Mirat Haber’den
Geçtiğimiz hafta boyunca en çok gündemde olan konu, Alman savaş gemilerinin Avrupa Birliği Libya ambargosu izleme İrini projesi dahilinde Akdeniz’de Türk gemilerini taciz etmesi, şilebimizi durdurup Trablusgarp’a silah nakledip nakletmediğini yasadışı yollarla teftiş etmesiydi.
İrini Operasyonu geçen yıl Almanya Berlin’de imzalanan tuzak Libya anlaşmasının doğal bir sonucu. Anlaşmada bahsedilen BM silah ambargosu, 1992-1995 Bosna’daki duruma benzer biçimde tek taraflı olarak Türkiye’nin Akdeniz üzerinden meşru Libya hükümetine silah sevkiyatını engellemeye yönelik. Tıpkı Bosnalı Sırpların ve Hırvatların yapıp Boşnakların yapamadıkları gibi, burada da haydut Hafter rejimi zaten Mısır karayoluyla ya da AB ülkelerinden rahatça silah alabiliyor. Bu nedenle İrini tam bir Batı ikiyüzlülüğü.
Ancak bu Alman gemilerini biz Türkler finanse ediyoruz. Nasıl mı? Türkiye konusunda en çirkin adımları atan, 2016 yılında alay edercesine kukla Türk milletvekilleri dâhil oybirliğiyle ülkemizi soykırımcı ilan eden Almanya’ya para taşıyoruz. Her konuda önümüze taş koyarak düşmanlık yapan, PKK ve FETÖ destekçisi Almanya ekonomisine hizmet ediyoruz.
Alman ekonomisinin ana ürünü olan lüks otomobilleri fabrikadan çıkmadan satın alan biziz. Bunlara gösteriş için anormal paralar takdim eden biziz. Bunları servisine götürdüğümüzde Alman ekonomisine biat eden biziz. Türkiye’de üretilen yabancı markalardan farklı olarak Almanlar yağlı müşteri Türkiye’de otomobil imalatı yapmıyor. Volkswagen almış olduğu Türkiye’de imalat kararından, hayati Zeytindalı ve Barış Pınarı askeri operasyonlarımızı bahane göstererek vazgeçti.Tıpkı Leopar tanklarımızın yedek parçalarını vermeyi reddettikleri gibi.
Türk işçisi ve ortaklığıyla üretilen sayısız başka ülke otomobili varken, bize “soykırımcı katil” demeyen, korsanlık yapmayan başka ülkelerin Alman otomobilleriyle denk olan araçları dururken, ya da ikinci eli varken, sıfır kilometre Alman’ı fabrikasından alarak, büyük miktar parayı bu ülkeye sıcak para olarak sunarken Alman ekonomisine ve siyasetine de hizmet ediyoruz. Evet, atalarımız soykırımcıdır, çok doğru ifade ettiniz demiş oluyoruz.
Bunun nedeni, ülkemizde Alman otomobilinin bir prestij, bir sınıf atlama göstergesi olması. O olmazsa toplumumuzda bireyin zengin ve hayatta başarılı olmuş sayılmaması. Siyaset ayrıdır ticaret ayrıdır dememiz. Oysa onlar öyle demiyor. Almanlar, AB üzerindeki güçleriyle Türkiye’yi 2020 yazında turistik ziyaretleri haksız bir kararla yasakladılar, hatta “Türkiye’de tatil, düşmana, Erdoğan’a kaptırılan paradır” diye propaganda yaptılar. Bizim aynı şeyi yapamayacağımızı düşünüyor, bizi cepte keklik görüyorlar. Şu çok övündüğümüz vatanseverliğimizi milliyetçiliğimizi büyük çaplı alışverişlerimizde de hatırlarsak, ne Leopar şantajını, ne Volkswagen küstahlığını, ne de açık sularda İrini korsanlığını yaşarız.