islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4764
EURO
36,4423
ALTIN
2.951,48
BIST
9.375,01
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Açıklanan Vasıfların Cennet’e Girecek Kadınlara Ait Olduğunun Kanıtlanması

Açıklanan Vasıfların Cennet’e Girecek Kadınlara Ait Olduğunun Kanıtlanması
6 Ekim 2024 09:00
A+
A-

Açıklanan Vasıfların Cennet’e Girecek Kadınlara Ait Olduğunun Kanıtlanması

Yukarıda, erkeklerle müşterek olan “Mütahharatün” dışında açıkladığımız 12 vasfın Cennet’e girecek kadınların vasıfları olacağını kanıtlamak gereğini duyuyoruz.

I- Bu 12 vasıftan üçü olan Ebkâr, Urub ve Etrâb’ın Cennet’e girecek kadınlara ait olduğu Vâkıa sûresinin 35-37. âyetlerinde şöylece açıklanmaktadır:

“Biz onları (Cennet’e girecek dünya kadınlarını) yeniden inşa edeceğiz / yaratacağız. Sonra da onları Ashabül-Yemin için Ebkâr, Urub ve Etrâb’a dönüştüreceğiz.”

  1. âyette geçen “Enşee” ile 36. âyette geçen “Ce’ale” konumuz açısından son derece önemlidir.

Yoktan var etmek, yetiştirip geliştirmek anlamına gelen “İnşa” ve türevleri, Kur’ân’da insanın ve tabîi çevresinin topraktan yaratılışını, ayrıca ana rahminde cenînin nefisle / rûhla birleştirilmesi sonucu oluşan “Halk-ı aheri “ifade etmektedir.369

İnşa fiili, insanın Âhiret hayatı için yaratılışına ilişkin olarak da istimal edilmekte, Kur’ân’daki örneklerine göre topraktan doğrudan yaratmak için de kullanılmaktadır.

Vakıa 35 de “Enşe’na” fiili kullanılmıştır. Akabinde 36. âyette ise zaman bakımından sonralığı ifade eden “Fe” ile birlikte Kur’ân dilinde bir şeyi bir şeyden yaratma manasına da gelen “Ce’alna” fiili kullanılmaktadır.370

Bu da bize, Cennet kadınlarının bedenleri topraktan olmak üzere, önce nefis(rûh)beden ikilisi olarak yaratılacaklarını, sorgulama sonrasında Cennet’e girmeye hak kazandıklarında ise, Cennet hayatına uyumlu bir vücutla Bâkire, Urub ve Etrab haline dönüştürüleceklerini açıkça belgelendirmektedir.

Peygamberimizin, Vakıa sûresinin 35-37. âyetlerini, Cennet’e girmeye hak kazanacak yaşlı kadınların Cennet için Bâkire, Urub ve Etrab yâni eşlerine düşkün, hep bir yaşıt bâkireler olarak yaratı- lacakları şeklindeki açıklaması da onların Cennet kadınları olduğu gerçeğini pekiştirmektedir.

Allah’ın Resûlü kendisinden Cennet’e girmesi için dua isteyen yaşlı kadına mizah / şaka yapar. İyi ama yaşlı kadınlar Cennet’e giremez, der. Mizahı sezemeyen kadın ağlamaya başlayınca da şu açıklamayı yapar:

– Aman, ona yaşlı olarak Cennet’e giremeyeceğini söyleyin.

Zira Allah şöyle buyurur:

“Biz onları (Cennet’e girecek dünya kadınlarını) yeniden inşa edeceğiz / yaratacağız. Sonra da onları Ashabül-Yemin için Ebkâr, Urub ve Etrâb’a dönüştüreceğiz.”371

Başta Etrâb olmak üzere bu üç vasfın Cennet’e girecek kadınlara has olduğunun bu şekilde belgelenmesi, Nebe’ suresinde Etrâb ile gelen Kevâ’ib ile Sâd sûresinde Etrâb ile gelen Kasırâtut-Tarf vasıflarının da Cennet kadınlarının vasıfları olacağını işaret etmektedir.372

II.12 vasıftan Kasırâtüt-Tarf’ın, “Lem Yetmishünne insün kablehüm ve lâ Cânn (Kendileriyle daha önce hiçbir insan ve de Cin’nin ilişkiye girmediği)” ile vasıflanması, bu vasıflarla birlikte ‘În, Beyzun Meknûn ve Etrâb vasıflarının da Cennet kadınlarına ait olduğunu göstermektedir. Şöyle ki:

A-Rahman sûresinin 56. âyetinde Kasırâtüt-Tarf’ın, “Kendileriyle daha önce hiçbir insan ve de Cinnin ilişkiye girmediği” şeklinde yani onların ilişkiye girilebilir olarak vasıflandırılması, onların Cennet kadınları olacağını kanıtlamaktadır.

“Kendileriyle daha önce hiçbir insan ve Cinnin ilişkiye girmediği” şeklindeki vasfın kendisi bile Ebkâr (bâkireler) olarak yeniden yaratılacak dünya kadınlarının Ebkâr’lık vasıflarına açıklama olarak Cennet kadınlarını göstermektedir.373

B-Kasırâtüt-Tarf, Cennet kadınlarının vasfı olunca, Saffât sûresinde Kasırâtüt-Tarf’a vasıf olan ‘În ve Beyzun Meknûn ile Rahman sûresinde vasıf olan Yâkût ve Mercân da Cennet kadınlarının vasfı olmaktadır.

