Brezilya ve Arjantin’e sattıkları aşılar karşılığında ülkenin hazine gelirlerini, elçilik binalarını hatta askeri üslerini ipotek alarak isteyen aşı ve ilaç şirketi Pfizer’in, pandemiden yeterince para kazanamadığı için şikâyet eden ortaklarıyla yaptığı görüşmelerin detayları ortaya çıktı
Aşılama faaliyetleri devam ederken her geçen gün aşı ile ilgili yeni şüpheler ve soru işaretleri ortaya çıkıyor. Gerçek Hayat dergisinde yer alan, hepimizin aklındaki soru işaretlerine cevap niteliğindeki makaleyi sizlere sunuyoruz.
Brezilya ve Arjantin’e sattıkları aşılar karşılığında ülkenin hazine gelirlerini, elçilik binalarını hatta askeri üslerini ipotek alarak isteyen aşı ve ilaç şirketi Pfizer’in, pandemiden yeterince para kazanamadığı için şikâyet eden ortaklarıyla yaptığı görüşmelerin detayları ortaya çıktı. Pek çoğu büyük banka olan ortaklarına hesap veren Pfizer ‘pandemiden sonra fiyatları arttıracağız’ diyerek aşı furyasının daha yeni başladığını itiraf ediyor.
Almanya’da yaşayan Türk doktorlar Uğur Şahin ve Özlem Tureci, sahibi oldukları BionTech firması tarafından korona virüse karşı aşı geliştirdiklerini ilan ettiklerinde başta Türkiye olmak üzere dünya genelinde büyük sevince neden olmuşlardı. Ama DSÖ’nün her söylediğine inanan, Bill Gates’i dünyanın en bilgili doktoru sanan kesimlerin bu sevinci, kısa sürede kursaklarında kaldı. Önce aşının o kadar da korumadığı ve ölümcül yan etkileri olduğu ortaya çıktı, ardından da Biontech ve ortağı Pfizer’in aşı nedeniyle ölebilecek insanlara tazminat ödememek için ülkelerle yaptığı acımasız anlaşmalar. Pfizer, aşı sattığı bazı ülkelerden garanti olarak hazine gelirlerini, elçilik binalarını hatta askeri üslerini bile istemişti.
Hatta iki Türk doktorun, Türkiye’ye aşı satmamak için kırk takla attığı Türk yetkililer tarafından itiraf edilmiş, sonuçta ‘iki Türki doktor ‘un aslında iki Alman iş adamı olduğu anlaşıldı.
Ortaya çıkan son gerçekler ise, BionTech’in ortağı Pfizer’in, düşündüğümüzden bile acımasız bir ‘aşı karteli’ olduğunu gösterdi. Pfizer’in pek çoğu ABD merkezli bankalar olan ortaklarıyla yaptığı görüşmeler kamuoyuna açıklandı. Aşı ve ilaç devinin yaptığı görüşmeye göre, bu 13 ortak aşıdan elde edilen kardan tatmin olmamış. Zaten ortakları JPMorgan, Morgan Stanley, Gold Sachs Group, Bank of America, UBS gibi banka ve yatırım şirketlerinden oluşması, aşının gerçekte tam olarak ne için üretildiğini de ortaya koyuyor.
Toplantı tutanaklarına göre, aşının 20 dolar civarında bir fiyatla satılması, 13 ortağı mutlu etmemiş. Ortakların isteği, en az 150 dolardan satılması ve en az 5 kat daha fazla kar edilmesi.
Ortakların bir diğer korkusu ise, pandeminin bitmesi durumunda yapılan bu kadar yatırımın çöpe gidecek olması. Yani aşı sayesinde virüs etkisiz hale getirilirse, bundan sonra aşı satma şansı da kalmayacak.
Pfizer yetkilisi Frank A. D’Aelio, yatırımcılarının ‘aşı çok ucuz eleştirilerine şöyle cevap veriyor: “Pandemi nedeniyle acil bir ticaret oldu. Pandemiden sonra aşıyı en az 150-175 dolardan satacağız.”
“Pandemi bittikten sonra aşı neden kullanılmaya devam etsin?” sorusunun cevabını ise BionTech’in sahiplerinden iş kadını Özlem Türeci veriyor: “İki doz aşı maalesef yetersiz. 1 yıllık koruma için en 3 doz yaptırılmalı. Ayrıca pandemiden sonra da Kovid-19 aşısı grip aşıları gibi her yıl tekrarlanmalı.”
Gerçeklerin ortaya çıkarılmasına vesile olduğunuz için teşekkürlerimi sunarım. Emeğinize sağlık.