Adalet Bakanı: Vatandaşımızın İftiradan Korunduğu Bir Sistem Elbette Bizim Temel Arzumuzdur

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Adıyaman’daki temasları kapsamında Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu‘yu makamında ziyaret etti. Daha sonra Atatürk Bulvarı’ndaki AK Parti Adıyaman İl Seçim Koordinasyon Merkezi’nin açılışına katılan ve adalet sisteminin önemine de değinen Bakan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Hiçbir şekilde adaletin gecikmeden tez verilmesini sağlayacak düzenlemeleri yapacağız. Terörle mücadele ederken, masum vatandaşlarımızı da iftiralardan koruyacak şekilde, masum ile suçluyu ayırt eden bir anlayışın en kısa zamanda tesis edilmesi bizim temel arzumuzdur. Kuruyla yaşın bir arada olmadığı, ayrıldığı, vatandaşımızın iftiradan korunduğu bir sistem elbette bizim temel arzumuzdur. Kimse bir başkasının cezasını çekemez…”


Adaletin Tesisine Yönelik Temel Arzular Gerçeklerle Bağdaşmıyor

Değerli Okuyucularım;

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün mezkûr sözlerini dikkatle ve rikkatle okursanız bu güzel temennilerin kendi içinde acı bir itirafın varlığını anlayabilirsiniz. Adalete duyulan temel arzuları biz de can-ü gönülden paylaşmakla birlikte zımni itirafın gerçeklerin hiç de böyle olmadığını da adeta teyit etmektedir. Aslında temiz yürekli olduğu anlaşılan Adalet Bakanı, vicdanından gelen o bastırılması zor olan sese gayri ihtiyari olarak kulak vererek, hiç farkında olmadan şunları itiraf etmiştir:

  • Biz şimdiye kadar adaletin gecikmeden tez verilmesini sağlayacak bir düzenleme yapamadık. Onun için geciken adalet, adaletsizliği doğurdu. Özellikle OHAL döneminde binlerce masum insan, hangi sebepten dolayı memuriyetten atıldığını bilmeden bir çırpıda sokağa atıldı. Haklarını arayabilmek için, ne bağlı oldukları sendikaya, ne de mahkemeye gidebildiler. Bilmeden legal görünümlü bir yapıyla az çok iltisaklı olan vatandaşlarımıza savcılıkça takipsizlik kararı verilmek yerine kendilerine “silahlı terör örgütü üyesi” olmaktan dolayı iddianameler açıldı. Bu vatandaşlarımız mahkemelerde beraat kararı alasıya kadar hayli mağduriyetler yaşadı ve yaşamaya da devam ediyor.
  • Bir başka saklı itiraf ise terörle mücadele ederken, masum vatandaşların iftiralardan korunmamasıdır. Devlet, özellikle OHAL döneminde vatandaşlarına şüpheli bulduğu komşuları, akrabaları ve(ya) meslektaşları hakkında ihbarda bulunması istedi. Birçok art niyetli kişi, bunun üzerine “devlet millet aşkı ile” isimli isimsiz olarak düşman bildikleri vatandaşlar hakkında ihbarda bulundu. Binlerce şüpheli insan gözaltına alındı, hapse atıldı ve birçoğu da ilk mahkeme duruşmasında beraat etti. Ama müfteriler cezalandırılmadı.
  • Bu dönemde masum ile suçluyu ayırt eden bir anlayış sergilenmediği gibi bu sakat anlayış halen devam etmektedir. Kuruyla yaşın bir arada olmadığı, ayrıldığı, vatandaşımızın iftiradan korunduğu bir sistem elbette henüz kurulamadı. Çünkü bizzat devletin oluşturduğu OHAL İnceleme Komisyonu, duyumlara dayanan iftiralar yüzünden ihraç edilen binlerce memurun göreve iade müracaatını reddetmektedir. Yetmedi şüphelinin eşinin malum bankada cüzi bir hesabı var diye veya geçmişte malum yapının bir derneğinde gönüllü olarak çalıştı diye mesleğine dönemeyen binlerce memur işsiz durumundadır.
  • Bakan Bey, “Kimse bir başkasının cezasını çekemez” diyor ama devlet, ihraç sebebiyle şüpheli konuma düşen vatandaşlarına yurt dışına çıkma yasağı uyguladığı gibi şüphelinin eşine ve çocuklarına dahî aynı yasağı uygulamaktadır. Çağdaş maddi ceza hukukunun temel kurallarından kabul edilen “suç ve cezanın şahsiliği ilkesi”ni bizzat devlet ihlal etmektedir. Bu kural gereğince, kişi ancak kendisinin işlediği fiiller sebebiyle sorumlu tutulabilmektedir.

Dinimiz İslâm’a göre de herkes kendi yaptığından mesuldür. Dolayısıyla hiç kimsenin suçu bir başkasına yüklenemez. Peygamberimiz (sav), Veda Hutbesinde bu konulara temas ederek şöyle demiştir: ”Kimse kendi suçundan başka bir şey ile suçlanamaz. Baba, oğlunun suçu, oğlu da babasının suçu üzerine suçlanamaz…Ashabım! Dikkat ediniz, cahiliyeden kalma bütün adetler kaldırılmıştır, ayağımın altındadır…”

Adaletten uzak bir hukuk sisteminin bu şekilde devam etmesi, cahiliyenin bir tezahürü olarak toplumsal huzursuzluğun artmasına ve bereketin de kaybolmasına da sebebiyet verir. Stagflasyona benzeyen bir ekonomik daralma yaşıyorsak, bunun bir sebebi de sosyal adalet ilkelerini unutmuş olmamızdır.

Halbuki Allah, dünya hayatını bir imtihanhâne olarak tesis etmiştir ve Kuran’da “Yemin olsun ki sizi bir şeyle imtihan edeceğiz. …” buyurarak, kimsenin bu imtihandan âzât olamayacağını beyân etmiştir. Hukuku üstün tutmakla yükümlü olan devlet yöneticilerin en büyük imtihanı ise adaletle ilgilidir. Adalet Bakanı, gerçekten vicdanını rahatlatmak istiyorsa arzularını beyan etmek yerine adalet konusunda yapılan vahim hataları açıkça itiraf edip mağdurlardan resmen özür dilemelidir. Her hak ihlali, aynı zamanda kul hakkına da bir tecavüzdür. Masum insanlara yönelik işlenen bütün adaletsizlikler, ilahî gazabı celbeder. Gazap, hakkı ve hukuku tamamen unutmanın bir neticesi olarak cebren kendisini göstermesidir

Onun için Allah’ın gazabına uğramamak ve Allah katında özrün kabul görmesi için, darbe ile hiç ilgisi olmayan KHK mağdurlarının hem genel af kapsamına alınarak görevlerine derhal iade edilmeleri, hem de maddî/manevî tazminatla gönüllerinin yeniden kazanılmaları gerekmektedir. Başta Adalet Bakanı olmak üzere hukuk sisteminden sorumlu herkes, ancak adaleti acilen yeniden tesis ederek, Allah Teâlâ’ya karşı kulluk imtihanını verebilir. Allah, yöneticilerimize hidayet, şuur ve adaletle hükmetmeyi nasip etsin.

Prof. Dr. Ali SEYYAR

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Recent Posts

  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

3 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

4 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

8 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

9 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

10 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

10 saat ago