İnsanlar gibi organlarının da güçleri sınırlıdır. Varlıkları aklen, ilmen ve tecrübe ile bilinen bir çok varlığı çıplak gözle göremiyoruz.
Allah görülebilir hiçbir varlığa benzemez. Benzemediği için zatı ile idrak edilemez. O, ışık kaynaklarının, zamanların ve mekânların da yaratıcısıdır. Biz Onu, bilemeyeceğimiz kendine özgü varlığı ile değil, ilahi kitaplarda örneğin Kur’ân’da kendisini tanıttığı sıfatları ile biliyoruz.
Birbirlerine milyarlarca ışık senesi uzaklıktaki sayıları bilinemez gezegenin yaratıcısını gözlerimizle görmek istemek aklı çarmıha germektir ve tarihte Hz. Musa’nın kavminde görülen bir inkâr azgınlığıdır:
” Ey İsrailoğulları siz, Ey Musa, doğrusu Allah’ı kendi gözümüzle görmedikçe sana asla inanmayacağız! dediğinizde, işte o an siz daha ne oluyor diye çevrenize bakıp dururken ceza yıldırımı sizi yakalamıştı.” (Bakara 55)