Arnavutluk’ta Dini Hoşgörü Maskesiyle İslam’ın Tahrif Edilişi
Arnavutluk’ta Yeni Bir “İslami Mikro Devlet” Planı: Dini Hoşgörü Maskesiyle İslam’ın Tahrif Edilişi
Arnavutluk, tarihi boyunca din karşıtlığıyla tanınmış bir ülke olarak, 1944’ten 1985’e kadar süren Enver Hoca diktatörlüğü boyunca dini ibadetleri yasaklamış ve İslam başta olmak üzere tüm dinlere karşı acımasız bir politika izlemiştir. Bu sert laik rejimin izlerini silmek istercesine, mevcut Başbakan Edi Rama, Bektaşiler için egemen bir mikro devlet kurma planını duyurdu. Bu yeni projenin, “dini hoşgörü” adı altında İslam’ın tahrif edilme çabası olduğuna dair ciddi eleştiriler bulunmaktadır.
Enver Hoca ve Din Karşıtı Politikaların Gölgesi
Enver Hoca, Arnavutluk’ta dini kökten bir şekilde ortadan kaldırma girişiminde bulunmuş, İslam ve Hristiyanlık dâhil tüm dini inançları hedef almıştı. 1967’de ülke, resmi olarak dünyanın ilk ateist devleti ilan edilmişti. Bu dönemde 2.100’den fazla kilise ve cami yıkıldı, yüz binlerce dini eser imha edildi, ve inançlarını koruyan din adamları sürgüne gönderildi veya idam edildi. Enver Hoca, kendisini halkın tek lideri ve Tanrısı ilan etmiş, komünizmi de Arnavutluk’un tek dini olarak kabul ettirmişti.
Günümüzde ise, Edi Rama’nın öne sürdüğü “İslami mikro devlet” projesi, Enver Hoca’nın din karşıtlığının bir devamı olarak görülmektedir. Rama, bu projeyle “Arnavutluk’un gurur duyduğu İslam’ın hoşgörülü bir versiyonunu teşvik etmek” istediğini belirtse de, eleştirmenler bunun İslam’ı sekülerleştirme ve yozlaştırma girişimi olduğunu düşünüyor.
Bektaşi Tarikatı ve Mikro Devlet Planı
Bektaşi Tarikatı, Osmanlı’dan bu yana Arnavutluk’ta etkili olan bir Şii Sufi tarikatıdır. Günümüzde ise tarikatın lideri Baba Mondi, Bektaşiler için egemen bir mikro devlet kurulmasını desteklemekte ve bu devletin dini hoşgörü anlayışıyla yönetileceğini ifade etmektedir. Euronews’in haberine göre, bu mikro devlette alkolün yasak olmayacağı ve kadınların istedikleri gibi giyinebileceği vurgulanıyor. Baba Mondi, “Dünyada İslam hakkında doğruları söyleyen ve bunu siyasetle karıştırmayan bir tek biz varız” diyerek iddialı bir duruş sergilemekte.
Ancak bu “hoşgörü” projesi, İslam’ın temel değerlerinden uzaklaştırılma çabası olarak eleştiriliyor. Enver Hoca döneminde din karşıtlığı açıkça ve baskıcı yöntemlerle yürütülürken, günümüzde bu girişimler daha yumuşak ve hoşgörü maskesi altında gerçekleştirilmektedir.
Emperyalist Destek ve İslam’ın Sekülerleştirilme Çabası
Başbakan Edi Rama ve Baba Mondi’nin bu projeyi, Batılı emperyalist ülkeler tarafından destekleneceğini bildikleri ve bu desteği almak için hareket ettikleri açıkça görülmektedir. İslam’ın değerlerini yok sayan ve dini kültürel bir olguya indirgemek isteyen bu tür girişimlerin, Müslüman toplumlar tarafından kabul görmediği geçmiş deneyimlerle kanıtlanmıştır.
Rama’nın Bektaşiler için öne sürdüğü bu mikro devlet planı, İslam’ın içinin boşaltılması ve Batı destekli bir sekülerleşme projesi olarak yorumlanıyor. Tıpkı Suudi Arabistan’daki Batılılaşma çabalarında olduğu gibi, İslam’ın hoşgörü adı altında tahrif edilmeye çalışılması, Müslüman dünyada büyük bir tepkiyle karşılanmaktadır.
Sonuç: İslam’ın Tahrifine Karşı Duruş
Edi Rama’nın İslam’ı “hoşgörülü” bir versiyona dönüştürme çabası, Enver Hoca’nın din karşıtlığı politikalarının yeni bir versiyonu olarak görülmektedir. Ancak, Müslümanlar bu tür projelere karşı tepkilerini sürdürmekte ve İslam’ın temel değerlerine sahip çıkmaya devam etmektedir. Arnavutluk’taki bu gelişmeler, İslam’ın tahrif edilme girişimlerine karşı Müslümanların nasıl bir duruş sergilemesi gerektiğini bir kez daha gündeme getirmektedir.
MİRATYOUTUBE
MİRATHABER.COM