Amerikan seçimlerinde hile suç duyuruları süreci devam ediyor

Amerika bütün bu karmaşadan, çıkacak yeni dramatik olaylardan sonra eskisi gibi dünyanın geri kalanının demokrasi dersi veremeyecek

Burhanettin Akbora

Amerika Birleşik Devletleri seçimlerinde devam eden karmaşa, Bati dünyasının lideri, dünya ekonomisinin merkezi, bütün paraların ölçüldüğü yer olan bu ülkenin bir seçim bile beceremediğin önümüze koymakta, bütün dünyayı şaşırtmaya devam etmekte.

Bir yandan dünya basını ve Amerika’daki Demokrat kanat seçimlerin tamamlandığını, seçimi Joe Biden’ın kazandığını savunsa da oy sayım ve itiraz süreçleri henüz tamamlanmadı. Ortada olan ve Cumhuriyetçilerin kazandıklarını iddia ettikleri eyaletler olan Georgia, Pennsylvania, Nevada, Arizona, Wisconsin, Michigan’da sayım ve itiraz süreçleri daha devam edecek.

Daha önce böylesi yakın ve itirazlı bir tek seçim süreci, yakın tarihte 2000 yılında yapılan W. Bush ve Al Gore arasındaki seçimlerdi. Bush gece Gore’u kutlamış ve kaybettiğini kabul etmişken, Florida eyaletinde önce 96 ardından defalarca yapılan bölgesel itiraz ve sayımlarda 300 kadar oy farkla, yani milyonda bir farkla, muhtemelen hâksiz biçimde Gore seçimleri kaybetmişti. Kazananı iki aydan uzun süre sonra Anayasa mahkemesi belirlemişti.

Benzer bir süreç de burada yaşanması beklenirken Dünya Finansal Elitlerinin artık Trump’a tahammül edememeleri ve 4 yıl daha kendilerini dinlemeyen, kukla değil gerçek başkan olduğunu zanneden bir adamın devam etmesine katlanamayacaklarından, denetimleri altında olan dünya basını Biden’in kazandığını çoktan ilan etti. Mevcut ABD başkanının mesajları, demeçleri, tweet’leri sansürleniyor. Oysa süreçte pek çok adim daha var ve Trump ocak ortasına kadar elinde nükleer düğme bulunduran yasal bir başkan.

Trump’in ve ekibinin seçimi kazandıklarına inançlarının temelinde basit bir hilenin yatması. Aslında bu hile bundan sonra yapılacak hiç bir seçimin de dürüstçe kazanılamayacağı anlamına geliyor. Hile şöyle: sekimler Korona bahanesiyle ilk kez bu yıl keyfi olarak mektup yollanarak yapılıyor. Bu mektuplar postane üzerinden iletiliyor. Her ne kadar oy üzerine bir takip numarası olsa ve sağ salim ulaşıp ulaşmadığı konusu öğrenilebilecek olsa da, bu mektuplar güvenli olarak iletilmiyor.

Seçimlerde sandıklar korunur ama posta idaresinde posta çuvalları korunmuyor. Her bölgenin kabaca nasıl oy vereceği önceden bilindiğinden, bölgesine göre oyların imha edilmesi, çuvalların kaybolması, ya da daha profesyonelce oyların değiştirilmesi mümkün. Bunun da önüne geçmek için Trump defalarca Posta İdaresinden gelen mektupla oyların, oylama gecesi intikal ettiği duruma sayılmasını istedi. Halbuki mektuplar oylama bittikten sonra intikal etmeye devam etti.

Mektupla oy, daha önceden de yapılmakta ama bu ancak mazeret sonucu veya oturumu ya da askerliği yurt dışındakilerden alınmaktaydı. Bu oylama tarzı genel halka yönelik ilk kez yapıldığından, teamüller ve içtihatlar bulunmuyor. Bu durumda kararlar da muhtemelen Anayasa Mahkemesi’ne kalacak.

Trump Anayasa Mahkemesi’nde Cumhuriyetçi çoğunluğa sahip. Ancak yine de Trump’in gitmesi konusunda ağız birliği yapan kurulu düzen açısından bu kadar önemsenen bir durumda Anayasa Mahkemesi yargıçlarının oyları da kesin olmayabilir.

Bütün bunlar olurken Trump bir yandan seçimi kendisine geri getirebilecek hamleler yapmaya çalışırken, diğer yandan da Amerika’nın sag kesimi için bir halk kahramanı olmayı, Amerikan muhalefetinin tek adresi olmayı garanti altına alıcı söylem ve eylemler yapmakta.

Amerika bütün bu karmaşadan ve muhtemelen çıkacak yeni dramatik olaylardan sonra kolay kolay dünyanın geri kalanının demokrasi dersi veremeyecek görünüyor.

Burhanettin Akbora