islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,5498
EURO
36,4662
ALTIN
2.962,01
BIST
9.146,35
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Adalet ve İyilik

Adalet ve İyilik
15 Ocak 2019 09:18
A+
A-

Aşır Aşır Kur’ânderslerimizde“Kur’ân’ın en kapsamlı âyeti” olarak görülen Nahl suresinin 90. âyetine gelmiş bulunuyoruz:“Muhakkak ki Allah adaleti, ihsanı, akrabaya vermeyi emreder; hayâsızlığı, kötülüğü ve zorbalığı yasaklar. İşte Allah, düşünesiniz diye size böyle öğüt veriyor.”

Peygamberimiz (s.a) İslâm’ı tebliğ ederken bu âyet-i kerimeyi sıkça tekrarlardı. Cuma hutbelerinin sonunda da bu âyet okunur. Ecdadımızın gayesi de adaleti ve nizamı dünyaya hâkim kılmaktı.

Seçim sath-ı mâiline girdiğimiz şu süreçte âyetteki iki merkezî kavrama (adalet ve ihsan) dikkat çekmenin zamanıdır diye düşünüyorum. Bu iki kelimeye verilen bazı anlamlar şöyle: Adalet kelime-i şehâdeti benimsemek, ihsan Allah’ın buyruklarını yerine getirmek; adalet insanın içiyle dışının bir olması, ihsan için dıştan daha temiz olması; adalet insaflı olmak, ihsan özveride bulunmak; adalet kişinin Allah’a ortak koşmaktan sakınması, ihsan Allah’ı görür gibi ibadet etmesi ve kendisi için istediği iyilikleri başkaları için de istemesi; adalet tevhid, ihsan ise tevhidde samimiyettir.

Âyetteki adalet ve ihsan kavramları bu anlamların hepsini kuşatır. Râğıb el-İsfahânî adaleti ‘iyiliğe karşı iyilik, kötülüğe karşı kötülük olmak üzere yapılana denk bir şekilde karşılık vermek’; ihsanı ise ‘iyiliğe daha fazlasıyla, kötülüğe daha azıyla karşılık vermek’ diye tanımlar.

Sözlükte adalet, ‘doğru hareket etmek, hakka ve hakikate göre hüküm vermek, eşit olmak, eşit kılmak’ gibi manalara gelen bir isim olup ahlâk ve hukuk terimi olarak ‘bireysel ve sosyal yapıda dirlik ve düzenliği, hakkaniyet ve eşitlik esaslarına uygun davranmayı sağlayan bir erdem veya hukuk ilkesi’ anlamında; âyet ve hadislerde genellikle ‘düzen, denge, denklik, eşitlik, gerçeğe uygun hüküm verme, doğru yolu izleme, takvaya yönelme, dürüstlük, tarafsızlık’ gibi manalarda kullanılmıştır.

Adalet kavramı, ‘eşitlik ve denklik’ anlamını da içerir. Ancak eşitlikte her zaman adalet olmayabilir. Genellikle sosyal adaleti emreden İslâmî hükümlerde esas olan eşitlik değil dengedir.

Sözlükte ‘başkasına iyilik etmek’ ve ‘yaptığını güzel yapmak’ şeklinde kısmen iki farklı anlam taşıyan ihsan, dinî ve ahlâkî bir kavram olarak ‘hayırlı bir işi bilerek ve en iyi şekilde yapma, Allah’a ihlâsla ibadet etme, başkalarına hak ettiklerinden daha fazlasını verme’ gibi anlamlarda kullanılır.

İhsan, kulun Allah’a karşı derin saygı, bağlılık ve itaat ruhunu, bu halin ürünü olan iyi davranışları kapsar. Rasûlüllah (s.a), “İhsan, Allah’ı görür gibi ibadet etmendir; çünkü sen O’nu görmesen de O seni görmektedir” (Buhârî, Tefsir 31/2, Îmân 37; Müslim, Îmân 5-7) buyurur ki bu, ihsanın en güzel tanımıdır.

Özetle ihsan, ‘İnsanın, hem Allah’a hem de yakın ve uzak çevresine, bütün insanlara, hatta tabiata karşı yaklaşımında, tutum ve davranışlarında adalet ölçüsünün, farz ve vacip sınırlarının da ötesine geçerek imkân ve kabiliyetlerine göre kulluğun, özverinin ve erdemin nicelik ve nitelik olarak en yüksek seviyesine ulaşması’ şekilde tanımlanabilir.

İhsanadaletten de ileri bir erdemdir. Buna karşılık toplumsal hayatta adaletihsandan daha önemli ve önceliklidir; çünkü İslâm âlimlerinin sık tekrarladıkları gibi “yer ve göklerin düzeni adaletle kâimdir”. Bu yüzden Efendimiz, “Hüküm verirken adaletli olanlar, ailesine karşı ve yönetimi altında bulunanlar hakkında âdil davrananlar, kıyamet gününde nurdan minberler üzerindedirler” buyurarak adaletin Allah katındaki değerini belirtir (Müslim, İmâre 18).

Âyetteki “hayâsızlık: fahşâ kelimesi, aynı kökten gelen ‘fuhuş’ kelimesiyle eş anlamlı olup çirkin sözler ve fiiller için kullanılır. “Kötülük: münker ise genellikle ma‘rûf kavramının zıddı olarak ‘aklın ve sağduyunun çirkin bulduğu tutum ve davranışlar’ anlamına gelir.

Râzî’nin de ifade ettiği gibi, ‘Bu ayette Allah yükümlülükle ilgili farz ve nafile mahiyetindeki ilkeleri; keza ahlâk ve âdâba dair genel ve özel konuları bir araya getirmiştir’ (Kaynak: tefsirler).

Kısaca; bu ilahi emre uyarak her durumda adaletli olmalı, iyi davranmalı, yakın-uzak çevreye cömertlik etmeli; bunun yanında edepsizlik ve hayâsızlıktan, kötülük ve çirkinliklerden, saldırganlıktan uzak durmalıyız ki, yeryüzüne düzen hâkim olsun.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.