Covid-19 plandemisinin Yeni Dünya Düzeni’ne start veren bir proje olduğu artık bir çok kimse tarafından kabul edilmektedir. Bu olaya ülke içinden ve dışarıdan pek az kimse karşı koymuşken ve olayın bir senaryo neticesinde gerçekleşen bir tiyatro olduğunu söylemişken, bir takım misyonerler ikna faaliyetiyle halkı yönlendirmeye çalışmıştı.
Bu konuda bir çok insan, Erkan Trükten, Serhat Fındık gibi kimseler aşının bir kitle imha silahı olabileceğine dair önemli açıklamalar ve yayınlar yaptılar. M-RNA aşılarının daha önce denenmemiş olması ve bu olayda piyasaya sürülmüş olması akla haklı olarak bir takım soruları getirmişti. Buna karşılık aşı olmayan haindir diyen ve aşı karşıtları diyerek bunu sorgulayan insanları yargılayarak linç etmeye çalışan karşı güruh artık rezil kepaze olmuştur.
Aşının finansörlerinin şaibeli ilişkileri çarşaf çarşaf bugünlerde ortaya çıkmıştır. Aşının mucitleri ülke değiştirmiş, bilhassa m-Rna aşısının zararlı etkilerine dair daha çok akademik yayın yapılmış ve ortaya çıkan ani ölümler aşılara güvenilmez diyenleri haklı çıkartmıştır.
İnsanlığı kobaya çevirmek isteyen, farklı deneyleri halklar üzerinde gerçekleştiren gruplar ve para babaları, dünya bankasını olduğu gibi dünya sağlık örgütünü de yönetmekteler. Vize ve yurtdışına çıkış işlemlerinde bin tür zorluğu göstererek aşıyı dayatanlar, bunun daha bir başlangıç olduğunu ve bundan sonra da bu aşı olaylarının yenilerinin geleceğini söylemektedirler.
Aşılar hakkında bugüne dek farklı türden yayınlar az da olsa yapılmıştı. Artık şunu alenen bilmekteyiz ki otizm gibi bazı hastalıkların esas sebebi çocuklara yapılan aşılardır ve buna benzer şeyler maalesef hala denenmektedir. Ülkemizde çocuklarımıza vurulan yirmi kadar aşı olduğu söylenmekte ve bir çoğunun da gereksiz olduğu bazı hekimlerce dillendirilmektedir. Bu tür projeler hakkında bilgi sahibi olmamız gerekiyor. Zira tıbbi harekatlar da ilmi seviyesi yüksek milletler tarafından geride kalan halklara uygulanıyor.
Afrika’da kısırlaştırmanın dışında başka türlü hamlelerin yapıldığı ve sömürgecilerin eski zihniyetlerinden vazgeçmediği görülmektedir. Dünyada bir çok noktada tepki alan çalışmalar Batılılarca maalesef yürütülmektedir ve bunlar DNA ile oynamaya noktasına kadar varmıştır. M-RNA aşılarına karşı çıkan uzmanların da temel düşüncesi, insan sağlığında kalıcı değişikliklere yön verebilecek bir sıvı olması yönüyledir.
Sürecin şu anda ani kalp krizi ölümleriyle gençleri etkilemesi hasebiyle gergin olduğunu söyleyebiliriz. İşin şurası çok can yakıcıdır ki dünya nüfusunu azaltmayı teklif edenlerin demeçleri, aşıyı bir kitlesel imha silahı olarak gördükleri yönündeki beyanlarla perçinlenmiştir. Dileriz dünya sağlığına hizmet eder gözükerek, insanlığın sonunu umarız getirmezler. Bu alanda Dr. Serhat Fındık Bey, çok kıymetli araştırmalara ve açıklamalara sahiptir. Bilgi sahibi olmak isteyenler kendisini takip edebilirler.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…