Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 15 Aralık 2023 tarihli ve “Adalet: Her Hak Sahibine Hakkını Vermek!” konulu cuma hutbesini siz değerli okuyucularımıza sunuyoruz..
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Yönettikleri insanlara, ailelerine ve sorumlu oldukları kişilere karşı adaletle davrananlar, bunun sonucunda Allah katında nurdan hazırlanmış tahtlarda ağırlanacaklardır.”[2]
Adalet, toplumu ayakta tutan en temel değerdir. Vicdanın sesidir. Ayrıca huzurun teminatıdır; güvenin dayanağıdır.
Adalet, her hak sahibine hakkını vermektir. Aleyhimize de olsa hakkı üstün tutmaktır. Daima haklının yanında yer almaktır.
Mümin, sorumluluğu altındaki kişilere karşı adil olmalıdır. Ayrıca onların haklarını korumalıdır ve alın terini yok saymamalıdır.
Mümin, elbette ticaretinde de adaleti elden bırakmamalıdır. Cenâb-ı Hakk’ın, وَاَق۪يمُوا الْوَزْنَ بِالْقِسْطِ وَلَا تُخْسِرُوا الْم۪يزَانَ “Ölçüyü doğru yapın, eksik tartmayın.”[4] ilahi ikazına bağlı kalmalıdır. Hiç kimseyi aldatmamalı, rızkına haram bulaştırmamalıdır.
Mümin, toplumsal ilişkilerinde de adaleti gözetmelidir. Kendisi için istediğini kardeşi için de istemelidir. Bununla beraber eliyle ve diliyle hiç kimseye zarar vermemelidir.
Değerli Müminler!
Bugün, kadın, erkek, çocuk, yaşlı demeden masum insanları katleden zalimler, yeryüzünde adaletin temsilcisi olduğunu iddia etmektedirler. Son örneğini Filistin ve Gazze’de gördüğümüz gibi bunlar, ‘Dünyada adaleti sağlayacağız’ söylemiyle beldeleri, şehirleri, ülkeleri yaşanmaz hale getirmektedirler. Kendi çıkarları uğruna insani ve ahlaki bütün değerleri hiçe saymaktadırlar. İşlemiş oldukları tarifsiz zulümlerle, çıkardıkları büyük fitne ve fesatlarla nice acı ve gözyaşına sebep olmaktadırlar. Yeryüzünün düzenini bozan bu zalimleri Yüce Rabbimiz bizlere şöyle tanıtmaktadır: “Onlara, ‘Yeryüzünde fesat çıkarmayın’ denildiğinde, ‘Biz ancak ıslah edicileriz!’ derler. İyi bilin ki onlar bozguncuların ta kendileridir. Fakat onlar anlamazlar.”[5]
Aziz Müminler!
Şu gerçek unutulmamalıdır ki, dün olduğu gibi bugün de yeryüzünde adaleti, İslam’a gönülden bağlı müminler tesis edecektir. Yeter ki bizler, kaybolan adaleti dünyamıza yeniden hâkim kılmak için sorumluluklarımızı yerine getirmeye gayret edelim. Hayatımızın her alanında hakkı gözetelim. Hakikati dile getirmekten geri durmayalım. Kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun zalimin karşısında, mazlumun yanında yer alalım. Geleceğe dair ümitlerimizi diri tutalım. Bununla birlikte İlahi adaletin mutlaka tecelli edeceğine olan inancımızı asla yitirmeyelim.
Son olarak Hutbemi bir ayet-i kerime mealiyle bitiriyorum: “Biz, kıyamet gününde adalet terazileri kurarız; kimseye hiçbir şekilde haksızlık edilmez. Yapılanlar, bir hardal tanesi kadar dahi olsa, onu adalet terazisine getiririz. Hesap görücü olarak biz yeteriz.”[6]
[1] Mâide, 5/8.
[2] Nesâî, Âdâbü’l-kudât, 1.
[3] Ebû Dâvûd, Büyû’ (İcâre), 83.
[4] Rahmân 55/9.
[5] Bakara, 2/11,12.
[6] Enbiyâ, 21/47.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
MİRATHABER.COM – YOUTUBE