Bizim İmam Hatip kökenli Ahmet Hakan’ın 03 Ağustos 2023 tarihli yazısının bir bölümü şöyle:
{ “ İlber Ortaylı’nın sosyal medyada bir yalnızlık manifestosuna rastladım. Türklerin yalnız kalamama durumuna enfes biçimde neşter atmış İlber Hoca. Her kelimesi kıymetli bu manifestoyu olduğu gibi aktarıyorum. Üzerinde düşünelim, tartışalım diye.
*
Seyahatte kafanı boşaltmışken iyi düşünürsün. Bir yerden bir yere giderken iyi düşünürsün. Yürürken, yemek yerken iyi düşünürsün.
Tuvalette bile düşünürsün yahu!
Ama iyi düşünmek için esasen yalnız kalmak gerekir.
Bu temel şarttır.
Yalnız kalmayı bilmek gerekir. Yalnız kalmayı bilmeyen milletlerden fazla bir şey çıkmaz. Mesela iyi bir düşünür çıkmaz…”]
Yazının devamını Ahmet Hakan’ın Hürriyet’teki köşesinde okuyabilirsiniz.
Ahmet Hakan “Üzerinde düşünelim, tartışalım” dediğine göre biz de birkaç söz edelim:
İLBER ORTAYLI HATALI BİR AYDIN DEĞİLDİR
İlber Ortaylı’yı zaman zaman okurum. Ama Yaratan’ın kitabı Kur’ân’dan bilgi ve ilham alamadığı için tarihi olayların ve sosyal hadiselerin sebeplerini tespitte yanılgıları çoktur.
Sanılanın aksine Türk milleti için yalnızlığa daha eğilimlidir, bile denebilir. Başarıları daha çok kişiseldir. Ama bu, üstünlük sağlayıcı bir özellik değildir.
Çünkü insan toplumsal yaşama eğilimli olarak yaratılmıştır. Çünkü çocuktur, torundur, eştir, babadır-annedir, dededir-minedir. Yöneticidir, yönetilendir… Üstelik Allah tarafından güzellik yarışına çıkarılmıştır. ( Mülk 2 )
Toplumsal hayat olacaktır ki yarış olsun büyük atılımlar yapılabilsin.
DÜŞÜNÜRLER DAĞ BAŞLARINDA DEĞİŞMEZLER
Evrensel çapta düşünürler dağ başlarında yaşayan kişilerden değil, sosyal bunalımlar içinde kıvranan toplumlar içinden çıkmıştır. Peygamberler de Allah tarafından toplumsal çöküntüler içinde yaşayan insanlar arasından seçilmiştir.
Aslında toplumları ve onları oluşturan fertleri şöyle veya olarak nitelememelidir. Kişi inançlı ise Allah ile berber oluşunun idraki içinde bütün yeryüzü varlıklarının kendisi için yaratıldığını bilir ve geniş bir dost doğal çevre içinde yaşar. (Hadid 4; Bakara 29)
Büyük kitleler içinde yalnızlık çeken kişiler de vardır. İslam’ı bir hayat düzeni olarak algılayan nice müminler hatta peygamberler iman ve yaşam ölçüleri ile yalnız bırakılmışlar, garip olarak yaşamışlardır. Hz. Nuh ve Yunus başta olmak üzere yalanlanan bir çok peygamber de buna örnektir.
Hulasa yalnızlık arzulanabilir değildir. Ürkütücüdür de. Günümüzde örneğin Avrupa’da yaşlılık tam bir problemdir, modern yaşamın üzücü bir gerçeğidir. Yaşlılar tek başlarına yaşamakta ve ölmektedirler.
İngiltere ve ardından Japonya’da örneğin yaşlılar, sevdiklerini kaybetmiş olanlar, konuşacak, tecrübelerini ve düşüncelerini paylaşacak kimsesi olmayanların yalnızlığın üstesinden gelmesi için yardımcı olacak Yalnızlık Bakanlığı kurulmuştur.
Konu İslam açısından irdelenmeye değer. Biz de böyle yapacak mevzuyu Yalnızlık İslamsızlığın Bunalımıdır başlığı altında inceleyeceğiz. Mirat Haberimizin Makaleler bölümünde bu gün başladık.
ARD