Makale

ANAYASANIN İKİNCİ MADDESİ ÜZERİNDEN BAZI ELEŞTİRİ VE GÖRÜŞLERİMİZ II

DEMOKRATİK, LAİK VE SOSYAL BİR HUKUK DEVLETİ

Anayasnın 2. maddesi “demokratik laik ve sosyal bir hukuk devleti” olduğumuzu söylüyor. İnceleyelim:

Demokratik

Eğer devlet demokratik ise orada yetkili organ Millet’tir ve onun yasa ile belirlenmiş yüksek temsilcileridir. Anayasa’ya “Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O’nun inkılâp ve ilkeleri” diye akıl dışı şartlı bir zihniyetle başlarsanız, demokrasi nerede kalır, rafa kaldırılmış olmaz mı? Kaldı ki “ilke ve inkılablar” da ne oluyor?

Cumhuriyet doğal bir gelişimdir, onunla problemimiz yok. Cumhuriyet özgür oylarla kabul görür, görmelidir de,  ya diğerleri.

İtirazımız  Var?

Kamâl Ataütürk ve bir avuç arkadaşı, savaştığımız ülkelerin kültürlerine köleleştirici ilke ve inkılablarını milletimize sorarak mı yaptı. Milletimiz 1876 ve 1908  seçim tecrübelerini geçirmişti. Referandum yapılabilirdi.

Ölümü üzerinden bir asra yakın bir süre geçmiş ve yaptıkları tartışılmaksızın kabul ettirilmiş olan Kamâl Atatürk ve bir avuç müstebit arkadaşının milletimize İstiklal Mahkemeleri ile kurulan dar ağaçları ve 217 asılı mazlumun gölgesinde dayattığı batıdan tercüme yasalar ve uygulamaların ruhu devam edecekse TBMM ve Yeni Anayasa’ya ne gerek var?

Laik

İnanç ve yaşam dünyamıza yabancı olup ithal bir ürün olan Laiklik bir gereklilik değildir. Çünkü özel bir makalemizde açıklamaya çalışacağımız üzere “Laiklik akıl ve bilim dışı bir hurafedir ve ana vasfı –bizde uygulandığı gibi- din düşmanlığı değilse de- dinsizliktir.”

(Pek çok inancı ve ırkı içinde barındırıp yöneten Osmanlı laik miydi? Azınlıklar,  inanç, günlük yaşayış ve özel hukuk alanlarında sağlanan geniş özgürlüklerden yararlanırlardı.)

İlla da laiklik denilecekse demokratik talepler ve evrensel hukuk ilkelerinden hareketle tanımı yapılmalıdır. Milletimizin demokratik tercihlerinin önü kesilmemeli ve insanımız evrensel haklarından yoksun bırakılmamalıdır.

Sosyal

Devlet, doğası gereği sosyal olmalı ve bütün etnik, inanç ve düşünce gruplarını içine almalı ve her alan ve düzeyde eşit haklar ve imkânlar dağıtmalıdır.

Hukuk

Hukuk haklar demektir. Bununla ifade edilmek istenen yukarıda özetlenen insan haklarıdır; hukukun herkesi içine alacak şekilde üstünlüğüdür. Bunlar, denemeye uğratacağı için Şanı yüce olan Allah’ın yaratırken doğuştan verdiği tartışılamaz dokunulmazlardır. Bunlara kim itiraz edebilir. Buyursun, edilsin. Dayatılsa bile  kabul edilmesi mümkün müdür?

İSLAM CUMHURİYETİ VE İNSAN HAKLARINI AMİRDİR

İslam’ın Cumhuriyet’le ve onun  yabancı kökenli diğer adı  olup kendisinin tercih edilmesine de yol açabilecek olan Demokrasi ile bir sorunu yoktur. Demokrasi, İslam gibi sabit ve değiştirilemez  inanç ve bazı temel yasaları da olan bir renk değil, insanlarımızın talep ve tercihleri ile İslam’ın rengine de bürünebilecek  olan akıl yoludur.

