Geçen haftaki yazımızın perspektifinden bakınca sahnede ki oyun kronikleşiyor.
Yüzlerce sene “adil medeniyeti” ile üç kıtada “yetmiş iki buçuk milleti huzur ve güvenle yöneten bir milletin torunları böylesine basit bir oyuna layık görülmesi saygısızlıktır. Bu milletin evlatlarını böylesine basite almak hiç kimseye yakışmayacak kadar hafiftir.
Yunus Emre yedi yüz sene önce güzel mesajları ile âdeta bu olayı dile getiriyor. “Yol oldur ki doğru vara. Er oldur ki alçakta dura. Göz oldur ki hakk’ı göre. Yüceden bakan göz değil.” İşte bizim ahlâkî ve sosyal değerlerimiz inancımızdan kaynaklandığı için bin dört yüz küsur yıldan beri süregelmektedir. Hatta ilk Peygamber Hazreti Âdem aleyhisselam’dan itibaren süregelmektedir. Esasında hüküm, yanılmayan ve yanıltmayan Allah’ın hükmüdür.
Allah’ın hükmüne inananların aklî melekeleri kıvamında olması gerekmektedir. Aklî melekeleri doğru, ahlâkı da güzel olanın niyeti de sağlamdır. Bu özelliklere sahip olan insan başarır ve güven ortamı oluşturur. Aklî melekeleri arızalı olan ve mantık kuralları dışına çıkan insan güven kaybeder. En azından saygı ve sevgi kuralları çerçevesi dışına taşar. Aslında “kul kusursuz, toplum pürüzsüz olmaz” ilkesinden hareket etmek isabetlidir. Ancak altılı masa bu varsayımı çoktan aştı ve bir yıl sürecinde gerçekten bu milleti boşuna oyaladı.
Bir yıl sürecinde bu masa kahramanları toplandılar, dağıldılar yine toplanıp dağılıyorlar. Halka hiçbir proje gösteremediler. Hiçbir vaadda bulunamadılar. Hiçbir varlık sahneleyemediler. Hiçbir umut ışığı yakamadılar. Başkan Tayyib Erdoğan gitsin derdine düştüler. Altılı masaya hatırlatalım. Başkan Tayyib Erdoğan giderse siz bu halinizle bu memlekete ne vereceksiniz? Koca bir yıl yaptıklarınızı başarı mı kabul edeceksiniz?
“Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir, derler. Eğer siz, savunduğunuz demokrasiye inancınız ve güveniniz varsa, kuralları gereği seçimlere hazırlanın. Siyasî malüller olmayın. Bir yıllık süreçte bu milletin dudağına sürecek bir gram bal çıkarıp gösterebilirdiniz. Bunu bile yapacak bir nitelik sahibi olmadığınızı sergilediniz. Gerek masada ki altı lider, gerek masa altından ortaklarınız ve gerekse vesayetine yeniden boyun eğme fitnesine özendiğiniz dış şer güçler tamamınız umudunuzu kaybettiniz. Çünkü Erdoğan gitsin marazına tutuldunuz! İyi bilin ki böyle bir süfli teşebbüs size hiç yarar sağlamayacaktır.
Aşk olsun, artık böyle bir tiyatro da iyice kabak tadı vermeye başladı. Ya hu! Masa kahramanları siz bu milletle kafa mı buluyorsunuz? Yoksa siz bu kadar âciz ve bu kadar tutarsızlığa zorlandınız mı? Bu kadar toplanıp dağıldıkça itibar kaybı sergiliyorsunuz. Siz de bu gerçeğin farkındasınız. Fakat görüşmelerinizde endam ve gülücüklerinizle gösteri peşinde olduğunuz için ne yapığınızın farkında değilsiniz. İlkokul çocuklarını bile sollayıp geçtiniz. Bu kadar sempatik olmayı nasıl başardınız? Kendi değerinizi korumayı düşünseydiniz.
Eğer siz işin ciddi tarafını yapmak istiyorsanız yaptığınızın doğru olmadığını kabullenin. Her hangi birinizin liderlik arzusu varsa ve ciddiyse, elbet bunun bir “püf noktası” vardır. Tecrübeli bir vatandaş olarak tavsiye etmek isterim ki; Şimdilik o “büyülü masanın” cazibesinden uzaklaşın, belli bir süre için siyaseti bırakın. Önümüzdeki seçimde Tayyib Erdoğan’ı gözlemleyin. Belki orada “püf noktasını” yakalayabilirsiniz. Dahası var.
Özellikle nüfusunun kahir çoğunluğu müslüman olan milletin değerlerini de temayüllerini de göz ardı etme gafletine düşmezsiniz. Çok ileri düzeyde hazırlanırsınız seçimi kazanabilirseniz iktidar olursunuz. Ancak bütün ümidinizi Başkan Tayyib Erdoğan gitsin, çaresizliğine bağlarsanız, kazansanız da sonunda siz perişan olursunuz. Yirmi senedir bu millete fasılasız hizmet eden lider sahnededir. Altılı masa, gayreti cılız ve yüzeyseldir. Bir yıl sürecinde yaptıkları çok ekşidi. Kokusu her kesi rahatsız edip tiksindirmeye başladı.
Bakın! Altız lider ve paylaşımcı ortaklardan biri hamle yapıyor. Güya bir bildirge yayınlıyor. Bir diğeri kalkıyor, onun zıddına bir beyanat veriyor. Bir diğeri kendi kuralını deklare ediyor. Curcuna karmaşası devam ediyor. Liderlerin her biri, diğerlerine kumpas kurma planlarını kalleşçe sürdürüyorlar. Millet de hâlâ bu tiyatroyu seyrediyor.
Erdoğan’a rağmen siz yaptıklarınızı bu millete anlatın!? Esselamu aleykum İlhan Oral