“ALLAH KULUNA KÂFİ DEĞİL Mİ?

“Allah kuluna kâfi değil mi?” Zümer Suresi – 36. Ayet

Vecihi Hürkuşlar, Selahattin Reşit Alanlar, Nuri Demirağlar, Nuri Killigiller dönemin hükümet yapısı içinde nice engellemelere uğrayarak girişimleri, içeriden ve dışarıdan engellendi ve harcanıp soldurulan yiğitler olarak tarihimizin sayfasına utanç ile kaydedildiler. Cevherlerini milletimin gençliğine miras bırakarak ülkeme umudun öncüsü olarak iz bırakanlar zümresinde altın harfler ile yüreğimize kazınıp gittiler. Allah gani gani rahmet eylesin. Merhum Üstad Necmettin Erbakan’ın “AĞIR SANAYİ HAMLESİ”, Merhum Özal ile atılan adımların devamı, nice idealist mühendisimizin, sanayicimizin, yüreği ülkesi için çarpan pırıl pırıl gencimizin samimi çabaları sinsi yöntemlerle durduruldu ve hayal kırıklıklarına uğratıldı. Bunu kimi zaman açıkça, kimi zaman da sureti haktan görünerek yaptılar. Lakin Üstad Sezai Karakaoç’un o muhteşem naadini vird ettik; tertemiz yürekli gençliğimiz ile yaşlımız, kadınımız, kızımız yetişkin her bir ferdimiz ile:

Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar, mademki yâr vardır
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Senden umut kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Sevgili
En sevgili… Ey sevgili!..
O en sevgili Vedüd olan Mevlam mahsun bırakmadı biz maşuklarını hamd O’nadır, tevekkül O’nadır daima
“Allah kuluna kâfi değil mi?” Zümer-36
Amenna ve saddakna. Elbet Allah kuluna, halis kullarına kafidir.
Millî muharip uçağımız KAAN’ın, Ülkemizin ilk süpersonik jet uçağı HÜRJET’in, ağır sınıf taarruz helikopterimiz ATAK-2’nin, ANKA-3 insansız savaş uçağımızın, uydu, tank, füze, sondaj gemilerimiz vb silahlarımız vücuda geldi elhamdülillah fakat Şeytan azapta ve bu başarılı durum daha kuvvetle bize saldırma güdülerini tahrik ediyor.

Alman dergileri, Fransız dergisi L’Express, İngiliz The Economist, Wall Street Journal gibi kuruluşlar her gün bizim aleyhimize, Muhalefet lehine haber yapıyor. Görünen net ve açıkça o ki bu seçim ABD ve Avrupa ile Türkiye arasında olacak. ABD, 15 Temmuz’da başaramadığını 14 Mayıs’ta başarmak için kolları sıvayacak. Bu durumda bütün imkanlarını seferber edecek. Bunu görmemekte asla masum bir kılıf aranmaz. En iyi ihtimal cehalettir ki cehalet memleketime atılan en büyük darbedir. Vatanını, milletini zerre kadar seven hiçbir fert, sırf Tayyip Erdoğan nefreti nedeniyle kendi değerlerine ve devletine, milletine düşman olamaz.

Muhalif seçmen, oy vereceği adaylara baktığında muhalif parti başkanlarını ve onların milletvekili listelerini görüyor. Erdoğan ve AK Parti nefreti gözleri kör ettiği için onların arkasındaki fotoğrafta yer alan ve gizlenmesi mümkün olmayan ABD gerçeğini görmüyor/görse de içinde taşıdığı nefret sebebiyle bunu önemsemiyor. Hatta bazıları bundan çok memnunlar.Elbet her hain planı yapacaklar. Onların kini, nefreti, arzusu ve kazanca dönük ideali, içimizde yuvalanan gafil kalanlarımız gibi üç günlük hesap üzere değil ki… Dünyaya açılmış Türk devleti ve milletimizin gönlündeki özgürce yer edinen maneviyatımızın kaynağı olan İslam dinini ortadan kaldırmanın hazırlığını yapıyorlar. Türkiye’yi dize getirirlerse diğer Müslüman ülkelerin de umutlarını kıracaklarını, seslerini kesebileceklerini ve nihayetinde ‘’yeni Dünya Düzeni’’ projelerinde kendi hegemonyalarına mahkum bir mankurt sistemi bu şekilde kurabileceklerini haince hesap ediyorlar.