Kaldı ki İslam, getirdiği onlarca ilkesiyle can, akıl, mal, din, ırz ve nesil dokunulmazlığıyla hukukun teminatıdır.

İSLAM’A İFTİRA EDİLİP KORKU SALINMASIN

Ülkemizde hiç kimse İslam yokmuş gibi davranamaz. Jakoben laiklik ile prangaya vurulmuş olsa da yurdumuzda yüzün üstünde İlahiyat Fakültesi ve binlerce ilahiyat akademisyeni var. Böyle iken milletimizi ahmak yerine koyup merkez medyada Cübbeli gibi hurafeci adamlar yıllardır saatlerce konuşturularak ve devletçe yönlendirilen tarikatlar gündeme taşınarak İslam’a iftira ile milletimize korku salınıyor. Amerika’nın yönettiği İŞİD ile salınan korku ayrı bir alçaklık.

İslam’ın omurgasını oluşturan Kur’ân’ı inceleyen herkes, dilediği gibi inanma  ve yaşama özgürlüğüne sahip olduğunu bilir. İsteyen ateist-deist de olabilir, günahkâr da.

Halkların oylarıyla kabul edilmiş her sosyal düzende düzeni koruyucu ilkeler vardır. Elbette ki seçili İslam da insan hakları ile aleni çelişkili ifsat  atılımlarına onay vermez.

Günümüzde laik devletin izni olmadan İslam’ın yasakları olan faizli bankacılığa, genel ev fuhşuna ve at yarışları kumarına bile resmiyet kazandırılamadığı  unutulmamalıdır.

Başlaması gereken yeni Anayasa çalışmalarına katkı vermek istedik.

İslam’a talip olmak düzey meselesidir. İki asra yakın bir düşüşten sonra yüreği kirlenmiş Ülkemiz-milletimiz henüz İslam’a talip olabilecek  düzeyde değildir, Bu sebeple İslam’a da,  diğer beşeri sistemlere de  açık özgürlükçü bir Anayasa’ya evet.

Yok yine de “1071 sanatçının seslendirdiği marşla” Gazinin açtığı yolda yürünecekse “Vallahi’l-azîm” demokratik şahlanışımız değilse de ilahi adalet  AK PARTİ’yi de Recep Tayyip kardeşimizi de  sandığa gömer, biz de üstüne hamakat  anıtı dikeriz.

Sözü, sözlerin en güzeline bırakalım:

{“ Ey Peygamber/Ey yükümlü insan! Şayet Rabb’in insanları zorla imana getirmek isteseydi, yeryüzünde ne kadar insan varsa hepsi çoktan iman etmiş olurdu. Fakat O, insanların kendi özgür iradeleriyle seçim yapmalarını istedi. O hâlde, göz göre göre, ilahlaştırılan kişiler ve sistemler olan Tağût’ları tercih eden bu insanları sen mi zorla imana getireceksin? Senin görevin, hakikati onlara güzelce duyurmaktan ibarettir.” (Yunus 99)

“Onları şimdilik kendi hallerine bırak, yiyip içip zevklensinler ve sonu gelmeyen hevesleri, doymak bilmeyen arzuları, gözlerini kör eden ihtirasları ve boş ümitleri onları oyalasın dursun. Ama bu gidişin sonunda, kendilerini nasıl bir felâketin beklediğini yakında öğrenecekler. ” (Hıcr 3)}

ALİ RIZA DEMİRCAN 

MİRATHABER.COM -YOUTUBE- 

YAZARIN DİĞER YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ 

Recent Posts

  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

3 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

4 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

5 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

5 saat ago
  • Makale

Bünyamin’in Alıkonma Süreci ve Su Kabı Meselesi-2

Önceki yazımızda Yûsuf 12/76 ayetini kısmen ele almıştık. Bu yazımızda ise ayetin ele almadığımız yönleri…

5 saat ago
  • Gündem

Eksikleri Varsa da Doğruya Yakın Bir Görüş

Eksikleri Varsa da Doğruya Yakın Bir Görüş Mirat Haber olarak, İslam'a aykırı olmadığı müddetçe, her…

6 saat ago