Ali Mehmetoğlu kardeşimizin Mirat Haber.com’da 26 Temmuz 2024 tarihli “Trump veya Biden, Ne Farkeder!” başlıklı yazısı şöyle bitiyor:
{“ Anlaşılıyor ki, demokrat veya cumhuriyetçi olsunlar, Amerikalı siyasetçiler, her konuda görüş ayrılığına düşebilirler ama siyonist İsrail konusunda asla.
Gazze’de herkesin gözü önünde soykırım ve etnik arındırma uygulayan Siyonist İsrail’in Başbakanı Netanyahu’nun Amerikan Kongresinde yaptığı konuşmasının, konuşmasında Gazze soykırımına tepki gösteren Amerikalılara “aptal” deyip hakaret etmesinin Demokrat ve Cumhuriyetçi üyelerin –biri hariç-tümü tarafından 79 kez ve dakikalarca alkışlanması Filistinlilerin Allah’tan başka yardımcılarının olmadığını göstermiyor mu?
“Vekil olarak Allah yeter” (3/Ahzab,3)}
Bizde yanlış olarak algılanmış bir hakikat var. Bir işin müspet anlamda sonuçlanmasından ümit kesilince, bu iş bitmez anlamına Allah’a kaldı denir. Oysa ki gerçek bunun zıddıdır.
Allah’ın kanunudur, insanlar ve maddî kaynaklardan ümit kesildiği ve yalnızca kendisinden istenildiğinde Allah’ın yardımı gelir. Bu yardım geldiğinde de “olmazlar “oluverir. Misallendirelim:
a.) İnsanlar uzun süre devam eden kuraklıktan sonra ümitlerini yitirdiklerinde artık çaresizce Allahtan beklerler.
Onlar yağmur duasına çıkmasalar da rahmet yağmurları o zaman başlar:
“Yağmura susamış gönüller tamamen ümitsizliğe düştükleri bir anda, gökten sağanak sağanak yağmur yağdıran ve böylece yemyeşil bitkilerle, çeşit çeşit, rengârenk meyvelerle rahmetini her yana yayan O’dur. Evet, her türlü teşekküre, övgüye lâyık olan gerçek koruyucu, gerçek dost O’dur.”
b.) Yeryüzünde en ağır görevler peygamberlere verilmiştir.
Alaya alınmamış, tehdit edilmemiş ve sü-i kasde uğratılmamış Peygamber yok gibidir. Öldürülenleri de olmuştur. Fakat onlar güçlerini bütünüyle kullandıkları ve ümitlerini yitirdiklerinde örneğin Hz Nuh gibi “Allahım! Ben mağlubum yardımını gönder” (Kamer 10) diye yakardıklarında yani işleri yalnızca Allah’a kaldığında ilahi yardım gelmiştir. Görelim:
“Önceden gönderdiğimiz elçilerin hepsi, uzun süre baskı ve zulümle karşı karşıya kalmışlar, ta ki nerdeyse bütün ümitlerini kaybettikleri ve yalanlandıklarını gördükleri bir sırada, bizim yardımımız kendilerine ulaşmıştır; ve böylece dilediğimiz kimseleri kurtarmış, Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenleri ise, yok etmişizdir. Çünkü azabımız, günaha gömülüp gitmiş insanlardan asla geri çevrilmez.” (Yusuf 110)
c.) Yeryüzünde kendilerine ekonomik iktidar ve siyasi egemenlik verilmiş medeniyetler gelmiştir.
Ama azgınlıklarında ısrar ettiklerinde ansızın yakalanıp tarih sahnesinden silinmişlerdir.
Dünyanın gözleri önünde çocuk, kadın ve ihtiyar ayırımını yapmadan sekiz ayda 40 bin insan öldüren İsrail’e sürekli siyasi, ekonomik ve silah yardımı yapan ve onun eli kanlı başbakanına Kongresinde ayakta alkış yağdıran Amerika.
Dünya halkları dışında hür dünya yönetimlerinden ve Türkiye dahil İslam ülkelerinden yardım alamayan Filistin, Amerika’da başkanlık için yarışan adayların da ortak düşmanı olmuş durumda. Yani Filistin’in işi Allah’a kalmış durumda. Ama iş gerçekten Allah’a kalmışsa Amerika’nın da İsrai’in de sonu yakın demekti. Zira Allah’ın zalimleri cezalandırma yasası değişmez. Okuyalım:
“Bir memleketi yok etmek istediğimiz zaman, o toplumun refaha gömülmüş seçkinlerine, zenginlikten şımarmış elebaşlarına son uyarılarımızı iletiriz veya o şımarmış elebaşlarını komuta makamına getiririz, eğer onlar günahkarca yaşamaya devam ederlerse o zaman üzerlerine azap ile ilgili hüküm gerçekleşir de, artık orayı yıkıp yerle bir ederiz.” (İsra 16)
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-