Okuyucularımızın bir kısmı bendenizi tanırlar. 32 yıl İmam Hatiplik hayatımda, acısıyla tatlısıyla sayısız hatıram var.
Geçen süre içinde meslek hayatım boyunca, gerek cami içinde gerekse cami dışında İslam’ı tebliğ görevini omuzlarında hisseden ve bunun derdiyle hemhal olan biri olarak, bugüne hitap eden bir hatıramı sizlerle paylaşmak istedim.
Cuma günleri sektirmeden vaaza çıkar, yarım saat süren sohbetimde güncel konuları da değerlendirmeye çalışırdım. Rahatsız olduğum zamanlarda vaaza çıkamayınca bile, kendimde büyük bir eksiklik hisseder, o haftayı bir türlü bitiremezdim.
İsrail’in yine Filistin’de Müslümanlara saldırdığı ve katlettiği günlerden sonra vaaz konum “İsrail ve vaad edilmiş topraklar” konusuydu.
Sohbetimde “Yahudilerin 1850’li yıllardan sonra Filistin topraklarına İngilizlerin entrika ve oyunlarıyla nasıl yerleştirildiklerini, İsrail’in tarihi süreç içinde 1948 yılında nasıl kurulduğunu anlattıktan sonra, vaad edilmiş topraklar hedefinden cihetle, bizim güneydoğu topraklarımızın da bu haritada yer aldığını, şu anda dünya siyasetini Siyonistlerin yönlendirdiğini” dilim döndüğünce anlatmaya çalışmıştım.
Namazdan sonra bir amcamız bana gelerek, biraz da sert bir dille “Kürsüde siyaset yaptığımı, bu şekilde konuşmamam gerektiğini, onlara namaz oruç gibi dinimizin ibadet kısmını anlatmamı istemişti.”
Yani bu amcamız diyordu ki, “etliye sütlüye karışma, sallabaşı al maaşı!”
Bu sert çıkış karşısında ben de tatlı sert bir tavırla amcamıza gerekli cevabı verdiğimi hatırlıyorum. Tabii bu amcamız, aradan geçen uzun yıllardan sonra rahmetli oldu. Allah ona ve bütün geçmişlerimize rahmet eylesin İnşallah!
Ancak şunu ifade etmek isterim ki, eğer bugün o amcamız yaşasaydı, gidip bu amcamızın elini öptükten sonra bugünkü durumu onunla konuşmak isterdim.
İsrail’in, bütün dünyanın gözleri önünde çocukları katlederken, birilerinin çok sevdiği ve medeni olarak gördüğü Batı’nın da insanlığı(!) katledercesine bunu desteklediğini, yıllar önce söylediğim “Dünya siyasetini Siyonistlerin yönlendirdiği” cümlemin bugün doğrulandığını o amcamıza tekrar anlatırdım.
Gazze halledildikten sonra, sıranın Türkiye’ye geldiğini de cümlelerime ekler, amcamızın tepkilerini almak isterdim.
Ama elhamdülillah, dün camii kürsüsünden anlatmaya çalıştıklarımı, bugün Mirat Haberimizden yazmaya ve kamuoyunun dikkatini çekmeye çalışıyoruz. Aynı o amcamız gibi, bugün de konuyu anlamayan ya da anlamak istemeyen insanlar var. Hem de kendini entel dantel sınıfında gördüğü halde, Filistin’in haklı davasında Katil ve Siyonist İsrail’in yanında olanlar var.
GEZİCİLER NEREDE?
Mesela, üç beş ağaç kesilecek diye kıyameti koparanlar, dükkanları, arabaları yağmalayan ve çevreye 100 Milyar Dolardan fazla zarar veren Gezicilerin, bugün ya sesleri çıkmıyor ya da katil İsrail’in yanında bulunuyorlar. Hem de bunu utanmadan ve sıkılmadan yapabiliyorlar.
Örneğin İsrail, bir hastaneyi bombalıyor ve 500 sivili bir anda katlediyor, Nevşin Mengü çıkarak, sosyal medya hesabından yıllar önce çekilen görüntüler ile katil İsrail’i aklamaya çalışıyor. Ama görüntülerin doğru olmadığı ortaya çıkınca da bu kadın, kamuoyundan özür bile dilemiyor.
Deprem gibi büyük bir olayda bile sosyal medya paylaşımlarıyla halkı manipüle eden Oğuzhan Uğur, Filistin davasında da olayı manipüle ederek “Filistinliler, açgözlü dedelerinin sattıkları topraklar üzerine kurulmuş İsrail’e intihar saldırısı yaptı.” Türünden tarihi yanılgılarla dolu bir paylaşım yapabiliyor.
Bir hatıramdan yola çıkarak “İsrail sorununu” bir kez daha anlatmaya çalıştım. Maalesef geçmişte “Filistin sorunu, İsrail Barış görüşmeleri” türünden yapılan algıya dayalı haberler sonuç vermiş olmalı ki, bugün çocuklar ve siviller katledilirken, mazlumun değil de katilin ve caninin yanında olan bir güruh ile karşı karşıya kalıyoruz.
Ve hatta İsrail Büyükelçiliği’nin açtığı Watsap grubunda Nevşin Mengü ve İbrahim Haskoloğlu‘nun da olduğu görebiliyoruz.
Ben biliyorum ki hatıramda yer verdiğim amcamıza ve onun gibi düşünenlere İsrail’i anlatmak, kendini entel dantel sınıfında görenlere anlatmaktan daha kolay. Zira bunlar, içimizde ki Siyonistler babında değerlendirilebilecek bir güruhtur ve ipleri Siyonizm’in elindedir.
Selam, saygı ve muhabbetlerimle..
ŞABAN DOĞAN