‘Allah’ın ayı: Receb’

Hz. Peygamber’in Şehrullahi’l-muharrem (Allah’ın haram ayı) şeklinde isimlendirdiği Recep ayı üç ayların ilkidir. Bizleri Ramazan’a ulaştıracak Recep ve Şaban ayları Müslümanların gönül dünyalarını arındırmaları için büyük bir imkân sunar. Rasûl-i Ekrem’in bu ayların ihyasına dair hadisleri Müslümanların bu aylara farklı bir önem atfetmesinin temellerindendir. Üç ayların ilk günü Regaib kandili olarak anılmakta ve Müslümanlarca tefekkür, neşe ve sevinç içerisinde kutlanmaktadır.

Yüce dinimiz İslâm’da iki bayram vardır: Ramazan ve Kurban. Müminler bu günleri Allah’a tazîm için bir vesile edinirler. Allah’ın verdiği nimetlerin hatırlandığı ve nimetlerin gereğinin yerine getirilip getirilmediğinin tefekkür edildiği günlerdir bayramlar. Kur’ân-ı Kerîm bizlere bayramlardaki tazîm ve şükür halini şöyle haber vermektedir:

“Bütün bunlar, (Ramazan’da oruçlu günlerin adedini) sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah’ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir.(Bakara 185)

Bununla birlikte bayramlar coşkunun, sevinç ve mutluluğun da en yoğun yaşandığı günlerdir. Âkif bayramların bu yönünü ne güzel tasvîr etmektedir:

Âfâk bütün hande, cihan başka cihandır,

Bayram ne kadar hoş, ne şetâretli zamandır.

Bayramlardan farklı bir değer atfederek kutladığımız günlere ise kandil demekteyiz. Bununla birlikte kandiller de birer bayram hüviyetini haizdirler. Regâib, Berat, Mirâc, Mevlîd kandilleri, Kadir gecesi ve Aşure günü müminler için önem arz eden gün ve gecelerdendir. Kandillerimizi azaltmak yok etmek yerine, sayısını artırmalı ve içeriğini zenginleştirmek için çaba sarf etmeliyiz(Hicret, zafer elde edilen gazâlar vs.). Hz. İsa’nın gökten indirilecek sofrayı bayrama bir vesile edindiğini şu ayetlerden okuyabiliriz:

“Hani havârîler «Ey Meryem oğlu İsa, Rabbin bize gökten, donatılmış bir sofra indirebilir mi?» demişlerdi. O, ‘Îman etmiş kimseler iseniz Allah’tan korkun’ cevabını vermişti. Onlar ‘Ondan yiyelim, kalplerimiz mutmain olsun, bize doğru söylediğini (kesin olarak) bilelim ve ona gözleriyle görmüş şahitler olalım istiyoruz’ demişlerdi. Meryem oğlu İsa şöyle dedi: Ey Rabbimiz! Bize gökten bir sofra indir ki, bizim için, geçmiş ve geleceklerimiz için bayramve senden bir âyet (mucize) olsun. Bizi rızıklandır; zaten sen, rızık verenlerin en hayırlısısın.”(Mâide 112-114)

Bayramlar Rabbimizin rızasını kazanmak için sahip olunan nimetlerin sergilendiği ve paylaşıldığı günleridir. Bu nimetler içine kabiliyetler de girmektedir. Bu bakımdan bayramlar bilumum hünerin ve nimetin sergilenerek Rabbimizin nimetlerini hatırla(t)manın günleridir. Böylece nimetlerin sunumlarıyla süslenen mekânlar hünerlerin sergilenmesiyle coşkuya bürünür. Tarihte de bayram günlerinin bu şekilde kutlandığını şu ayetten anlamaktayız:

“(Firavun ve adamları, Hz. Musa’ya şöyle dedi:) Öyle ise, muhakkak surette biz de sana, aynen onun gibi bir büyü getireceğiz. Şimdi sen, seninle bizim aramızda, ne senin, ne de bizim muhalefet etmeyeceğimiz uygun bir yerde buluşma zamanı ayarla. Musa: Buluşma zamanınız, bayram günü (zînet günü), kuşluk vaktinde insanların toplanma zamanı olsun, dedi.”(Taha 58-59)

İnsan ictimî bir hayat ile kendi yerini bulduğu için bayramlar insana bunun en geniş imkânını sunar. Kandiller de bundan başka değildir aslında. Kandil denince hemen kılınacak namaz tutulacak oruçlar gelir akla. Evet kandil bunlarsız düşünülemez. Rabbimizin bizlere verdiği nimetleri hatırlamak şükretmek için gündüzünde saim/oruçlu gecesinde kaim/namazlıolmak çok güzel bir edâdır. Ancak günün anlamına dair konuşmalar, Müslümanların dayanışmasını artıracak paylaşımlar, fikir alışverişleri ve lağve/faydasıza kaçmayan eğlenceler de kandili kandil yapan şeylerdendir.

Topluca yapılan sahurlar akabinde kılınan sabah namazları ile başlayıp, gün içerisinde tertip edilen sohbetler ve ziyaretlerle iftarlara ulaşılan, İslam toplumunun merkezi olan camilerin avlularında yenilecek iftar yemekleri sonrasında muvaffakiyetlere nail olan müminlerin taltif edildiği ödül törenleri ile hitama erdirilecek kandillerde buluşmak dileklerimle…

Kandilimiz mübârek olsun.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Recent Posts

  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

4 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

5 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

9 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

10 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

11 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

11 saat ago