Cuma hutbelerimle başlayan konuşma ve yazı hayatım 50 yılını aştı. Hakikat de olsa menkıbelere[1] ve yaşanabilir türden de olsa hikayeciklere pek yer yermedim. Ancak bir ölçüde verilmesi gereğine inanırım. Çünkü bazı menkıbeler ve hikâyemsi rivayetlerle kalın bir cilt ile açıklayamayacağınız gerçekleri bir yazıya sığdırabilirsiniz. İşte size bir misal:
Rivayet olunur ki Hz. Nûh’un yeryüzünde bir tek kâfir bırakılmaması için yaptığı ve Nuh tufanına sebep olan bedduasından sonra Rabbimiz Hz. Nûh’a çamurdan çeşitli küpler yaptırmış. Hz. Nûh, emredilen küpleri yapmak için pek çok çalışmış. Henüz derin yorgunluğunu üzerinden atamamışken Rabbimiz küpleri kırmasını emretmiş.
Hz. Nûh da “Yarabbi, emrine itirazım yok ama ben bu küpleri yapmak için çok çalışmıştım. Küplerimi bana niçin kırdırıyorsun? ” deyu yakarır. Yakarınca da Rabbimiz şöyle buyurur:
Ya Nûh! Sen yaptığın küpleri kırdırmamı kabullenemiyorsun ama yaptığın beddua ile bana kullarımı kırdırmak istiyorsun.
İnkârcı ve isyankâr zalim olmaları sebebiyle Allah kullarını cezalandırırsa da kırılmaları ve kırdırılmaları için onları ilahlaşmaya kalkışan müstekbirlere bırakır mı? Bırakırsa nereye kadar bırakır?
Koronavirüs Biiiniyor ve Bekleniyordu
2009’da Kaddafi’nin Birleşmiş Milletle Kürsüsünde dile getirdiği ve 2016 da Obama’nın farkındalık içinde farklı bir açıdan bakarak söz ettiği ve oluşturacağı tehlikeye karşı hazır olunması gerektiğini açıkladığı Covid 19 salgını, birileri kabul edemese se insanlığa karşı insan eliyle işlenmiş ve işlenmekte olan bilinçli bir cinayettir.
Koronavirüs Allah’ın yarattığı bir canlıdır. Bu canlı üzerinde çalışılmış, Allah’ın bilgisi ve li hikmetin verdiği onayı dahilinde muhtemelen temas ve de hava yoluyla yaygınlaştırılmıştır.
Allah’ı Dışlayan İnsanlık Cezayı Hak Etti
Allah’ın yarattığı evrende, onun yarattığı varlıklar olarak, onun verdiği nimetlerle yaşamını sürdüren insanlık, Onu ve nihaî yasalarını oluşturan Kur’ân’ı dışlamıştır. Edindiği seküler/laik düzenlerle de kendisini ilahlaştırmıştır.
Allah’ın kanunudur; zalimleri birbirine musallat eder, galip gelecek zalimleri de kendi kudretiyle helak eder. (En’âm 6/44,129)
Amaçları Nedir?
Allah’ın Covid 19 salgını ile insanlara saldırttığı emperyalist zalimlerin insanlığı zaafa uğratma ve ekonomileri çökertmedeki amaçları nedir?
İnsan sayısını azaltarak sömürecekleri yeni bir dünya kurmak ve kurarken de sunacakları önceden hazırlanmış aşılar, ilaçlar ve çiplerle büyük paralar kazanmak, güç sağlamak ve dünyayı denetim altına almak mı?
Peki, bir kısmı kendisine inanmayan kâfirler ve çok büyük kısmı zulümlere boyun eğer güce taparlardan oluşsa da, Allah, – sorgulanamaz amacı gereği – imkân ve mühlet verdiği, modern Fravun ve Karunları ihmal eder mi? Tuzaklarını başlarına yıkmaz, helak etmez mi?
Sorumuza cevap verir nitelikte olan âyette şöyle buyrulmaktadır:
“ Kâfirler, kendilerine mühlet ve fırsat vermemizi, kendileri için hayırlı sanmasınlar. Onlara mühlet ve fırsat verişimiz, suçlarını arttırmaları içindir ve hor hakir edici azap da onlaradır.” (Al-i İmran 3/178)
Günümüzde arkeolojik çalışmalara konu edilen tarihin kaydettiği nice ülke ve medeniyetlerin helak edişmiş olması, zalimlerin ihmal edilmeyecekleri ve cezalandırılacaklarının da kanıtıdır.
