islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,5031
EURO
36,4292
ALTIN
2.955,81
BIST
9.302,94
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Asker Techizi ve Önemi

Asker Techizi ve Önemi
8 Şubat 2018 12:14
A+
A-

Allah yolunda savaş sadece bedenle yapılmaz, aynı zamanda malla da yapılır. Bu sebeple Kur”an-ı Kerîm”de mallarımız ve canlarımızla savaşmamız emredilmiştir. Nitekim Tevbe suresinde: “İman edip imanı uğrunda hicret eden ve Allah yolunda mallarıyla canlarıyla savaşan kimselere Allah katında en büyük dereceler vardır. İşte kurtuluşa erip umduklarına kavuşacak olanlar onlardır. ” (et-Tevbe, 9/20)

“Gerek hafif, gerek ağırlıklı olarak savaş için seferber olun. Mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda savaşın. Eğer bilseniz bu sizin için mutlak hayırlıdır.” (et-Tevbe, 9/41) buyrulmuştur.

Peygamber Efendimiz zamanındaki savaşlarda savaşa katılan kimseler ok, mızrak, kılıç, kalkan gibi savaş aletlerini, yiyecek ve içeceğini, at ve deve gibi ulaşım araçlarını kendileri temin ederdi. Devletin düzenli ordusu yoktu, zaten orduyu barındıracak imkân da yoktu.

Yukarıda meallerini kaydettiğimiz ve benzeri ayetlerde Allah yolunda malla savaş, canla savaştan önce zikredilmiştir. Bu durum malla yapılan savaşın önemini ifade eder. Allah yolunda savaşmak isteyen her mücahid, savaş için gerekli olan silah, malzeme ve ihtiyaçlarını karşılamayabilir. Bu durumda malî güçleri yerinde olan Müslümanların askerleri teçhiz etmeleri, en kutsal bir görev ve çok sevaplı bir iş olur.

Asr-ı saadette bunun çok canlı tabloları yaşanmıştır. Hicretin 9. yılında Bizans”a karşı vuku bulan Tebûk seferi kıtlık zamanına rastlamıştı. Peygamber Efendimiz askerlerin teçhizi için zengin Müslümanların yardımına başvurmuş: “Kim Ceyşü”l-Usreyi (güçlük ordusunu) donatırsa cennete girer” buyurmuştur. Bunun üzerine askerler için pek çok yardımlar sağlanmış, Hz. Ebû Bekir malının hepsini, Hz. Ömer yarısını vermiştir. Diğer ashap da durumlarına göre yardımda bulunmuş, hatta kadınlar küpelerini ve bileziklerini orduya bağışlamışlardır.

Ashab içerisinde en büyük yardımı ise Hz. Osman yapmış, bütün levazımıyla birlikte 300 deve, ayrıca 1000 altın verdiği için Peygamber Efendimiz (sav)”in hayır duasını kazanmıştır. Efendimiz onun hakkında: “Allah”ım! Ben Osman”dan razıyım, sen de razı ol” diye dua etmiştir.

Günümüzde ordular, -tabii bizim ordumuz da- düzenli, askerlerin her türlü ihtiyaçları eksiksiz ve mükemmel şekilde devletimiz tarafından karşılanıyor, ama yine de milletimizin, hiç değilse, manevi desteğine ihtiyaç vardır.

Zeytin Dalı harekâtında milletimiz bu desteği ziyadesiyle veriyor.

Hiç şüpheniz olmasın ki bu destekten, cephedeki Mehmetçik güç alıyor, gücüne güç katıyor.

Yurdumuzu bölmek isteyen düşmanlarımızın hevesleri gırtlaklarında kalıyor, milletimizin bu asil hareketi onları kahrediyor.

Ayrıca Mehmetçiğin yanında, safında yer alıp onu destekleyenler sevap kazanmış olurlar, ecir ve mükâfat alırlar. Nitekim yukarıda mealini kaydettiğimiz (Tevbe, 9/41)’de: “İnfirû hıfâfen ve sikâlen” buyrulmuştur ki, hifâfen, ‘hafif olarak’, sikâlen de ‘ağır olarak’ demektir. Burada hafif ve ağır’la neyin kastedildiği hususunda müfessirler değişik izahlar yapmışlar ve: “İster genç ister yaşlı, ister binekli ister yaya, ister zengin ister fakir, ister bekâr ister evli, ister işsiz ister meşgul, hangi durumda olursanız olun topyekûn seferber olun.” Gibi manalar vermişlerdir.

Topyekûn seferber olmak demek her halde bir kısmı cephede düşmana karşı savaşırken diğerlerinin sözleriyle, dualarıyla, maddi-manevi destekleriyle onların yanında yer almaları demektir. Doğrusunu Allah bilir.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.