlıyor. Ayrıca tarafların anlaşmayı diğer ülkelere tanıtmasını da gerektiriyor. Ancak, hiçbir ulusun bu tür silahlara sahip olmamasını öneren bu anlaşmayı onaylamalarını sağlamak, mevcut küresel gerilimde imkansız görünüyor.