ÖZEL OLARAK ÇAĞRILMADIM
Özel olarak davet edildiğim zannedilmesin. Vakfımız ARDEV Milli İrade platformuna üye olduğu için Vakfımız adına katıldım. Ankara’da görevli olan oğlum Ahmet Misbah da katılmamı istedi.
Bir başka sivil örgüt adına görevli damadım Eymen Namazcı ile birlikte İstanbul’dan yola çıktık.
Ankara’ya girerken yağmur iyice hızlandı. Yağmurun hızından ve giderek büyüyen su birikintilerinden ötürü bir hayli zorlandık. Mansur Yavaş, yavaş çalışıyor demekten kendimizi alamadık.
YAĞMUR İLAHİ RAHMETTİR AMA ÖNLEM GEREK
Külliye’ye gelişimizde yağmur şiddetini daha da artırdı. Pek büyük olan kapalı tören alanına girinceye kadar da devam etti.
Bu arada bize incecik bir yağmurluk verildi. Pek de makbule geçti. Basit gibi görülen bu ayrıntının dikkate alınarak önlem alınmasını, organizasyonunun başarısı olarak değerlendirdik.
İçeri girip oturduğumuzda tören başladı. Dünyada bu tür törenler yapılıyor. Kral ve kraliçelerin taç giyimi törenleri ve hatta sinema dünyasının büyük ödül törenleri daha ihtişamlı olsa da Cumhurbaşkanımız ve eşinin kapalı tören alanına gelişini abartılı bulduk.
TÖREN ABARTILI MIYDI?
Laik bir düzen ve kültürde belki de hatalı bir değerlendirme ile İslamî tevazuu ölçü aldığımız için olsa gerek, bize aşırılık var gibi göründü. Ancak işin bir başka yönü de var. Peygamberimiz Mekke’nin fethinden önce sahabileriyle yaptığı Umret’ü—Kaza’da Tavaf sırasında kendilerini izleyen Mekkelilere karşı sağ omuzlar açıkta ve koşarımsı adımlarla güç gösterinde bulunulmasını emir buyurmuş ve güçlü görünenlere dua etmiştir. Bu uygulama günümüzde de devam etmektedir. Bu töreni televizyon ve sosyal medya kanallarında dostlar yanısıra düşmanların izlediği de malum.
Emine Erdoğan Cumhurbaşkanı eşleri içinde ağırlığını ve asaletini koruyan ve toplumsal konularla ilgilenen saygıdeğer bir hanımefendi. Doğru, ama biz onu seçmedik. Tören de Cumhurbaşkanımızla ilgili… onun yasal bir görevi de yok. Eşler merasime neden eşlik ederler ki?
Mahali ve genel idarede iktidara geldik ama siyasi ve ekonomik bağımsızlığımıza önem verdiğimiz kadar kültürel bağımsızlığımızı amaçlayamadık. Neden orkestra ve icra edilen musiki neden tamamen bize özgü değil?
Şükür, Cumhurbaşkanımızın frak giymesi gibi geçmişte görülen basitliğe tanık olmadık. Gerçi biz kravata da takıntılıyız ya.
Neden bizim tasarımcılarımız bize özgü şeyler yapmazlar?
Dev salonda Ahmet Ağırakça, Taşkın Koçak ve Mehmet Yıldız gibi dostlarla bir arada idik.
Cumhurbaşkanımızın ve eşinin kapalı tören alanına gelişi ve sonrasında sık sık ayağa kalkışlar ve konuşması sırasında çılgınca alkışlar bizim ruh dünyamızı yansıtmıyordu.
Sahabileri, saygılarından ötürü, kendi özgür iradeleri ile Peygamberimizin huzurunda başlarında uçabilir kuşlar varmış gibi hareketsizce durmalarına rağmen O, kendisi için ayağa kalkılmasını yasaklamıştı. Cahiliyet kültüründe alkış var olmakla birlikte Peygamberimiz beğenisini Allah Ekber ve Sübhanellah diyerek Allah’ımızı anma yoluyla dile getirirlerdi.
Katılımcılar ayakta ve alkışta iken gerçi biz oturduk ve Rabbimize hamd ettiysek de, doğruyu tanımayanlar eğrileri içinde sizi yadırgıyorlar.
