Ali Rıza DEMİRCAN
Katıldığım bir canlı yayında, yabancı aşıları İslâmî ve millî onuruma dokunduğu ve de sağlıklı bulmadığım için yerli aşımız çıkmadıkça özgür irademle aşı olmayacağımı beyan etmiştim. Halen de aynı görüşteyim. Bir dinleyicimiz bilime saygılı olmamız gerektiğini söyledi. Şu cevabı vermiştim:
Ben Müslümanım, ortak akla önem veririm. Akıl yoluyla kavramaya çalıştığımı Rabbimizin Kur’ânî ölçülerini temel alırım. Doğru anlaşılan hiçbir Kur’ânî ölçü kati ilmî verilerle çatışmayacağı için de kesin ilmi/bilimsel doğruları hayat düsturu edinirim. Ama aşı konusunda kesin bilgi yok. Çok yönlü bilimsel şüpheler var. Pandemiyi sömürmeye ve insanlığın zihin ve kalp dünyasını etkilemeye çalışan emperyalist güçlerin oyunları ve propagandaları var, çıkar yarışması var.
Üstelik modern tıbba güvenim de yok. Çünkü modern tıbbın, zalim emperyalistlerin genleriyle oynadıkları yiyeceklerle sebebiyet verdikleri hastalıkları genelde tedavi etme amacı yok. Örneğin yıllardır şeker hastayım, eşim de tansiyon hastası. Tedavi var mı yok. Ölünceye kadar ilaç sanayine mahkum ediliyoruz.
Bize dayatılan aşılar sağlıklı da değil. Çünkü aşılarda bilinen normal çalışmalar yapılmamış, yan etkileri de takip edilmemiş. Şu garabete bakınız; Aşı satan ülkeler çıkabilecek yan etkilerden ötürü hukuken tazminat davalar açılamayacağı şartını koşuyorlar. Devletimizin uygulaması daha da dehşet verici. Çünkü neredeyse mecburi hale getirdiği aşıya, kendisi de tam güven duyamadığı için olacak vatandaşından da bütün sorumluluğu üstlenmesi için aşı öncesinde imza alıyor.
Bu vadide pek çok makale yazdık. Şimdi bazılarının bize “otur oturduğun yerde sen tıp adamı mısın da ahkâm kesiyorsun,” dediklerini duyar gibiyim. İyi ki de değilim, çünkü aklımı kiraya vermiyor ve bir aydın gibi sorguluyorum. Kaldı ki sorgulayıcı gücümü de teorilerden değil gerçek bilim adamlarının açıklamalarından alıyorum. Bu açıklamalarını bir yenisine daha tanık olduk.
25 Haziran 2021 tarihli Hürriyet Gazetesinde yer alan ve etkili kaynaklar müdahale etmiş olacak ki kısa süre içinde gerilere atılan haberi okuyalım:
“Koronavirüs aşısında kullanılan mRNA teknolojisinin mucidi Dr. Robert Malone, ‘Hükümet riskler konusunda şeffaf değil’ dedi.
İngiliz Daily Mail gazetesinde yer alan habere göre, gençlerin aşı yaptırmaya zorlanmaması gerektiğinin altını çizdi.
Malone, 18-22 yaş aralığındaki kişilere atıfta bulunarak, ‘Bu kohorttaki faydaların risklerden daha ağır bastığını düşünmüyorum. Ama ne yazık ki risk fayda analizi yapılmıyor’ ifadelerini kullandı.
Fox televizyonuna konuşan Malone şu ifadeleri kullandı;
‘Riskler olduğunu biliyorum ama verilere erişimimiz yok. Dolayısıyla, özellikle deneysel aşılar olduğu için, insanların aşıları kabul edip etmemeye karar verme hakkına sahip olduğu görüşündeyim.”
Bizim söylemek istediğimiz tam da bu. Hadi diyelim Devletin bazı önlemleri alması doğal. Aşıya herkesi mecbur etmek de ne oluyor?
İnsanlar gerektiği zaman, sorumluluk üstlenerek ameliyat masasına yatmıyor mu? Bırakın vatandaş kararını kendisi versin. Milletimizi güdülmesi gereken sürüler gibi görmeyelim.
Biz Müslümanız Rabbimizin Kur’ân ölçülerine, O’nun yarattığı aklın ürettiği bilimsel hakikatlere inancımız da güvenimiz de var. Ama evrensel propagandaları ve bilimsel şarlatanlıkları kabullenecek saflığımız da yoktur. Olmamalıdır da.
Bitirirken soralım, pandemi döneminde ölümlerini Covid 19’a bağladığımız 50 000/ elli bin ölümüz var, peki bu dönemde ölen yaklaşık 500 000/beşyüz bin kişinin ölümünü nereye bağlayacağız?
İslâmî inancımıza göre doğumlar ölümler planlıdır. Tesadüfen yaşamıyoruz. Korona Yaratan değil yaratılandır. Dilediğine bulaşma özgürlüğü de yoktur. Önlemlere evet ama aşıyı tapılır put edinircesine herkesi ona mecbur etmeye hayır.
Sözü Rabbimize bırakalım:
“ Yöneticilerinize bizi sürü olarak yönetin demeyin. Bizimle ilgili geliştirci kararlar alın deyin. Sonra da sizlere verilen görev yükleyici emirleri-yasakları dinleyip uygulayın. Hiç şüphesiz Allah’ın insan üzerindeki egemenliğini tanımayarak/insanı insan üzerinde tanrılaştırarak sürüleşenlere acı verici bir azap vardır.” (Bakara 2/104)
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…
View Comments
Ağızına sağlık Allah razı olsun amcam aynı düşüncedeyim yaşım 60 aşı olmadım olmayacağımda dediğim yerli aşıdan yanayım selam ve dua ile inşa’Allah