Eşcinselliğin haramlığına delalet eden Kur’ânî buyrukların başında Hazreti Lût’un tebliğleriyle konulan eşcinselliğe ilişkin yasaklar ile eşcinsel kavminin helakini konu alan âyetlerin geldiğine değinmiştik.
Önce –Selâm Üzerine olsun- Hz.Lût ahakkında kısaca bilgi verelim. Sonra da Hz. Lût’’un kavmi bağlamında konulan yasaklar Ümmet-i Muhammed’i nasıl bağlamaktadır konusuna değinerek açıklamalarımızı sürdürelim.
Hz.LÛT
Hz. İbrahim’in çağdaşı olan Hazreti Lût insanlık semasının yıldızlarından olan bir şahsiyettir. Kur’ân ifadesiyle, “Allah’ın rahmeti içine daldırdığı muhteşem bir Nebi’dir.” (Şuara 162; Enbiya 75) Bu ifadelerin altını özellikle çiziyorum. Çünkü tahrif edilmiş olan İlahî Kitap Tevrat’ta, Hazreti Lût ile alakalı öylesine ahlâk dışı ifadeler yer almaktadır ki bu ifadeler sıradan insanlar için kullanılsa bile insanı ürpertecek niteliktedir. (Tekvin 19/30-36)
Kur’ân-ı Kerim’de 27 defa Zikri geçen Hazreti Lût, Allah’ın Filistin yöresinde Lût Gölü çevresinde yer alan Sodom ve Gomore denilen şehirlere Nebî/Resûl (Peygamber) olarak gönderilmiş bir şahsiyettir. Peygamberlik görevini yapmaya çalışmış ama azgınlaşan eşcinsel kavmi onun peygamberliğini yalanlayıp Allah’ın yasal egemenliğini ret emiştir. Sonuçta Hazreti Lût’un bedduaları sonucu helâke maruz kalmıştır. Helakin fiziksel kalıntıları da bugün mevcuttur. Kur’ân bu kalıntılara da şöylece işaret etmektedir:
“Elem verici azaptan korkanlar için onların helâk edildiği yerde kanıtlar bıraktık.” (Zariyat 37)
Hazreti Lût’un tebliğini Kur’ân’la delillendirmek için burada yalnızca Şuara Sûresi’nin 161 ve devamında yer alan âyetlerin kısaca meâlini/anlamını sunacağım:
“Lût kavmine şöyle dedi: (İnandığınız Rabbiniz Allah’ın emirleri ve yasaklarına/yaratılış yasalarına)aykırılıktan kaçınmayacak mısınız? Ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Allah’a isyandan vazgeçin ve sizi doğru yola iletecek olan bana itaat edin. Ben sizden bir ücret istemiyorum; (bana şöyle şöyle siyasi imkânlar, böyle böyle ekonomik kazançlar sağlayın, demiyorum.) Benim mükâfatımı bütün varlıkların yaratıcısı olan Rabbim verecektir.
Allah sizin için karşıt cins kadınlardan eşler yaratmış iken kadınları bırakarak erkeklere mi yöneliyorsunuz? Hayır hayır, siz başka değil azgın bir topluluk sunuz. (Sizlere tebliğ edip duruyorum ama bilesiniz ki) bu ahlaksızlığınıza derinden öfkeliyim.”
Hulasa edersek Hz. Lût diğer bütün Peygamberler gibi Allah’a ve âhiret hayatına imana ve bu inancı pekiştirmeye çağırmış, Allah’ın emirleri ve yasaklarına aykırılıktan sakındırmıştır. Özellikle eşcinsellikten kaçındırmıştır. Kendilerinden siyasî ve ekonomik bir beklentisi olmadığını, bunu niye dikkate almadıklarını dile getirmiştir. Uyarılarıyla sonuç alamayınca kırılma noktasına gelerek beddua eden diğer Peygamberler gibi o da biter ve bedduaya sarılır:
“Yarabbi beni ve bana inananları, onların yaptığı ahlâksızlıktan koru.” (Şuara 26/169)
“Rabbim! Doğal cinselliği eşcinselliğe dönüştüren bu bozgunlara kaşı bana yardım et.”(Ankebût 29/30)
Onun bedduasının ardından da taş yağmuru ile helak edilirler.
(Dîni Tebliğ Edecekler Karşılık Beklememelidir
Bu arada bir de şu gerçeği ifade edelim: Allah’ın dini İslâm’ı tebliğ edecek insanlar, insanlardan maddî veya manevî hiçbir şey beklememeli, siyaset ricaline, zenginlere boyun eğmemelidir. Allah’ın dinini tebliğ edecek insanların temel vasfı istememek olmalıdır. Öyle gelene el öptüren, gidenden yardım bekleyen, görüştüğüne mal satmak isteyen hakiki İslâm davetçisi olmaz. Halkımız artık bunları bilmelidir.)
Burada odaklanmamız gereken nokta Hz.Lût’un kavmi bağlamında konulan eşcinsellik yasağının biz Muhammed ümmetini nasıl bağladığı hakikatidir.
Hz.Lût’un Eşcinselliği Yasaklayıcı Tebliğleri Bizleri de Bağlar
Allahû Zülcelal bütün Peygamberlere muhakeme yeteneği ve gücü vermiştir. Onlara bir de Kur’ân’ın el-Kitab dediği iman ve yaşam kurallarını içeren İlahî Kitapverilmiştir.(Enam 83-90; Âl-i İmran 79,81;…) Kur’ân’ın beyanına göre her topluma el-Kitapverilen Peygamber gönderilmiştir.(Fatır 24)
Dikkatten kaçırıyoruz. Dünyanın bir ucundan diğer ucuna neresine giderseniz gidin birbirine benzeyen inançlar, ritüeller ve uygulamalar görülür. Bunun sebebi her bir topluluğa bir Peygamber gönderilmiş olması ve her bir Peygambere de ana hatlarıyla aynı hükümleri içere el-Kitap indirilmiş olmasıdır. Aziz Peygamberimize indirilen Kur’ân bu her bir peygambere indirilen el-Kitab’ı içerir, ayrıca da ilave hükümler ihtiva eder.
Yüce Rabbimiz farklı Peygamberlere indirdiği bu el-Kitaptan değişik bölümleri /hükümleri Kur’ân’a da aktarmış ve Kur’ân imanlıları için yürürlükte kalmalarını sağlamıştır. Mesela Hazreti Musa’ya verilen el-Kitap’tan Kısas yasası alınmıştır. (Mâide 45)
İslâm ceza hukukunda Kısas suça bire bir ceza içeren mucizevi ilkelerden biridir. Yeryüzündeki ceza sistemleri bu Kısas’a nisbetle ilkeldir. Hazreti Şuayb’a verilen el-Kitab’tan ekonomik hayatı düzenleyen; insanların birbirlerinin mallarını sömürmelerine engel olan yasaları aktarılmıştır.(Hûd 85) Hz.Lût’a verilen el-Kitab’tan da Kur’ân’a eşselliliği yasaklayan ve cezalandıran yasalar nakledilmiştir. Ancak bu nakiller yapılırken aynı konulara değinen özel emirlerle de bu hükümler pekiştirilmiştir.(Bakara 178; Nisa 29)
Devamı yarın…
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…