15 Temmuz’da Türkiye’den gelecek sinyali bekliyorlardı. Başarılı olamadılar ama hedeften vazgeçmediler. Yalnızca taktik değiştirdiler. Şimdi stratejileri ABD Başkanı Joe Biden’in 3 sene önce (16 Aralık 2019) açıkça söylediği gibi muhalif partileri desteklemeleri. Türkiye’de Tayyip Erdoğan nefreti dışında hiçbir ortak hedefi bulunmayan irili ufaklı ne kadar parti, cemaat, terör örgütü ve Türkiye’ye zararlı unsur varsa tamamını bir araya getirdiler.

Rabbim yitirdiğimiz hafızamızı yenilesin. Hz. Musa aleyhisselam’ın duası bu zor zamanlarda sık sık tekrar edilmeli. Samimice tefekkür edilmeli.
Mûsâ dedi ki: “Ey rabbim! Dileseydin onları ve beni daha önce helâk ederdin. İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helâk mı edeceksin? Bu iş, senin imtihanından başka bir şey değildir; onunla dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletirsin. Sen bizim velîmizsin. Artık bizi bağışla ve bize acı! Sen bağışlayanların en iyisisin.” Araf – 7/155

İnşallah Rahman olan Allah’tan temennimiz Sina Çöllerinde onlarca yıl perişan olan İsrailoğullarının hallerine bizi düşürmesin.
Lawrens’in yıllar önce söylediği “ Eğer Allah ve onun adaleti varsa ben ülkemin geleceğinden korkuyorum.” sözleri, zulümlerinin itirafıdır. Buna rağmen milletimin hiç de azımsanmayacak düzeydeki bir kısmı nasıl olur da tam fehmetmeden onların zulümlerine maşa olur.
İmamı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
“Bir kimsenin Müslüman olmasına alâmet, İslâm düşmanlarını tanıması, onlara aldanmaması, sözlerini dinlememesidir.” (RABBÂNÎ 163. Mektûb)
Onların meylettiği liderlerin durumu:
“Lafa gelince dürüstlük, gerçekte yalanın ve iftiranın dibi var.”
“Lafa gelince ahlak dersi vermek, gerçekte insanları linç etmek var.”
“Sözde ileri demokrasi var, özde ise faşizmin en ilkel hali var.”
Şunu çok açık ve net olarak biliyoruz ki: Millet Muhalifi İttifak’ın adayı seçilirse devleti bu kadar parti, örgüt ve oluşumu destekleyen ABD ve türevleri yönetecek. Seçilen değil “seçtiren” yönetecek.

14 Mayıs gecesi muhalefetin %50’yi aşması halinde devir tesliminin sürecinde vaat edilen olacak. Cezaevlerindeki terör suçluları serbest bırakılacak. PKK, FETÖ tutuklularını hayal ediniz neler yapabilirler? Cumhurbaşkanı Erdoğan veya AK Parti’den değil, Türkiye’den intikam alacaklar. Esas hedefleri cumhurbaşkanını devirmek değil tabii ki; devirmek istedikleri gerçek hedef, batıdan bağımsızlaşan ve dünyanın her yerine ilgi gösteren, kazan kazan prensibi ile güçlenen ve yeni bir uluslar arası güç merkezine dönüşen Türk Devleti’dir.

Bakınız ABD’li Senatör Bob Menendez, Türkiye ve Erdoğan’a neden düşman olduklarını net ve fasih olarak şöyle anlatıyor :
‘’Bir ülke düşünün önceden provokasyon olmadan başka bir ülkenin hava sahasını ve karasularını ihlal eden, başka bir ülkenin münhasır ekonomik bölgesinde talimler yapan, ABD yasalarını ihlal ederek Rus askeri malzemelerini satın alan, hemen hemen tüm diğer ülkelerden daha fazla avukat ve gazetecinin (Fetö ve PKK) hapiste olduğu ve siyasi rakibini seçimden önce hapse atan, AB üyesi bir ülkenin kıta sahanlığında (Yunanistan) araştırma yapma hakkını zorla engellemeye çalışan, Rusya’ya yönelik AB yaptırımlarına katılmadığı gibi aynı zamanda Rusya’ya yaklaşık 800 milyon dolar değerinde mal ihraç eden, Suriye demokratik güçleri (SDF-YPG-PKK gibi) ABD ortaklarına yönelik olanlar da dahil olmak üzere Irak ve Suriye’de devam eden hava saldırılarını yapan, NATO’nun kritik genişlemesini durduran 40.000 askerle bir AB ülkesini işgal etmeye devam (Kıbrıs) eden ve BM Güvenlik Konseyi kararlarını ihlal eden ve Birleşmiş Milletler tarafından dondurulan bir bölgeyi açmaya çalışan (Kapalı Maraş), Rum Ortodoks inancına sahip onlarca vatandaşın Ruhani liderinin dini özgürlüğünü reddeden, UNESCO taahhütlerini ahitlerini ihlal ederek bir kiliseyi camiye çeviren (Ayasofya), AB personelini tutuklayan ve hapseden… Böyle bir ülkeyi nasıl betimlerdiniz?
-Sanırım bu ülkeye zorlu bir müttefik derdim.
-Ben bu ülkeye ‘’Türkiye’’ diyorum.’’
Daha neyin olmasını ve hangi hakikatin ortaya çıkmasını bekliyoruz. Felaket kapımıza dayanmış yalnızca seçim sonucunu bekliyor.
Seçimi ’’Cumhur İttifakı’’ kazanamamış olursa “Millet İttifakı” kazanmış da olmayacak. Türkiye kaybedecek, ABD ve Batı kazanmış olacak.
Derdimiz, gayretimiz, azmimiz ikinci atamız Nuh as timsali kabul edilsin dileriz. Gizli gizli, açık açık. Bire bir, topluluk olarak anlattığımız her şeyde kulaklarını tıkayan ve örtülerini başlarına çeken birileri var ise ‘‘Rabbim! Beni, anamı, babamı, evime inanmış olarak gireni, inanan erkek ve kadınları bağışla; zalimlerin de yalnız helakını artır.” Demekten gayri çare kalmadı biliriz.

