Kur’ânımızın öğrettiği yöntem gereği, odatv’nin özellikle kişiler ve kurumlar aleyhindeki haberlerine ihtiyatla yaklaşırız.
Haberi okuyalım:
“AKP’de iki dönem Şanlıurfa Milletvekilliği yapan ve halen Genel Merkez Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı olarak görevde bulunan Mahmut Kaçar’ın, Ziraat Katılım, Emlak Katılım, Çevre Ajansı dahil olmak üzere çok sayıda kurumun yönetim kurulunda olduğu ve 4 yerden maaş aldığı ortaya çıktı.”
Haberi yadırgamıyoruz. Artık aksine yorumlanamayacak öylesine israf ve yolsuzluk haberleri alıyoruz ki yukarıda sunulan haber pek hafif kalıyor.
Biz Müslümanız. Bizim hırsızımız, yolsuzumuz deyip savunacak halimiz yok.
KADİR TOPBAŞ VE İBRAHİM TATLISES
Peki bu durum ne anlama geliyor? Geçek sebepler görünür sebeplerden çok görünmeyen sebeplerdir.
Rahmetli Kadir Topbaş’ın görevden alınışını, İSKİ’nin, ödenemeyen su borçlarına, gecikme zammı adı altında yüzde onsekizi bulan faiz uygulamasıyla İskibank’laştırılmasına bağlamıştık.
İbrahim Tatlıses’in vurulmasını da, programında oynattığı rakkasenin azgınlaştırdığı şehvet kurşunlarıyla irtibatlandırmıştık.
Peki tabii ki yüzeysel bakışlılar yadırgamıştı bizi.
Ak Parti, aşağıya doğru, boğulacağı derinliklere çekiliyor da, kimler çekiyor?
Öyle sanıldığı ve iddia edildiği gibi dış komplolar değil.
Onlar adaletsiz yasalar ve uygulamalar, israfçılar ve yolsuzluk yapan çıkarcılardır. Kendileri zirveye tırmanırken unuttukları aziz davamızı yerde sürdürenlerdir. CHP’nin başını çektiği muhalefete karşı İslam’ı sömürenlerdir.
DENİZALTINI DİBE ÇEKEN KURBAĞA
Batan denizaltında oksijenleri bitmekte ve yardım çalışmalarından ümit kesilmekte iken onbaşı Hüseyin komutanlara ve arkadaşlarına dönerek öyle der:
Bir kurbağa bir denizaltıyı kurtarılamayacağı derinliklere çekebilir mi?
Onu bilemeyiz ama AK Partiyi boğulacağı derinlikle çekecek pek çok sebep var. Onlar da faaliyet halinde.
Demek ki biz kötünün iyisini seçelim derken kötünün de kötüsünü seçmişiz. Allah bizleri affetsin.