Seçimlerde ve bu törende gösterilen coşku ve onay İslam dünyası denilen İslam’sız dünyanın kralları ve sultanlarına dileriz ders olur. Babadan oğula intikal sisteminin sürdürülemeyeceğini ve toplumun mallarını sömürmenin hiçbir ailenin ve sınıfın hakka olamayacağını anlarlar.
BİZİM İÇİN İLGİNÇ OLAN OLAYLAR
Bu törenin bizim için en renkli tarafını Allah’a hamdimizi artıracak olayları yaşamış olmamızdır.
Evet bir zamanlar üniversite olarak yalnızca İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nin bulunduğu İstanbul’umuzda Süleymaniye Camiinin genç bir hatibi olarak üniversite gençliğimize 12 yıl hizmet vermemiz; 40 yıl boyunca Anadolu konferanslarını sürdürmemiz; telif edilen kitaplarımız ve televizyon programlarımızın sonuçlarını görmeye başladık. Rabbime hamdolsun.
“Güzel Kul Olma Mücadelem” isimli hatıratımda dile getirdiğim güzelliklerin benzerlerine bu tören vesilesiyle de tanık oldum.
GENEL KURMAY BAŞKANI VE MİLLİ SAVUNMA BAKANIMIZ
Tören sorasında üniforması içinde karşılaştığım Genel Kurmay Başkanı’mız Yaşar Güler ile birbirimizi yadırgamaksızın ayak üstü kısacık ama candan bir sohbet ederken ona hava kuvvetleri eski komutanı Ahmet Çörekçi merhumla ilgili bir anımı aktardım ve bu karşılaşmanın da anı olarak kalacağını dile getirdim. Kendisine Milli Savunma Bakanlığı’nda başarılar dilerim.
Kendisiyle vicahen ilk defa görüştüğüm Mili Savunma Bakanımız Hulusi Akar paşamızla kırk yıllık dost gibi kucaklaşmamız bizi duygulandırdı ve müminlerin asaleti bir başka oluyor, dedirtti.
Pek çok rektörümüzün yakın ilgisini görmemiz de bizim için hamdimizi artıran nimet oldu.
Benim açımdan en verimli anı, Savunma Sanayi Başkanı’mızla karşılaşmamız olmuştur. Karşılaştığımızda İsmail Demir hocamızın yakından ilgisiyle kucaklaşmamız ve bana Süleymaniye’de dinlediği hutbelerimizi hatırlatması, beni nasıl mutlu etti, anlatamam. Ayrılışımızdan sonra göz yaşlarımı tutamadım. Cemaatimiz tarafından 40-50 sene sonra hatırlanmak para ve şan-şöhretle ile kazanılabilecek bir servet ve mutluluk değildir.
MEVLAMIZIN VERMEDİĞİNİ TAYYİP KARDEŞ VEREMEZ
Rabbimden yaptığımız kendisine layık olmayan kulluğumuzu, ahiret hayatımızda da mükafatlandırmasını dilerim.
Bu arada görev bekleyen birkaç kalbi kırık dosta, kulluk denemesi gereği Rabbimizin kaderimize eklemediği hiç bir görevi, aciz bir kul olarak Recep Tayyip bey kardeşimizin tevdi edemeyeceği hakikatini hatırlatmamız da manen kazancımız oldu.
Bu hayat böyle. Göreve birileri gelir birileri gider. Önemli olan görevi hizmete ve ibadete dönüştürerek kulca gelip kulca gitmektir.
Gayemiz alemlerin Rabbi olan Allah’ımıza güzel kulluktur; Onun katında büyüyenlerden olmaktır ve amellerimizle O’nunla beraber olmanın bilincine ermektir:
“Hiç şüphesiz Allah, daima kendisine ortak koşmaktan ve haramlara/kötülüklere bulaşmaktan korunan ve Allah görüyor bilinci içinde iyilik yapan kimselerle beraberdir.” (Nahl 16/128)
Ali Rıza Demircan
CUMHURBAŞKANLIĞI TÖRENİ, YAŞAR GÜLER, HULUSİ AKAR, İSMAİL DEMİR, EMİNE ERDOĞAN
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…
View Comments
Allah razı olsun.....