Eğer seçimi, Millet Karşıtı ittifak kazanırsa, ABD öncülüğündeki Batı koalisyonu, Fransız ihtilalindekine benzer bir görüntü ile bu seçimi “Halk İhtilali”ne çevirmeyi hedefliyor.’’ söylentileri hiç de asılsız görünmüyor. 14 Mayıs’ta ABD’nin muhalefetin seçimi kaybetme ihtimali üzerinden hareketle, 15 Temmuz’daki işgal hazırlıkları gibi hazırlık yapıyor.
-‘’ABD nükleer denizaltısı USS San Juan, geçtiğimiz günlerde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi limanına demir attı.
-Ege’deki adalarda ve Yunanistan’daki ABD üsleri, Rusya’ya karşı değil, Türkiye’ye karşı görevde.
-ABD’nin en büyük uçak gemilerinden biri, USS George W. H. Bush, Akdeniz’de Türkiye’ye çok yakın Suriye kıyılarında o günü bekliyor.
-Irak ve Suriye’deki PKK/YPG terör şebekesine yeni görevlerini telkin etmek için en üst düzey ABD yetkililerinin biri geliyor diğeri gidiyor.
-Fransa hükümeti, göstere göstere terör örgütü PKK/YPG’nin üst kadrolarını cumhurbaşkanlığı sarayı ve parlamento dahil resmi makamlarda el üstünde ağırlıyor.
-ABD’nin ardından Fransa da Türkiye sınırındaki Dedeağaç’ta üs kuruyor. Daha birkaç gün önce Fransız “LANGUEDOC” fırkateyni Dedeağaç limanına yanaştı. Liman Başkanı Konstantinos Hatzimichael, “Bir Fransız gemisinin Dedeağaç limanına yanaşması tarihi bir an. Bir buçuk yüzyıl sonra Akdeniz’in kuzeydoğu ucundaki liman kentinde Fransız varlığının başlangıcı.” ifadelerini kullandı. Başka bir Fransız gemisinin ise bugünlerde Girit’in güneyinde olacağı ifade ediliyor.’’
Rabbim ne güzel buyuruyor:
” Şüphesiz size Rabbinizden basiretler (kalp gözünün anlayacağı deliller) gelmiştir.
Artık kim (hakkı) görürse faydası kendisine, kim de körlük ederse zararı kendinedir. Ben üzerinize bekçi değilim.” En’am suresi: 6/104
Yoluna İlet Bizleri!
‘’Allah’ım, bizi dosdoğru yola ilet!’’ Fâtiha-6
Tıkanmayan, takılmayan, tükenmeyen, bitmeyen, batmayan, bozmayan ve bozulmayan yoluna ilet bizleri!
Eğri büğrü, kavisli, virajlı ve yamuk yumuk yollar çok yordu bu ümmeti Allah’ım!
Dosdoğru yoluna ilet aciz kullarını!
Muhteşem nimetlerin, hayrın, barış ve selametin İslam üzere iki cihan izzeti ile en hayırlı ümmet olarak önümüze serildiği yeni günlere uyanmak temennimiz ile…
Selam ve dua ile kalınız.