ABD’nin İsrail Politikasında Değişim Bekleniyor mu? Orta Doğu’da Yeni Dönem Mi Başlıyor?
Amerika Birleşik Devletleri, İsrail’in Gazze’deki insani durumu iyileştirmesi için verdiği 30 günlük sürenin sona ermesinin ardından, Tel Aviv yönetimine yönelik herhangi bir yaptırım ya da politika değişikliğine gitmeyeceğini açıkladı. Bu karar, ABD’nin bölgedeki etkisi ve İsrail ile olan ilişkileri bağlamında birçok eleştiriyi beraberinde getirdi. Özellikle Hamas, Washington’ı “soykırım ve etnik temizlik savaşının ortağı” olmakla suçlayarak ABD’nin bu tutumunu sert şekilde eleştirdi.
ABD medyası ise Biden yönetiminin bu geri adımını eleştirdi. Biden’ın, İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonlarını durdurması yönünde ciddi bir baskı yapmadığına dair eleştiriler, Amerikan kamuoyunda geniş yankı buldu. Bu eleştiriler, Biden yönetiminin İsrail politikalarına yönelik mevcut stratejisinde büyük bir değişim olmayacağı yönünde güçlü bir mesaj olarak yorumlanıyor.
2024 başkanlık seçimlerinde ABD başkanı seçilen Donald Trump’ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya “açık çek” vermeyeceğine dair söylentiler de gündemde yerini aldı. Biden yönetiminin ardından Netanyahu, ABD’nin yeni başkanı Trump’tan daha geniş hareket özgürlüğü bekliyor olabilir. Ancak Politico’ya konuşan kaynaklara göre, Trump’ın bu konuda daha temkinli ve bağımsız bir tavır sergilemesi bekleniyor.
Trump’ın, Netanyahu’nun ABD’deki önceki başkanlık seçiminde Biden’ı kutlamasından rahatsız olduğu biliniyor. Bu durumun iki lider arasındaki ilişkilerde derin bir güvensizliğe yol açtığı belirtiliyor. Trump’ın, Orta Doğu’daki çatışmaları bitirme konusundaki kararlılığı ise Netanyahu’nun istediği serbest hareket alanını kısıtlayabilir.
ABD’nin yeni yönetimle Orta Doğu politikasında farklı bir yaklaşım sergilemesi ihtimali, bölgede olası güç dengesi değişimlerini gündeme getiriyor. Trump yönetimi, selefi Biden’dan farklı olarak çatışmaların sona erdirilmesi yönünde daha fazla çaba gösterebilir. Ancak ABD’nin İsrail’e olan askeri ve diplomatik desteğini tamamen kesmesi olası görülmüyor.
Trump yönetiminin özellikle Lübnan’daki çatışmaları durdurmaya yönelik baskı yapması beklenirken, İsrail içindeki siyasi aktörler de bu durumun farkında. Netanyahu, Gazze ve diğer bölgesel meselelerde kendi stratejilerini uygulamak istese de, Trump’ın ABD başkanı olarak izleyeceği politikalar İsrail’in hareket alanını etkileyebilir.
ABD’nin İsrail’e yönelik mevcut politikalarını değiştirmemesi ve yaptırımlardan kaçınması, Hamas ve diğer Filistin yanlısı gruplar tarafından güçlü tepkilerle karşılandı. Özellikle 7 Ekim 2023’te başlayan askeri çatışmaların ardından ABD’nin daha aktif bir rol üstlenmemesi, bu gruplar tarafından “soykırım ve etnik temizlik” olarak nitelendirildi. Hamas, ABD’yi İsrail’in Gazze’deki askeri eylemlerini desteklemekle suçlarken, Washington yönetimi ise İsrail’in “kendi güvenliğini koruma hakkına” vurgu yaparak cevap veriyor.
ABD’nin, İsrail’in Gazze operasyonlarına yönelik mevcut pozisyonunu değiştirmemesi, Filistin yanlısı grupların tepkilerinin daha da artmasına yol açabilir. ABD’nin Orta Doğu’daki etkisinin giderek daha fazla sorgulanması da bu tepkinin bir diğer boyutunu oluşturuyor.
ABD’nin yeni başkanı Trump’ın, Orta Doğu’daki çatışmaları sona erdirme hedefi, bölgedeki siyasi dengeleri etkileyebilecek önemli bir unsur olarak değerlendiriliyor. Özellikle İsrail’in gelecekteki stratejilerini belirlemesi için, Trump’ın politikalarını yakından takip etmesi gerekecek. ABD’nin Orta Doğu’daki varlığı ve müttefikleriyle olan ilişkileri, Trump’ın başkanlık döneminde farklı bir yöne evrilebilir…
Önümüzdeki süreçte, Trump yönetiminin İsrail üzerindeki etkisi, Gazze’deki insani krizin çözümü ve bölgesel barışın sağlanmasına yönelik ciddi adımların atılması için önemli bir sınav niteliğinde olacak…
MİRATHABER.COM