islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4795
EURO
36,4287
ALTIN
2.955,56
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Altına İmza Attığımız Uluslararası Sözleşmeler Lgbti’lileri Korumaktadır

Altına İmza Attığımız Uluslararası Sözleşmeler Lgbti’lileri Korumaktadır
12 Temmuz 2019 11:36
A+
A-

Lgbti Dostu Chp’li Belediyelere Suç Duyurusu

Konya’da avukatlık yapan Mehmet Hasip Şenalp, LGBTİ paylaşımı yapan CHP’li belediyeler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz hafta İstanbul’daki çok sayıda CHP’li belediye, sosyal medya hesabından sözde “27. İstanbul Onur Haftası”nı kutlayan paylaşımlarda bulunmuştu. Örneğin İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer, şu paylaşımda bulunmuştu: “Önümüzdeki senelerde birlikte yürümek dileğiyle. LGBTİ + Onur Haftası kutlu olsun.”

Altına İmza Attığımız Uluslararası Sözleşmeler Lgbti’lileri Korumaktadır

Konyalı avukatımız, İstanbul Valiliğince izin verilmemesine rağmen 30 Haziran 2019 tarihinde binlerce kişinin kendilerini LGBTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, transgender, intersex) kapsamında görenler için, Beyoğlu’nda gösteri yürüyüşü yapmalarından rahatsız duymuş olacak ki savcılığa suç duyurusunda bulunmuştur. Şunu başta ifade edeyim; Kendilerini LGBTİ’li olarak görenleri bendeniz Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamalarının aksine “cinsel tercihleri farklı” olanlar olarak görmemekteyim. Diyanet’in son hutbesi doğrultusunda bu farklı cinsel eğilimleri fıtrata aykırı “Cinsel Sapıklık” olarak değerlendirmekteyim.

Bu bağlamda avukat beye haddizatında destek vermek isterdim. Cinsel özgürlük niyetleriyle düzenlenen bu gösterilerin Türk toplumunun aile yapısını yıkmak ve bilhassa gençlerinin ahlâkî yapısını bozmak maksadıyla yapılmak istendiğini ben de kabul ediyorum. Ne var ki avukat beyin haklı gibi algılanabilen itirazları, hukuken geçerli sayılmayacaktır. Avukat beyin unuttuğu LGBTİ’lilerin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak altına imza attığımız uluslararası sözleşmelerde bazen dolaylı bazen de dolaysız olarak korunduklarıdır. Bilindiği gibi bu gibi sözleşmeler, anayasamızın bile üzerinde bir hükmü geçerliliği vardır.

Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesi’nin 21. maddesinde “Ayrımcılık Yasağı” başlığı altında geçen şu hüküm, Türkiye’yi de bağlar:

“Cinsiyet, ırk, renk, etnik veya sosyal köken, kalıtımsal özellikler, dil, din veya inanç, siyasî veya başka herhangi bir görüş, bir ulusal azınlığın üyesi olma, hususiyet, doğum, maluliyet, yaş veya cinsel eğilim gibi herhangi bir sebeple ayrımcılık yapılması yasaktır.”

Üyesi olduğumuz Avrupa Konseyi’nin de cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılıkla mücadele tedbirleri ile ilgili birçok bildirisi ve tavsiye kararı bulunmaktadır. Size bu bağlamda LGBTİ’lileri hukuken koruyan daha birçok sözleşmeyi burada sıralayabilirim. Ama LGBTİ’liler hakkında gerçek durumu öğrenmek için, bu iki örnek bile kâfidir

Kendimizi aldatmayalım ve halkımızı da kandırmayalım. Biz Müslümanlar olarak LGBTİ hareketini ne kadar da Lut kavmiyle eşdeğer görsek de başta uluslararası mevzuat olmak üzere ve buna bağlı olarak ulusal kanunlarımız da LGBTİ’lilere eşit haklar vermemizi emrediyor. Bu gerçeği halkımızdan gizlemeyelim. CHP, bu gerçeği bildiği için, halktan gelebilecek tepkileri hiç aldırış etmeden LGBTİ’lilere açıkça destek veriyor. Halkımıza doğruları söylemekte çekinseler ve bu gerçeği kabullenmekte zorlansalar da muasır medeniyeti AB’ye tam katılmakta gören AK Parti hükümeti de LGBTİ’lilere er veya geç destek vermek mecburiyetinde olacaktır. En azından onlara verilmiş hakların önüne geçemeyecek ve “ne yapalım demokrasi, toplumsal cinsiyet eşitliği, ayrımcılık yapmama ilkesi ve kanunlar böyle emrediyor” demek durumda olacaktır.

Ezcümle

Evet; Türkiye, AB’ye giden yolda hem AK Parti’yi, hem de CHP’yi çok zor duruma sokacak bir süreçten geçmektedir. Birinci zor durum, LGBTİ’lilere verilmesi gereken eşit haklarla ilgilidir. Cinsel yönelim temelinde ayrımcılığın yasaklanması ve eşitlik ilkesi, tam üye olmak istediğimiz AB Antlaşmalarının vazgeçilmez bir parçasıdır.

İkinci zor durum, anayasamızda yer alan Atatürk ilke ve inkılapları ile ilgilidir. Türkiye, gerçekten AB’ye tam üye olarak girmek istiyorsa anayasasını AB’nin anladığı bir dünya görüşüyle şahsa bağlı her türlü devletçi ideolojiden arındırılmış olarak demokrasi, çoğulculuk, özgürlük ve eşitlik temelinde yeni bir anaysa hazırlamak zorundadır.

Şu anda Türkiye, bağlı olduğu uluslararası sözleşmeler doğrultusunda LGBTİ dostu bir ülke olma yolunda hızla ilerlemektedir. Hem AK Parti’li, hem de CHP’li yetkililere samimiyetle şu soruyu sorma ihtiyacı duyuyorum: Türkiye, başta AB müktesebatı olmak üzere yine bağlı olduğu uluslararası sözleşmeler mucibince (anayasal anlamda) Kemalizm’den de arındırılmış plüralist bir ülke olabilecek mi? Bu hususta da Türk halkının doğru bilgilendirme hakkı vardır.

Prof. Dr. Ali SEYYAR

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi