islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4764
EURO
36,4423
ALTIN
2.951,48
BIST
9.375,01
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Anayasanın İlk Dört Maddesi: Değişmez Mi, Tartışılmaz Mı?

Anayasanın İlk Dört Maddesi: Değişmez Mi, Tartışılmaz Mı?
17 Eylül 2024 14:47
A+
A-

Anayasanın İlk Dört Maddesi: Değişmez Mi, Tartışılmaz Mı?

Anayasanın İlk 4 Maddesi: AK Parti’nin Tavrı Ne?

Anayasa tartışmaları her gündeme geldiğinde, ilk dört madde sıkça ön plana çıkıyor. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, bu tartışmalara nokta koymak amacıyla net bir açıklama yaptı. Çelik, “Anayasamızın ilk dört maddesi tartışmaya kapalıdır” diyerek, değişim taleplerine kapıyı kapattı. Bu açıklama, değişiklik isteyenlere adeta bir uyarı niteliği taşıyor. Ancak, bu duruş “sivil anayasa” söylemiyle çelişiyor mu? AK Parti’nin anayasa değişikliği önerilerinin, darbe anayasasından ne kadar farklı olduğu tartışılabilir.

“Sivil” Anayasa Neden Gerekli?

1982 Anayasası, darbe sonrası hazırlanmış ve ülkemizde derin izler bırakmıştır. Pek çok kesim, anayasanın sivil bir ruh taşımadığını ve vesayetçi yapıyı koruduğunu savunuyor. Anayasanın ilk dört maddesi ise, değiştirilemez ve tartışılamaz olarak kabul ediliyor. Bu durum, anayasa yapım sürecini tıkayan bir engel olarak görülüyor. Özgürlükler, demokrasi ve halkın iradesini esas alan bir anayasanın, bu maddelerin esnekliğine ihtiyaç duyduğu ifade ediliyor. Ancak, yeni anayasa talepleri bu maddeler üzerinden kilitleniyor.

Atatürk Dönemindeki Anayasalarda Ne Vardı?

Atatürk dönemindeki anayasalarda, bugünkü gibi “değiştirilemez” maddeler yoktu. 1921 Anayasası’nda devletin dini “İslam” olarak geçiyordu. 1924 Anayasası’nda ise yine benzer bir ifade yer aldı. Laiklik, Atatürk’ün ölümünden kısa bir süre önce, 1937’de anayasal hüküm haline getirildi. Bugün ise laiklik, Cumhuriyet’in temel niteliği olarak kabul ediliyor. Ancak, bu tarihsel süreçte ilk dört madde gibi tartışılamaz hükümler bulunmuyordu.

1961 Anayasası ve Vesayetçi Yapı

1961 Anayasası, askeri darbenin ardından yapılmış ve vesayetçi bir yapıya büründürülmüştür. Bu anayasa, özgürlükler alanında 1982 Anayasası’na göre daha geniştir. Ancak, vesayet kurumları olan MGK ve AYM gibi yapılarla, halkın iradesi zayıflatılmıştır. 1982 Anayasası ise bu vesayeti daha da güçlendirmiş ve özgürlükler konusunda geri adımlar atmıştır. Her iki anayasa da darbe sonrası yapılan vesayetçi yapılarla anılmaktadır.

Yeni Anayasa: Değişim Mümkün Mü?

AK Parti’nin sivil anayasa yapma vaadi, 1982 Anayasası’nın aşılması gerektiğini savunuyor. Ancak, ilk dört maddeyi tartışmaya açmamak, bu süreci zorlaştırıyor. Yeni bir anayasa yapım sürecinde, toplumun tüm kesimlerinin katılımı önemlidir. Değiştirilemez maddeler yerine, halkın iradesini yansıtan, özgürlükçü bir anayasa talebi her geçen gün artıyor. Sivil bir anayasa yapabilmek için, eski darbelerin izlerinden de kurtulmak gerekiyor.

HABER YORUM

İslami hassasiyeti olan bir Müslümanın, meşveret sistemine dayanan Cumhuriyet ve Demokrasiyle bir problemi olamaz. Burada problem, gerek Cumhuriyetçilik ilkesinin gerekse laikliğin İslam karşıtı argümanlara temel oluşturulmaya çalışılmasıdır.

Laikliğin Anayasada tanımının yapılmamış olması, tarihi süreç içinde Müslümanların üzerinde baskı aracı olarak kullanılmasına sebebiyet vermiştir.

Özellikle Kemalist düşünce, laiklik ilkesini her fırsatta, adeta Müslümanlara bir sopa olarak göstermiş, 28 Şubat sürecinde olduğu gibi mütedeyyin insanlar ağır baskı ve zulümlere maruz kalmışlardır. Genç kızlarımız başörtülü olduğu ve başörtüsünü savunduğu için okul önlerinde coplanmış, okullarından atılmış ceza alarak cezaevlerine dahi girmişlerdir…

Hal böyle olunca, yeni Anayasa hazırlıklarına girişilen bir süreçte, darbeci anayasanın ilk 4 maddesinin tartışılmaya bile kapatılması, “Özgürlükçü Anayasa” söylemlerini maalesef havada bırakmaktadır…

MİRATYOUTUBE

MİRATHABER.COM

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.