ALZHEİMER BABAYI KORUMA ERDEMİ…
Oğlum Ahmet Misbah’ın Beyoğlu Belediye Başkanlığı döneminde şu anda ismini hatırlatamadığım Yahudi cemaat başkanı bana imzalayarak hatıratını verdi.
Hatıratını okuduğumda bu zatın annesine olan derin bağlılığı ilgimi çekmişti. Hele hele yakın çevresinin etkilerine rağmen yatalak olan babasını parasal gücü ile bir yerlere yatırmayıp bir bakıcı ile birlikte evinde gözetimi altına alıp sürekli alakalanması yüreğime dokunmuş gözyaşlarıma sebep olmuştu.
Aşağıda okumanızı önerdiğim yazı da beni derinden etkiledi.
Ateizme ve deizme kayan ve aile hayatının çökertildiği Avrupa’da iki erkek çocuğun anneleriyle birlikte Alzheimer olan babalarına sahip çıkıp bakımın üstlenmeleri ve işleri ve yaşamlarını babalarına göre ayarlamaları da beni insanlık değerleri adına nasıl mutlu etti anlatamam.
Bu iki olay bana bilinçle inandığım değerleri doğrulatarak çağrıştırdı:
Allah insanları en güzel şekilde yaratıp güzelliklere eğilimli kıldı; akılla donatıp içlerinden peygamberler seçip göndererek onlara eğilimli kıldığı güzellikleri yaşamalarını emretti. Ve ebedi Cennetler vereceğini müjdeledi.
Özetlersek insan varlığına kodlanan güzelliklere yönelme yeteneğini koruyabildiği ölçüde nice nice erdemlere ulaşabilir.
Bütün peygamberlerin ve kutsal kitapların ortak tebliği olan İslam yaratılıştan sahip olunan güzellikleri harekete getiren ilahi düzenin adıdır.
BBC Türkçe’den aktaracağımız yazı şöyle:
Alzheimer genelde yaşlılıkla ilişkilendirilen bir hastalık. Fakat babalarına daha 55 yaşında Alzheimer teşhisi konulunca, bu iki kardeşin hayat tarzlarını ve hatta kariyer planlarını değiştirmesi gerekti. Peki bir ebeveyninize velilik etmek nasıl bir şey?
Simon Ruscoe 2015’te garip davranmaya başladığında, ailesi bunun iş stresinden kaynaklandığını düşündü.
Aktif bir hayat tarzı olan Simon, bazı şeyleri unutmaya ve kelimeleri telaffuz etmekte zorlanmaya başlamıştı. Bazen yolunu bulmakta da zorlanıyordu.
Tetkiklerden sonra 2020 yılında erken evre Alzheimer teşhisi kondu.
O yıl Ekim’de bilişim sektöründeki yöneticilik işini bıraktı ve ailenin hayatı da bir anda değişti.
Simon’ın küçük oğlu, 21 yaşındaki Oliver “Babamın Alzheimer olduğunu öğrenince bunu başkalarıyla paylaşamadım” diyor:
“İnsanların benim için üzülmesini istemedim.”
Babalarının durumu kötüleştikçe Oliver ve 26 yaşındaki ağabeyi Alex daha fazla sorumluluk üstlenmeye başladı.
Artık yemek yemekten giyinmeye kadar her şey zorlaşıyordu.
Oliver “En yıpratıcısı en basit şeyler” diyor:
“Güneş kremi sürdüğünden bizim emin olmamız gerekiyor. Bara gittiğinde doğru yemeği alması için siparişi bizim vermemiz gerekiyor.”
Teşhisten önce kendi evine çıkan fakat babasının hastalığını öğrenince eve geri dönen Alex ise “Giyinmesi için temiz bir çift çorap bıraksak da gidip eski çoraplarını giyiyor” diyor ve ekliyor:
“Tuvalete ihtiyacı olup olmayacağını bizim sorup hatırlatmamız gerekiyor.”
“Bazen huzursuzca hareketler yaptığını görüyoruz ve aslında bir şeyin yolunda gitmediğini ama bunun ne olduğunu bize söyleyebilecek yetenekten yoksun olduğunu biliyoruz.”
Çocuklar babalarına bakabilmek için sosyal hayatlarını da değiştirmek zorunda kaldı
İki kardeş kariyerlerinde fedakarlıklar yapmak zorunda kaldı.
Tam zamanlı devlet memuru olan Alex mesai saatlerini azalttı ve sağlık sistemine kayıtlı bir bakıcı oldu.
Bir süpermarkette yarı zamanlı asistanlık yapan ve tren makinisti olmak isteyen Oliver ise, evine uzak işlere başvurmamaya karar verdi.
Sosyal hayatlarını da değiştirdiler: Arkadaşlarıyla tatillere gitmek yerine ailece tatillere öncelik vermeye başladılar. Arkadaşlarını dışarıda görecekleri zamansa babalarını da yanlarında götürür oldular.
Anneleri Emma’nın da dinlenebilmesi için bakım sorumluluklarını sırasıyla paylaştılar.
Eşine bakmanın yanı sıra bir yetişkin sosyal bakım merkezinde çalışan Emma “Oliver ve Alex bu süreçte inanılmaz yardımcı oldular” diyor ve ekliyor:
“Onların yardımı olmasa Simon’a evde bakamazdım. Bununla başa çıkamazdım. Ailesinden destek almayan insanlar bunu nasıl yapıyor tahmin edemiyorum.
“Onlarla gurur duyuyorum.”
Oğulları, babalarının en temel şeyleri bile yapamamasının kendilerini “mental olarak yıprattığını” söylüyor.
Fakat çocukluklarında kendilerine “müthiş bir baba” olan Simon’a şimdi aynı şekilde davranmak istiyorlar.
Ve zorluklara rağmen bu durumun aileyi bir araya getirdiğini hissediyorlar.
Oliver “Bizimle olduğu ve mutlu olduğu için minnettarız” diyor.
Alex ise “Bazı yaşıtlarımın ebeveynleri artık yok. O yüzden babam hâlâ yanımızda olduğu için minnettarım” diye anlatıyor hislerini:
“Yapabildikleri bariz bir şekilde azalıyor, evet, ama onu yüzde 75 veya yüzde 50 kapasiteyle de olsa yanımızda istiyorum.”
İnsan adalete de, zulme de eğilimli. Anaya babaya iyiliğe de, nankörlüğe de yatkın.
İslam insan doğasıyla da örtüşen dindir. İslam’ın ana kaynağı olan Allah’ın kitabı Kur’ândan bir ayetle bağlayalım yazımızı:
“ Rabb’in yalnızca kendisine kulluk etmenizi ve ana babanıza iyi davranmanızı emrediyor. Onlardan biri yahut her ikisi sana sığınır da senin yanında ihtiyarlık çağına erişirlerse, onlara karşı son derece saygılı davran, hizmet ve hürmette kusur etme. Değil kötü bir söz söylemek, onlara “Öf!” bile deme. Hele onları sakın azarlama, tam tersine, onlara saygı ve sevgi dolu, gönül alıcı tatlı sözler söyle. ” (İsra 17/23)
MİRATHABER.COM – YOUTUBE
Rio’da uzlaşma için görüş birliği sağlanamadı. Toplantı sonrası Rio’da başarısız bir darbe girişimi oldu. Dünyayı…
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…