İstanbul’da toplanan aileler, LGBT propagandasına karşı “Dursun Bu Hayasızca Akın” sloganıyla yürüyüş gerçekleştirdi. Büyük Aile Platformu’nun düzenlediği etkinlik, birçok sivil toplum kuruluşu tarafından desteklendi ve Saraçhane’den Beyazıt’a sessiz bir yürüyüşle son buldu.
Büyük Aile Buluşması’nda toplanan aileler, Türk bayraklarıyla LGBT dayatmasına karşı seslerini yükseltti. Üzerinde “Aileyi Korumak Milli Güvenlik Meselesidir” yazılı pankartlar taşıyan kalabalık, güçlü aile yapısının önemine dikkat çekti. Etkinliğe katılan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Paris Olimpiyatları’nda yapılan cinsiyetsizleştirme propagandasına değindi. Tarhan, bu propagandanın küresel bir proje olduğunu ve gençlerin zihinlerini hedef aldığını belirtti. Cinsiyetsizlik propagandasıyla mücadele edilmezse, çocukların ve torunların bu tehditten kurtarılamayacağını söyledi.
Sanatçı Ali Nuri Türkoğlu, toplumun ahlaki değerlerini korumanın bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Aile yapısına saldıran bu tür propagandaların kabul edilemez olduğunu ve nesillerin tehlikede olduğunu dile getirdi. Türkoğlu, Türkiye’nin manevi bir kale olduğunu ve bu nedenle küresel lobilerin hedefinde bulunduğunu ifade etti. Kimsenin ahlak bekçisi olmadıklarını, ancak çocukların ve kültürlerinin korunması gerektiğini ekledi.
İslam, insan fıtratına uygun bir yaşam tarzı benimsemeyi emreder ve yaratılışın düzenini korur. LGBT propagandası ise bu fıtrata ve doğal düzene aykırı bir sapma olarak görülmektedir. Allah, insanı kadın ve erkek olarak yaratmış ve bu düzenin korunmasını istemiştir. Bu sapkınlık propagandası, toplumsal yapıyı ve aileyi hedef almakta ve nesillerin zihnini bulandırmaktadır. İslami açıdan bakıldığında, bu tür sapkınlıkların yayılması, toplumun manevi değerlerini yok etmeye yönelik bir tehdittir. Aileyi, çocukları ve gençleri bu tehditten korumak ise bir Müslüman’ın sorumluluğudur.
Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı Tülin Oygür de LGBT hareketinin, sadece bireysel haklar meselesi olmadığını belirtti. Oygür, bu hareketin gençlerin zihinlerini bulandıran bir ideoloji olduğunu vurguladı ve birçok ülkenin bu tür propagandalara karşı yasalar çıkardığını söyledi. Türkiye’nin de bu ülkeler arasında yer alması gerektiğine dikkat çekti. “Çocuklarımızı ve gençlerimizi bu yozlaşmış ideolojilerden korumak için sesimizi yükseltmek zorundayız,” dedi.
İslam, ailenin kutsallığını ve korunmasını emreden bir dindir. LGBT propagandası ise bu kutsal yapıyı hedef alarak toplumları zayıflatmaya çalışmaktadır. Kur’an-ı Kerim’de Lut kavminin sapkınlıklarına nasıl karşı çıktığına dair açık mesajlar verilmiştir. Bu sapkınlıklar Allah’ın düzenine bir meydan okuma olarak görülmüş ve helakla sonuçlanmıştır. Bugün de Müslümanlar olarak bu sapkınlığa karşı durmak, aileyi korumak ve ahlaki değerleri savunmak zorundayız.
Sonuç olarak, LGBT propagandasına karşı mücadele, sadece ahlaki bir sorumluluk değil, aynı zamanda toplumsal bir görevdir. Aileyi ve nesilleri korumak, İslam’ın en temel emirlerinden biridir. Bu doğrultuda yapılan her türlü bilinçlendirme ve direniş hareketi, İslam’ın insan fıtratına uygun yaşamı koruma gayesini yansıtır.
Lût’a gelince o, kavmine demişti ki: “Siz, kesinlikle daha önce hiçbir milletten hiç kimsenin yapmadığı bir hayâsızlığı yapıyorsunuz.”
“Siz hâlâ erkeklere yaklaşacak, meşrû yolu kapatacak, toplantılarınızda ahlâk dışı işler yapacak mısınız?” Kavminin tek cevabı şu oldu: “Hadi, doğru söyleyenlerden isen başımıza Allah’ın azabını getir de görelim!”
Lût, “Şu ahlâkı bozan topluluğa karşı bana yardım et rabbim!” diye dua etti.
Elçilerimiz İbrâhim’e müjdeyi getirdiklerinde, “Biz şu memleketin halkını yok edeceğiz; çünkü oranın halkı zulme sapmışlardır” dediler.
İbrâhim, “Ama orada Lût da yaşıyor!” dedi. “Biz orada kimlerin bulunduğunu çok iyi biliyoruz; onu ve karısı dışındaki bütün ailesini elbette kurtaracağız, karısı geride kalanlar arasında yer alacak” dediler.
Elçilerimiz kendisine geldiğinde Lût, onlardan dolayı huzursuz oldu ve ne yapacağını şaşırdı. Ama onlar “Korkma, tasalanma!” dediler; “Biz seni ve karın dışında bütün aileni kurtaracağız; karın ise geride kalanlar arasında yer alacak.”
“Biz, yoldan çıkmalarının cezası olarak bu memleket halkının üzerine gökten alçaltıcı bir belâ indireceğiz!”
İşte o memleketten geriye, aklını kullananların yararlanabileceği açık bir ibret vesikası bıraktık.
MİRATHABER.COM
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…