Rabbimiz Kur’ân’da “Onlar Mekr edip tuzaklar kurdular/entrikalar çevirdiler ama Allah da Mekr ile tuzakları ve entrikalarını başlarına geçirdi. Çünkü Allah Mekr edenlerin/tuzakları kuran ve bozanların en hayırlısıdır.” buyurur. (Al-i İmran 3/54)
Allah kurduğu tuzağı Hz. Salih Peygamberin kavmi ile de şöylece örneklendirir:
“Andolsun ki biz, Semûd kavmine, Allah’a kulluk edin diye kardeşleri Sâlih’i göndermiştik. O zaman onlar, birbiriyle çekişen, birbirine düşmanlık eden iki fırkaya ayrılmışlardı.
Ey kavmim dedi, iyilikten önce ne diye çarçabuk kötülüğü istersiniz? Ne olur, Allah’tan bağışlanma dileseniz de merhamete lâyık olsanız…
Şehirde dokuz kişi vardı ki yeryüzünde bozgunculuk ediyorlar, düzene hiç yanaşmıyorlardı.
Allah adına, aralarında yemîn ederek dediler ki: Bir gece Sâlih’i de, âilesini de öldürelim, sonra velîsine, onu öldürmediğimiz gibi öldüreni de bilmiyoruz ve şüphe yok ki doğru söylüyoruz deriz.
Onlar, Mekr edip bir düzendir kurdular, biz de Mekr ile düzen kurup cezâlarını verdik, onlar bu cezalandırıcı düzenimizi anlamadılar bile. Mekr’lerinin /düzenlerinin sonucu ne oldu, bak da gör; şüphe yok ki biz, onları da, topluluklarını da helâk ettik.
İşte zulümleri yüzünden bomboş kalmış evleri/iş ve eğlence yerleri, şüphe yok ki bunda, bilgili topluluğun ibret alacağı belgeler vardır. Ve biz inanıp yasalarımıza aykırılıktan korunanları da kurtardık. “(Neml 27/45/53)
Salgının arkasındaki güçlerin yakın hedefleri arasında hiç şüphesiz Covid-19 mağduru ülkelere satacakları aşılar, ilaçlarla ve kullandıracakları çiplerle onları daha fazla borçlandırarak buyruk ve kontrol altına almak vardır. Ancak bu tuzağın başlarına dolanması da muhtemeldir. Sonlarının başlangıcı da olabilir. Çünkü Rabbimiz “Hak’tan uzaklaşan ve uzaklaştıranların farkına varmadan kendilerini helak edeceklerini” bildirmektedir. (Enâm 6/16) Fravun, öldürmek için Hz. Musa’yı takip etmeseydi Kızıldeniz’e gömülür müydü?
Bu Yazımın İlham Kaynağı
Bu yazının sebebi OdaTV’ de Soner Yalçın’ın Fahrizade konulu yazısı oldu.
Şehid edilen İranlı ilim adamı Fahrizade, nükleer çalışmaların başında olmakla birlikte son dönemde yapılan aşı çalışmalarının da başındaydı. COVID-19 aşısını klinik insan denemeleri aşamasına getirmişti. COVID-19 aşısı çalışmalarının sonuna gelen ve Rusya ile birliktelik yaparak son noktayı koyacak olan iran’a Fahrizade’nin şehid edilmesi ile darbe vuruldu. Yani amaç bu defa nükleer çalışmalar değil Covid-19 aşısıydı.
Bu tespit ve yorum gerçek olmayabilir. Ama işaret ettiği hakikat önemlidir.
İnşaallah dünyanın değişik ülkelerinde ve ülkemizde yapılmakta olan aşı ve ilaç çalışmaları ile yeni para ve ekonomi arayışları başarılı olur da uluslar arası şer odaklarının sömürü atılımlarına ölümcül darbe vurulmuş olur.
Allah İmhal Eder Ama İhmal Etmez?
Allah dünyayı, kendisini tanımayan zalimlere bırakacak değil. İnsanlık, görevleri gereği ortak çalışmalarıyla yapılan bu zulmü cezalandıramazsa, yarattığı virüsler dahil göklerin ve yerin orduları emrinde olan Yüce Allah görülür ve görünmez güçlerini devreye sokacaktır. Zalimleri de birbirlerine kırdıracaktır. Ümidimiz de zaten budur. Ancak Rabbimizin muradı, anlamı sunulacak âyette de görüleceği üzere, biz mazlumların da atılım yapmasıdır:
“Onlarla savaşın ki, Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın; onları rezil etsin; sizi onlara galip kılsın ve mümin toplumun kalplerini ferahlatsın.
Müminlerin kalplerinden öfkeyi gidersin. Allah dilediğinin tövbesini kabul eder. Allah bilendir, hikmet sahibidir.” (Tevbe 9/14-5)Ali Rıza Demircan
[1] Din büyüklerinin veya tarihe geçmiş ünlü kimselerin yaşamları ve olağanüstü davranışlarıyla ilgili hikâye. Olağanüstü olaylarla ilgili anlatı. Hikâye.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…