islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,5498
EURO
36,4662
ALTIN
2.962,01
BIST
9.146,35
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Ahmet Hakan da İlkelleşti

Ahmet Hakan da İlkelleşti

Müslüman olmak, hayata ve hayati problemlere İslâm penceresinden bakmayı gerektirir. Bakamazsanız hem insan doğasıyla, hem de onunla örtüşen İslâm ile çatışırsınız. Örneğin kasıtla insan öldürme suçuna Rabbimizin verdiği af ve tazminat seçenekli ölüm cezasına karşı çıkar, onu ilke bir ceza olarak nitelerseniz ilkel tiplerden olur, olgun akıl ve Kur’ânî yasaya karşı çıkan cehennemlikler arasına girersiniz.

Hayatı ve ölümü yaratan Allah “Kısas’da sizin için hayat vardır” buyururken, af ve tazminat seçenekli cezaya karşı söylem, kâfirliğe götürücü modern lafızları oluşturur.

Müftü çocuğu olup İmam Hatip çıkışlı olmak İslâmî çizgide yaşam sürmeyi sağlamaz. Lütfen aşağıdaki satırları okuyalım:

ARADA bir “İdam isteriz” diye ortaya atılanları görünce hep yadırgardım. Gencecik kızların canlarına kıyan psikopat katilleri görünce ben de galeyana gelip “idam” falan demeye başlayınca… Bir anda o yadırgadığım şahıslara dönüştüğümü fark ettim. İnsan gerçekten çığırından çıkıyor ve “İdam da idam” deme noktasına gelebiliyor. Fakat biz yine de sağduyuyu elden kaçırmayalım. İdamın ilkel bir cezalandırma yöntemi olduğunu unutmayalım ve bir çözüm getirmediğini de bilelim.”

Ahmet Hakan bu ifadeleri ile ilkelleşmiş ve  İslâm çizgisinden sapmıştır. Buradan bir kez daha ilan etmek isterim; Ülkemizde işlenen ve işlenecek olan cinayetlerin  gerçek sorumlusu,  o cinayetleri işleyen ve işleyecek kişiler kadar,  Rabbimizin koyduğu üç seçenekli idam cezasına karşı çıkan ilkel tiplerdir.

Henüz daha mürekkebi kurumamış olan yazımızda, İslam penceresinden bakarak şiddetin on ayrı sebebine işaret etmiş, bu sebepler giderilmedikçe çözüm üretilemeyeceğine değinmiş, çareleri göstermiştik.

I. Allah’a ve Onun Huzurunda Sorgulanacağımıza İman Zaafı

Bu Zaaf, Şiddetin Ana Kaynağıdır

Şiddetin ana sebebi Yaratıcımız olan Allah’a îman yetersizliğimiz ve O’nun huzurunda bütün iradeli davranışlarımızdan ötürü sorgulanacağımıza ve özellikle uyguladığımız zulüm nitelikli şiddetimizden ötürü Cehennem azabına uğratılabileceğimize inanç yokluğu veya zaafımızdır. (Necm 53/38-41)

Çare: İman Zaafını Giderici Yaygın Eğitimdir

II. Cezaların Yetersizliği

Ceza Suçun Birebir Aynısı Olmalı /Affı ve Tazminatı da İçermelidir

Cezaların caydırıcı nitelikte olması gerekir. Bunun için cezanın suçun cinsinden olup bire bir aynısı olması; af ve tazminat gibi alternatifleri de içermesilazımdır.( Bakara 2/178, İsra 17/33)

Şiddet uygulayan kişi, mağdurlarınca veya öldürdüğü şahsın varislerince affedilmemesi veya tazminata rıza gösterilmemesi durumunda işlediği zulmün aynısıyla cezalandırılmalıdır.

Ceza Caydırıcı ve Kişisel Olmalıdır

Şiddete maruz kalanların veya varislerinin müdahil olmadığı ve yalnızca hapis cezalarının uygulandığı sistem adil ve caydırıcı olmaktan uzaktır. Üstelik bu sistem mağdurların veya öldürülenin varislerinin adalet beklentilerini karşılamamakta, acılarını dindirmemekte ve intikam ateşlerini söndürmemektedir. 

Ayrıca uzun yıllar hapis cezası verilen katilin örneğin karısını kocasızlığa, çocuklarını ilgisizliğe ve anasını babasını da mutsuzluğa itmek gibi ruhsal şiddet türlerini içermektedir. 

Çare: Bir an önce jakoben laiklik şartlanmaları aşılarak açıklanan adil ceza sistemine geçilmelidir. Aklın, bilimin ve insanlık tecrübelerinin gereği budur. Bunun içindir ki Yüce Rabbibimiz “Ey akıl ve gönül birlikteliği oluşturmuş gerçek akıl sahipleri! Bire bir ceza sisteminde sizin için hayat vardır.” buyurmaktadır. (Bakara 2/179)

Bunlardan ilk ikisini tekrarlamakta fayda görüyorum:

Ali Rıza DEMİRCAN

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.