Yâkût ve Mercân’ın Cennet kadınlarının vasfı olacağını yukarıda anlamını sunduğumuz hadîs de doğrulamaktadır.

III.Şuhluk ve cinsellik içerikli olanları da dahil 12 özel vasfını açıkladığımız kadınların Cennet’e girecek kadınlar oldukları şöylece de kanıtlanabilir.

Bu kadınlar ya Cennet’e girecek kadınlardır veya Cennet için yaratılmış kadınlardır.

a-Cennet’e girecek kadınlar ve erkekler Kur’ân’da “Mütekûn, Sabikûn, Ashâbül-Yemîn, İbâdellahil-Muhlesîn, Ve limen Hâfe Mekâme Rabbih” şekinde

Buna göre vasıfları açıklanan Cennet’e girecek kadınlar da “Müttekûn, Sabikûn, Ashâbül-Yemîn, İbâdellahil- Muhlesîn, Ve limen Hâfe Mekâme Rabbih …” olanlardandır ve Kur’ân’da işaret edildiği üzere onlar kendileri gibi “Müttekûn, Sabikûn, Ashâbül- Yemîn vs…” olan Cennet’e girecek erkeklere eş olacaklardır. Bu durum tabiidir.

b-Erkeklerle eşit düzeyde olsalar da kadınlar dünya hayatında daha bir müzeyyendir; bir diğer anlatımla onlar cazibeleri sebebiyle arzulayandan çok arzulanır kılınmıştır. Sevilenlerin de sevenlerin düzeyinde olacakları açıktır ve Kur’ânî üslûbun işaretine göre Cennet kadınları Cennet’te de arzulanır olacaktır. Bu sebeple Cennet erkeklerine eş kılınmaları, onlar için üstünlüğü çağrıştırır bir ayrıcalıktır.

Yapılan açıklamayı Vakıa 35-38’de doğrulamaktadır. Burada Ashâbül-Yemînden olan Cennet erkeklerinin kendileri gibi Ashâbül- Yemîn’den olan Cennet kadınları ile nimetlendirileceği açıklanmaktadır. Bu olgu Kur’ânî yöntem gereği kadınlar zaviyesinden bakılarak Ashâbül Yemîn’den olan kadınların da kendileri gibi olan Cennet erkekleri ile nimetlendirileceği şeklinde okunabilir.

c-Fiziksel güzelliği ve cinseliği de yansıtan on iki özel vasıflı kadınların bir an için Cennet’e girecekler değil de Cennet için yaratılanlar olarak kabul edelim. Bu durumda onların Cennet erkeklerine verilmesi tabîi ise de Cennet kadınlarına verilmesi doğal değildir. Çünkü erkekler onlarla ilişkiye girerken kadınlar kiminle ilişkiye gireceklerdir? Cinselliğin de ideal boyutlarda yaşanacağı Cennet’te onlar ancak Lezbiyen partner olabilirler ki bu bir eksikliktir. Kaldı ki Kur’ân’da buna yönelik bir işaret de yoktur.

d-Anılan on iki vasıfla Cennet için yaratılan kadınlar nitele- nirse Cennet’e girecek dünya kadınları ne ile ve hangi nitelikle vasıflandırılacaktır. Bu on iki vasfın dışında Kur’ân’da zikredilen bir tek Lü’lü / inci gibi olma vasfı vardır ki onunla da erkek görünümlü Cennet hizmetçileri olan Vildan ile Kadın görünümlü Cennet hizmetçileri olan Hûriler

Açıklamalarımızdan da anlaşılacağı gibi on iki özel vasıflı kadınlar Cennet’e girecek dünya kadınlarıdır. Hiç şüphesiz doğruları en iyi bilen Allah’tır.

(Devam Edecek)

ALİ RIZA DEMİRCAN

MİRATYOUTUBE

MİRATHABER.COM

DİP NOTLAR

369-Mü’minûn, Kur’ân kesin olarak gerçekleştirilecekler için mazi fiilini de kullanır.

370-Sırasıyla bakınız: En’am, 133, Ra’d 12, Enbiya, 11, Mü’minun, 19, Ankebut, 20, Yasin 79, Necm 32, Vakıa, 61, 72; Nahl, 71-72, Müfredat, “Ce’ale” maddesi. Ed-Dürrül-Mensûr Vakıa 35. Bir diğer hadîs için bak. Tirmizi Hn. 3292. Kasıratüt-Tarf ’ın dünya kadınları olduğuna ilişkin bak. Hadil-Ervah Bab 53

371-Min Mirkâtil-Mefâtîh 4 / 650

372Bu son tesbit için Hâdil-Ervah, Bab 53

373-Bu vasfın bâkireler olarak yaratılıp Cennet’e girecek dünya kadınlarına ait olduğu husûsu kabûl gören görüştür. Ata’nın İ. Abbas’tan nakline göre de onlar, bâkire olarak ölen Âdemoğlu kadınlarıdır. Hadil-Ervah, 53, s. 320

 

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.